1971 yılında izleyici ile buluşan orhan aksoy yönetmenliğinde bir filmdir.
eşini kaybeden genç bir kadın, kardeşinin evine yerleşir ve zamanla eniştesine karşı farklı duygular beslemeye başlar.
eşini kaybeden genç bir kadın, kardeşinin evine yerleşir ve zamanla eniştesine karşı farklı duygular beslemeye başlar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 28.06.2024 21:00 tarihinde açılmıştır.
1.
1971 yılında yayımlanan yerli bir film. hikâyesi, oyuncu kadrosunda yer alan ve belirginliği de izlerken de anlaşılacak olan cüneyt arkın (ömer), hülya koçyiğit (meral), semra sar (selma) üçlüsü arasında geçmektedir.
eşini kaybeden meral; çocukluğundan o ana kadar hayatına olumlu katkılar sağlamış olan, bu vefat olayı sırasında ömer’le evli, tek çocuklu muntazam bir aile saadetine sahip selma’nın daveti üzerine yanına ziyarete gelir. dul kalan selma, meral sayesinde hem hemşirelik işine hem de yeni bir ev ortamına kavuşur. derken çeşitli aksaklıklar sonucu bu iki arkadaşın gündelik olaylarında selma’nın eksikliğini ömer doldurur. ömer de o aralar her ne kadar selma’yla mesut olsa da aşk denilen olayı selma’da hissetmemeye başlar ve o ara bir nevi boşlukta kalmaktadır. meral’le de vakit geçire geçire ona âşık olduğunu fark eder. meral de selma’ya ihanet etmemek ve bu ilişkiyi nokta koyabilmek için ilk antalya’ya ardından zonguldak’a ve daha sonra paris’e kaçar. ömer de peşinden gelir ve en sonunda meral, ömer’e karşı dirayetini sürdüremez ve tek şart olarak selma ile evliliklerini ve mutluluklarını bozmamasını ister ve meral, ömer’le metres ilişkisine başlar. filmin bu noktasında toplumun metreslik karşısında yarattığı psikoloji, hem ömer’de hem de meral’de gözler önüne serilmiştir. ömer, evinden zaman buldukça meral’in yanına gitse de evini ihmal etmesi; selma’nın bir eş olarak kendinden yetersizlik olup olmadığını sorgulamasına yol açar. derken bir gün selma, ömer’i geç saatte takip eder ve ikisinin ilişkisini net bir şekilde gözlemler. daha sonra eve gelen ömer’e de bunu belli eder. ömer’in meral’e haber vermesi ve meral’in selma’yla saadetinizi bozmamak üzere yaptığı elveda konuşması ardından meral’in trenin altına girerek intihar etmesiyle yaşadığı geçici mutluluk, içine sindiremediği ihaneti sona erdirdiği görülür.
eşini kaybeden meral; çocukluğundan o ana kadar hayatına olumlu katkılar sağlamış olan, bu vefat olayı sırasında ömer’le evli, tek çocuklu muntazam bir aile saadetine sahip selma’nın daveti üzerine yanına ziyarete gelir. dul kalan selma, meral sayesinde hem hemşirelik işine hem de yeni bir ev ortamına kavuşur. derken çeşitli aksaklıklar sonucu bu iki arkadaşın gündelik olaylarında selma’nın eksikliğini ömer doldurur. ömer de o aralar her ne kadar selma’yla mesut olsa da aşk denilen olayı selma’da hissetmemeye başlar ve o ara bir nevi boşlukta kalmaktadır. meral’le de vakit geçire geçire ona âşık olduğunu fark eder. meral de selma’ya ihanet etmemek ve bu ilişkiyi nokta koyabilmek için ilk antalya’ya ardından zonguldak’a ve daha sonra paris’e kaçar. ömer de peşinden gelir ve en sonunda meral, ömer’e karşı dirayetini sürdüremez ve tek şart olarak selma ile evliliklerini ve mutluluklarını bozmamasını ister ve meral, ömer’le metres ilişkisine başlar. filmin bu noktasında toplumun metreslik karşısında yarattığı psikoloji, hem ömer’de hem de meral’de gözler önüne serilmiştir. ömer, evinden zaman buldukça meral’in yanına gitse de evini ihmal etmesi; selma’nın bir eş olarak kendinden yetersizlik olup olmadığını sorgulamasına yol açar. derken bir gün selma, ömer’i geç saatte takip eder ve ikisinin ilişkisini net bir şekilde gözlemler. daha sonra eve gelen ömer’e de bunu belli eder. ömer’in meral’e haber vermesi ve meral’in selma’yla saadetinizi bozmamak üzere yaptığı elveda konuşması ardından meral’in trenin altına girerek intihar etmesiyle yaşadığı geçici mutluluk, içine sindiremediği ihaneti sona erdirdiği görülür.
