sevgi neydi

"sevgi neydi? sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti." diyen asya bize sevginin ne olduğunu öğretti.

sevgi, ellerinden tutmaktı, sarılmaktı sıkıca, hiç bırakmamacasına.

karantinada kendime sıkça sorduğum soru.

''birisini sevmek yalnız güçlü bir duyguya kapılmak değildir; bir karardır, bir yargıdır, bir söz vermedir. sevgi yalnızca duygudan oluşsaydı birbirini ölünceye dek sevmek için söz vermek gerekmezdi. duygular gelip geçicidir. eyleme yargı ve karar karışmamışsa duygunun ölünceye dek süreceğini nasıl bilebiliriz?''
sevme sanatı-erich fromm

bayağı tanımı var aslında*
birçok şey yazılabilir elbette ama sevgi sevgidir ,alengirli olmaya gerek yok.seviyorsan seviyorsundur.daha çok ruh ile ilglii bir şey bence.

bir 'selvi boylum al yazmalım" filmi klasiği. sevgi neydi, sevgi emekti. palavra! ne emeği, ortada hiçbir emek olmadan tanırız , severiz çoğu zaman. evet film böyle söylüyordu, sevgi emekti. o yüzden asya, ilyas'ı değil de kendisine emek veren cemşit'i seçmişti. film burada bitiyor. devamında yaşanacak olayları anlatmıyor. belki süre kısıtlamasından dolayı belki de bir mesaj vermek istiyor izleyicilerine film, fakat kimse düşünmüyor: yani şimdi asya, hiç mi aklına getirmeyecek ilyas'ı. hiç mi özlemeyecek. hiç mi uzaklara dalıp dalıp gitmeyecek. peki ya ilyas, silip atabilecek mi asya'yı kalbinden. asya , emeği seçtiğinde ( cemşit) , ilyas ile olan sevgileri yaşanmamış mı sayılacak? ben bu emek diye önümüze serilen sevgiden sonra sadece acı ve gözyaşı görüyorum. maalesef. aşk bazen de zayi olan bir emektir.
( yüksek oranda çetin erker yorumları içerir.)

günümüz aşklarını çürüttügü replik

ya he he.

emek veren mi sizi seven mi
selvi boylum al yazmalımda asya kadir abimizi seçmemişti ama birbirilerini seviyorlardı
notre dame kamburunda esmeralda yakışıklıyı seçmişti sanırım her şey biçim mi gerçektende emek vereni secerimiyiz secebiliyor muyuz bir söz vardı yanlış hatırlamıyorsam kadınlar serserilerle yatar sünepelerle evlenir diye doğru oldugunu düşünüyorum

neler neler yaşandı belki de neler neler yaşanacak güzel şeyleri önceden öğretmedi hayat bana çabalayarak bile sevgi kazanılır sandım sevgi emek sandım hep ama sevgi ne emekmiş de başka bir şey sevgi sadece karşılık verebilmekmiş sen istediğin kadar çok sev emek ver onun sevgisi hep az hep daha kıtmış başkasını sevmiş çünkü senin onu sevdiğin gibi bazı şarkılar sana onu hatırlatıyorsa o şarkı da ona bir başkasını hatırlatıyormuş. olmayınca olmuyormuş bazen çok basitmiş her şey ;hem çok basit hemde çok karmaşıkmış her şey . ben öyle bir şey gördüm ki birinin gözlerinde hem taş gibi ağır ,hem de çivi gibi sağlam oldum onu görünce içim ürperdi silkeledi hayat beni . yok olduğum yerlerde durmuşum bunca yıl en sevildiğimi hissettiğim zamanda bile sevilmemişim ben sevgimi öyle büyütmüşüm ki benim sevgim hem kendime hem de herkese yetmiş şimdi bakıyorum ne ben varım ne de bir başkası her yer ıssız her yer izsiz sevilmediğim kendimi de alıp arkama bakmadan döndüm eğer baksaydım bir kere bile, yapamam diye korktum bir kere daha sarılıp bir kere daha görürsem kendimi yine hapsetmekten korktum .halbuki ben yeni özgürleşmiştim hep istediğim şeye yeni kavuşmuştum bu özgürlüğümün farkındalığı bendeki tüm tutsaklıkları bırakma zamanının geldiğini de gösterdi. hani derler ya çok sevdim çok sevildim diye hiç bilmem ki nasıl olur da bilinir iki insan birbirini nasıl eşit sever hiç bilmedim ki artık bilir miyim de bilmiyorum çünkü insan her dakika her saniye sevip seviliyor o anlarda kalanlar o kadar çok ki nasıl inanırım ben artık o berrak sevgiye bilmiyorum bilemiyorum. sevgi neydi diye soruyorum şimdi kendime ; sevgi koskoca bi can yangısından başka hiçbir şey değilmiş !

