sevgilisinin hayat görüşüne göre şekillenen insan

yeri gelir muhafazakar olur, el ele yürür simit sarayından çıkıp. 6 ay sonra nihilisttir, agnostiktir. ne ara öyle oldun kız sıpa?

hippi kadar umursamazken, hayatını bilime adar akademisyen aşkının kollarındayken.

bir subay ile çıkarken, sporun ve sağlıklı yaşamın inceliklerini keşfeder.

kısa sürede sıkılır her şeyden. veya hepsini önemser. nasıl birisi olduğunu bilemeyiz bu hatunun.

merak ediyordur. birileri benim yerime hazırlasın ben yiyeyim diyordur.
belki de erkeklerin sabit bir konuya hayatlarını adamalarının ne kadar boktan olduğunu vurgulamaya çalışıyordur. belki sadece su misali girdiği kabın şeklini almak istiyordur, hayatın mücadele etmek için çok kısa olduğuna kanaat getirmiştir. gittiği yere kadar diyordur.

çok dalgalı bir hanımmış. memelerini kemirmek lazım.

insana hiç birşey katmayan sadece çocuk yapmaya odaklı ilişki turevinde bulunan şahıslardan her biri

şekilden şukula geçmek için sebep arayan insan.

soldan sağa savrulur. ortaya karışık şekilsiz.

omurgasız dır

belki birey olarak varlığını anlamaya, kim olduğunu keşfetmeye çalışıyordur.
belki açık görüşlü olmaya inanıyordur ve denemeden bilemezsin diyerek deneme yanılma yöntemiyle öğreniyordur.
belki metod acting çalışması yapıyordur, oynayacağı rolün karakterine girmeye çalışıyordur. yazdığı kitaptaki rolü benimsiyordur.
belki sadece hedefe kilitlenmiş bir şekilde karşı tarafın hoşuna gidecek bir kişiliğe bürünerek, davranışları sergileyerek amacına ulaşmaya çalışıyordur.
belki birey olmaya izin verilmeyen toplumda belirlenen rollere oynarken, bukelamun gibi renk değiştirerek bulunulan ortamın uygun gördüğü role bürünmenin avantajlarını farketmiştir.
belki sevgi ve ilgi ihtiyacını karşılamasının tek yolunun bu olduğuna inanıyordur.
hangi neden olursa olsun o kişinin seçimidir. bu tür insanları beğenmiyorsanız uzak durursunuz. ancak öte yandan türk toplumunun geneli ben senin özgün kişiliğine, birey olmana aşık oldum diye başladıkları ilişkinin üç ayından itibaren şunu şöyle yapma, bunu böyle yap diyerek karşıdakini kendi anlayışına ve değerlerine göre şekillendirmeye çalışır. aynı tşörtü giyip gezmek kadar abartmadıkları zamanlarda bile birbirinin kötü bir kopyası oldukları her halinden belli olan çiftlere dönüşürler. tüm cümlelere biz diye başlayan insanlar, kendi kimliklerini kaybettiklerini bile farketmezler.
sevgilisinin hayat görüşüne göre şekillenen insanı çoğunluk tarafından eleştirilirken, çoğunluk kendi ilişkilerinde aynı gerçeğin varlığını görmezden gelir.
(bkz: her cümleye biz diye başlayan çiftler)

kendisine bi' şeyler katıyorsa güzel bir olay.

ama hayat görüşüne göre şekillenmek demek biraz daha farklı bir olay galiba şimdi anladım gibi
ben buradan şunu çıkarıyorum.

o insan karşısındaki insanı kaybetmemek için onunla uyumlu olması gerektiğini düşünüyor ve hayat görüşü olarak ona benzemeye çalışıyor.
buradan da bi' aşağılık kompleksi çıkarabiliriz ve son olarak karşındaki insanı hayatının merkezine koyarsan, o ilişkinin kölesi olmaya ve terk edilmeye de mahkumsun.

bence yani.