devamını gör...
2.
1971 yılında orhan aksoy önderliğinde çekilmiş 1 saat 38 dakikalık türk filmi; başrolde ise hülya koçyiğit/ cüneyt arkın ve semra sar yer alıyor.
filmimiz yasak aşkı konu ediniyor; selma ve ömer bir plajda tanışmalarının ardından evleniyorlar; meral yani hülya koçyiğit ise onun kardeşi ve o da ferdi ile evli ancak evliliği ihanet olmadan sona eriyor.
bir süre kardeşinin evinde yaşayan ve yas tuttuğu için ruj bile sürmek istemeyen meral eniştesinden etkileniyor, eniştesi de onun gülüşünden etkileniyor, iltifat ediyor ve keşke onunla evlenseydim pişmanlığı gözünden okunuyor.
filmin aslında bir çaresizliği de konu edindiği söylenebilir; yanlış tercih yapmanın ömürlük bir hata olma ihtimâli ve yanındakiyle yaşayıp aklındakiyle ölmenin ağırlığı insanı ölmekten beter edebilen bir durum olduğu filmden de anlaşılıyor.
film hakkında biraz daha konuşmak gerekirse; aldatmak konusu filmde önemli yer tutuyor, aldatmak ve vicdan azabı, ablasına ihanet etmemek için ona aşık olsa dahi duygularına karşılık vermeyen meral mantıklı olmaya çalışırken aklı ve duyguları arasında kalıyor.
film fena değildi, dönemin atmosferi güzel ve oyunculuklar cringe gibi gelse de hafif etkileyici olduğu söylenebilir.
hülya koçyiğit'in yemek masasında adama ve kadına çocuklar diye seslendiği sahnede baya güldüm.
severek ayrılalım
aşka hasret kalalım
eğer mutlu olursak ah
yeniden barışalım
filmimiz yasak aşkı konu ediniyor; selma ve ömer bir plajda tanışmalarının ardından evleniyorlar; meral yani hülya koçyiğit ise onun kardeşi ve o da ferdi ile evli ancak evliliği ihanet olmadan sona eriyor.
bir süre kardeşinin evinde yaşayan ve yas tuttuğu için ruj bile sürmek istemeyen meral eniştesinden etkileniyor, eniştesi de onun gülüşünden etkileniyor, iltifat ediyor ve keşke onunla evlenseydim pişmanlığı gözünden okunuyor.
filmin aslında bir çaresizliği de konu edindiği söylenebilir; yanlış tercih yapmanın ömürlük bir hata olma ihtimâli ve yanındakiyle yaşayıp aklındakiyle ölmenin ağırlığı insanı ölmekten beter edebilen bir durum olduğu filmden de anlaşılıyor.
film hakkında biraz daha konuşmak gerekirse; aldatmak konusu filmde önemli yer tutuyor, aldatmak ve vicdan azabı, ablasına ihanet etmemek için ona aşık olsa dahi duygularına karşılık vermeyen meral mantıklı olmaya çalışırken aklı ve duyguları arasında kalıyor.
film fena değildi, dönemin atmosferi güzel ve oyunculuklar cringe gibi gelse de hafif etkileyici olduğu söylenebilir.
hülya koçyiğit'in yemek masasında adama ve kadına çocuklar diye seslendiği sahnede baya güldüm.
severek ayrılalım
aşka hasret kalalım
eğer mutlu olursak ah
yeniden barışalım
devamını gör...