(bkz: seks) no more emek only sex just sex and blowjob
ama bu doğru.

lahmacun.

sevgi bir kız ismidir gerisi hikayedir efsanedir rivayettir .

cengiz aytmatov’un kitabından uyarlanan selvi boylum al yazmalım filminin bize söylediği şey; sevgi iyilikti, sevgi emekti tabii bir de samet cemşit’i babalığa seçmişti. ancak şöyle bir durum var ki asya bunu derken bile ilyas’a bakıp ağlıyordu ve ilyas: elinden tutuversem benimle gelir misin? asya: seninim işte, alıp götürsene beni. diyordu. yani asya aslında cemşit’i sevmedi. cemşit’i seçti. sevdiği kişi ilyas’tı.
sevgi neydi sorusunun cevabını özdemir erdoğan verir. sevgi anlasmak degildir. nedensiz de sevilir. yani sevginin sebebi yoktur. hatta bir ilişkide emek harcadıkça daha vazgeçilebilir olabilirsiniz. çünkü sevilen kişi sizin onu bırakmayacağınızı düşünür.*
velhasıl kelam sevmek için sebep aranmaz. ya sevilir ya sevilmez.

not: sabah sabah bunu dert ettim.

aylardır üstüne düşündüğüm şey. sevgi neydi? bir insanı nasıl seviyorduk?

sevgi çoğumuzun beceremediği, ailelerimiz tarafından yanlış öğretilen her şeydi.
sevgiyi de parayla karıştırdılar. zaten özgüvensiz, hasta zihinli bireylerdiler şimdi beceriksiz ve yastalar.. sürekli.

işte böyle...

ben zaten yürüyen duygusallığım, fazla romantiğim, bak şimdi dayanamam ağlarım..

benim sevdiceğim, sevgi neydi? diye sorduğumda, "midye ve bira...", "gece 2 buçukta yenen şırdan..." demeli, bana bunlarla gelsin.

kadın dediğin azcık oburcuk olur, kalktı mı koltukta iz bırakır, lahmacun sever, kokoreçe bayılır.

ve sevgiyi yemek ve memek üstünden tarif eder, işte olması gerektiği gibi!

2 ay önce şunu yazmışım :
"sevgi çoğumuzun beceremediği, ailelerimiz tarafından yanlış öğretilen her şeydi.
sevgiyi de parayla karıştırdılar. zaten özgüvensiz, hasta zihinli bireylerdiler şimdi beceriksiz ve yastalar.. sürekli."

haklı mıyım ?
evet.

sevgi neydi diye sorulunca emek diyen biriydim hep, karşılığında da hep çok klişesin söylemlerine maruz kaldım . ben de hala soranlara aynı cevabı veriyorum , filmi her izlediğimde de hala kendime de aynı cevabı veriyorum.
hayat zaten yeni bir şey değil , sevgi ne benimle var oldu ne de seninle yok olacak işte tam da bu yüzden bu kadar eski bir şeye , bu klişe çok yakışıyor.
sevgi neydi ?
sevgi emekti…