orijinal adı : дьявол & отец сергий
yazar : lev nikolayeviç tolstoy
tolstoy'un iki kısa öyküsünün çevirisidir. şeytan isimli öykünün otobiyografik özellikler taşıdığı ve bu yüzden yazarın öyküyü eşinden gizlediği söylenir. yine peder sergi öyküsü de bir manastır ziyareti sonrası yazılmıştır.
yazar : lev nikolayeviç tolstoy
tolstoy'un iki kısa öyküsünün çevirisidir. şeytan isimli öykünün otobiyografik özellikler taşıdığı ve bu yüzden yazarın öyküyü eşinden gizlediği söylenir. yine peder sergi öyküsü de bir manastır ziyareti sonrası yazılmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "miyamoto musashi" tarafından 06.05.2021 09:19 tarihinde açılmıştır.
1.
lev nikolayeviç tolstoy'a ait türkçeye günay çetao kızılırmak tarafından çevrilmiş, çevirisi su gibi akan din, ahlak, toplumsal kabullenişler vb. gibi hususların sade bir dille irdelendiği kısa ama pırlanta gibi bir kitaptır. özellikle çevirisi kitabın okunuşunda büyük etki yaratmaktadır. okunması ve okutulması tavsiye olunur.
devamını gör...
2.
iş bankası kültür yayınları tarafından hasan ali yücel klasikler dizisi altında 2020 yılında 1. basım olarak çıkan şeytan-peder sergi, iki öyküden oluşan 136 sayfalık bir başyapıttır. özellikle kitabın çevirisi bir başkadır. çeviri demişken hemen günay çetao kızılırmak ismini hafızanıza kazımanızı öneririm. kendisi hakkında google da araştırma yaparak çevirmiş olduğu diğer kitaplara da erişebilirsiniz. bu kitabının yanı sıra bugüne kadar çevirmiş olduğu bütün kitaplarda çevirisini yaptığı yazarın yaşadığı ya da yazdığı döneme özgü terimleri, deyişleri ya da olayları anlatış şekli bir harikadır.
kitabın adından da az çok tahmin edileceği üzere, kitap içeriğinde şeytan ve peder sergi olmak üzere 2 öykü barındırmaktadır. bu kitaba başlamadan önce aslında tolstoy’un eserlerinin ve hayatının genel bir zaman döngüsüne bakmak kitabın yazarın yaşamında hangi yerde konumlandığının tespiti hususunda büyük fayda sağlayacaktır. kitapla ilgili internette genellikle otobiyografik ögeler taşıyan bir eser olduğundan bahsedilir. zaten kısa bir kitap olmasından ötürü ben iki öykünün de üzerimde yaratmış olduğu etkiyi sizlere aktarmak istiyorum.
öncelikli olarak iki öyküde de öykünün kahramanı olan kişiler kendi iradeleri ve nefisleri ile bir çekişme halindedir. hatta peder sergi özellikle irade gücünün, disiplin anlayışının ve buna rağmen kişinin düşüncelerini kontrol edemeyişinin inanılmaz bir örneğidir. ben kendimden çok fazla şey bulduğum için bu öyküden daha çok etkilendim. insanın kendi iç güdülerini kontrol altına almak için ne gibi mücadeleler verebileceği, iradenin hangi koşullar altında yıkılabileceği ya da hangi koşulların kişiyi ne tür davranışlara sevk edebileceği gibi konular öykülerde incelikle işlenmiş olduğundan bana göre rehber niteliği de taşımaktadır.
bunun yanında bana göre kitabın tek kötü yanı aslında kendinizi kaptırdığınızda kendinize dair acımasız sorular yöneltmenize sebep olması.
dışarıdan bakıldığında mükemmel görünen ya da gerçekten mükemmel olan hayatları, bu hayata konu kişilerin zihinlerinde ya da iç dünyalarında neler yaşandığını veya kendinizin kendinize karşı ne kadar dürüst olduğunuzu merak ediyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap diyerek sözlerime son noktayı koyuyorum.
kitabın adından da az çok tahmin edileceği üzere, kitap içeriğinde şeytan ve peder sergi olmak üzere 2 öykü barındırmaktadır. bu kitaba başlamadan önce aslında tolstoy’un eserlerinin ve hayatının genel bir zaman döngüsüne bakmak kitabın yazarın yaşamında hangi yerde konumlandığının tespiti hususunda büyük fayda sağlayacaktır. kitapla ilgili internette genellikle otobiyografik ögeler taşıyan bir eser olduğundan bahsedilir. zaten kısa bir kitap olmasından ötürü ben iki öykünün de üzerimde yaratmış olduğu etkiyi sizlere aktarmak istiyorum.
öncelikli olarak iki öyküde de öykünün kahramanı olan kişiler kendi iradeleri ve nefisleri ile bir çekişme halindedir. hatta peder sergi özellikle irade gücünün, disiplin anlayışının ve buna rağmen kişinin düşüncelerini kontrol edemeyişinin inanılmaz bir örneğidir. ben kendimden çok fazla şey bulduğum için bu öyküden daha çok etkilendim. insanın kendi iç güdülerini kontrol altına almak için ne gibi mücadeleler verebileceği, iradenin hangi koşullar altında yıkılabileceği ya da hangi koşulların kişiyi ne tür davranışlara sevk edebileceği gibi konular öykülerde incelikle işlenmiş olduğundan bana göre rehber niteliği de taşımaktadır.
bunun yanında bana göre kitabın tek kötü yanı aslında kendinizi kaptırdığınızda kendinize dair acımasız sorular yöneltmenize sebep olması.
dışarıdan bakıldığında mükemmel görünen ya da gerçekten mükemmel olan hayatları, bu hayata konu kişilerin zihinlerinde ya da iç dünyalarında neler yaşandığını veya kendinizin kendinize karşı ne kadar dürüst olduğunuzu merak ediyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap diyerek sözlerime son noktayı koyuyorum.
devamını gör...