sinan akçıl şarkı sözü yazarken kalemini gizlice çalmak
başlık "echabrenef7091" tarafından 19.09.2023 16:39 tarihinde açılmıştır.
1.
isteği zaman zaman yoğun şekilde bünyemi bastıran eylemdir. sinan akçıl'ı tanımayanınız yoktur. yıllarca ünlü şarkıcılara ve ne yazık ki kendine besteler yapıp müziğe katkı sağlar. sesini bize duyurmayıp da kıyıda köşede kalsa eminim ki herkesin hakkında farklı yorumlar yapacağı bir abimizdir. neyse, bu abimiz bir de söz yazar şarkılarına. ama o sözleri okudukça şarkı ciddiyetini kaybeder, laçkalaşır, adeta sinan akçıl'ın başını okşayıp bayram harçlığı veresiniz gelir. o nasıl çocukça sözler, laf sokmalardır? nasıl anlatım bozuklukları ve düşük cümlelerdir öyle? türkçe dersine bedenci mi giriyordu sinan? hadi hareketli pop şarkılarında söz pek önemli değil önermesinden yırtabilirsin, peki ya duygusal şarkılarındaki gariplikler? sen bence tam anlamıyla bu işi savsaklıyorsun sinan. çoğu meslektaşın gibi. son cümleden dolayı pek kızamıyorum da sana.
ama mesela şu nedir ya :)
''senden vazgeçiyorum
kapıma gelsen boş, duymuyorum
öyle bir kapı da yok
bilmiyorum nasıl düzelsem
hiç sanmıyorum, öyle bir hapı da yok''
hadi ilk iki dize gayet anlamlı, ona diyecek yok. peki sonrası? ''öyle bir kapı da yok.'' ne demek sinan? kafandan kapı mı uyduruyorsun? öyle bir kapı yoksa kadın nasıl kapına gelecek? çadırda mı yaşıyorsun hacı? ''şu kapının varlığını ispatla.'' diyen filozofa ''hangi kapının?'' der gibi... felsefe yapma sinan :) ''bilmiyorum nasıl düzelsem.'' cümlesi de normal, o da bir pop şarkısı için gayet kabul edilebilir. fakat sonraki dizede yine bir saçmalık baş gösteriyor. ''öyle bir hapı da yok.'' yani kapı-sapı kafiyesini çok duymuştum da kapı-hapı kafiyesini ilk defa duyuyorum be abi :) yaratıcılıkta ronaldinho'dan bile iyi adam. acaba gerçekten mi hap kullanıyorsun da bu sözleri yazıyorsun diyeceğim de hiç sanmıyorum. öyle bir hapı da yok sonuçta :)
başka bir örneği de şu:
''seni gören kalp tak tak atıyor
kafada şimşek çak çak çakıyor
ha bir de gördüm aşkların çoğunu
bizdeki herkese fark, fark atıyor''
hadi kalbin tak tak atması normal diyelim. gerçi ''güm güm'' atsa daha bir güzel olurdu ama herkesin kalbi başka tabii. sinan'ınki de böyle demek ki :) peki sonra kafada şimşek neye çakıyor? o noktada nasıl bir aydınlanma yaşıyorsun da ''ha, çaktım köfteyi.'' tavrına bürünüyorsun? bir de şimşeğin ne zaman ''çak çak'' diye çaktığı görülmüş? şimşek bir çakar, etrafın aklı kayar ne oluyor diye. gür sesli birinin hapşırması gibidir şimşek çakması. ''çak çak'' ne la? sonra başka bir aydınlanma daha yaşıyor. hatırlatma babında bir konuşma yapar gibi davranıyor resmen. ''ha bir de, gördüm aşkların çoğunu.'' hani hafızasında gömülüyken son anda hatırlayıp da söylüyor. söylediğinde de mantık olsa. nereden gördün olm aşkların çoğunu? milyonlarca aşk var. çoğunu diyebilmen için binlerce, milyonlarca aşk görmüş olman lazım. e onun için de bu miktarda aşka bakacak ve o aşkları inceleyecek düzeyde psikologluk olman lazım.
mesela nasıl görmüş olabilirsin ki aşkların çoğunu? aşk turnuvası falan mı düzenliyorlar her yıl belli bir kentte? o turnuvaya katılan aşklar kozlarını mı paylaşıyor kıyasıya? garip bir cümle. ''bizdeki herkese fark, fark atıyor.'' cümlesine çok takılmıyorum. bizim aşk kötü diyecek hâli yok. ama bütüne bakınca da anlam yok. bu adamın şarkı sözleri de böyle işte ne yapalım :)
ama mesela şu nedir ya :)
''senden vazgeçiyorum
kapıma gelsen boş, duymuyorum
öyle bir kapı da yok
bilmiyorum nasıl düzelsem
hiç sanmıyorum, öyle bir hapı da yok''
hadi ilk iki dize gayet anlamlı, ona diyecek yok. peki sonrası? ''öyle bir kapı da yok.'' ne demek sinan? kafandan kapı mı uyduruyorsun? öyle bir kapı yoksa kadın nasıl kapına gelecek? çadırda mı yaşıyorsun hacı? ''şu kapının varlığını ispatla.'' diyen filozofa ''hangi kapının?'' der gibi... felsefe yapma sinan :) ''bilmiyorum nasıl düzelsem.'' cümlesi de normal, o da bir pop şarkısı için gayet kabul edilebilir. fakat sonraki dizede yine bir saçmalık baş gösteriyor. ''öyle bir hapı da yok.'' yani kapı-sapı kafiyesini çok duymuştum da kapı-hapı kafiyesini ilk defa duyuyorum be abi :) yaratıcılıkta ronaldinho'dan bile iyi adam. acaba gerçekten mi hap kullanıyorsun da bu sözleri yazıyorsun diyeceğim de hiç sanmıyorum. öyle bir hapı da yok sonuçta :)
başka bir örneği de şu:
''seni gören kalp tak tak atıyor
kafada şimşek çak çak çakıyor
ha bir de gördüm aşkların çoğunu
bizdeki herkese fark, fark atıyor''
hadi kalbin tak tak atması normal diyelim. gerçi ''güm güm'' atsa daha bir güzel olurdu ama herkesin kalbi başka tabii. sinan'ınki de böyle demek ki :) peki sonra kafada şimşek neye çakıyor? o noktada nasıl bir aydınlanma yaşıyorsun da ''ha, çaktım köfteyi.'' tavrına bürünüyorsun? bir de şimşeğin ne zaman ''çak çak'' diye çaktığı görülmüş? şimşek bir çakar, etrafın aklı kayar ne oluyor diye. gür sesli birinin hapşırması gibidir şimşek çakması. ''çak çak'' ne la? sonra başka bir aydınlanma daha yaşıyor. hatırlatma babında bir konuşma yapar gibi davranıyor resmen. ''ha bir de, gördüm aşkların çoğunu.'' hani hafızasında gömülüyken son anda hatırlayıp da söylüyor. söylediğinde de mantık olsa. nereden gördün olm aşkların çoğunu? milyonlarca aşk var. çoğunu diyebilmen için binlerce, milyonlarca aşk görmüş olman lazım. e onun için de bu miktarda aşka bakacak ve o aşkları inceleyecek düzeyde psikologluk olman lazım.
mesela nasıl görmüş olabilirsin ki aşkların çoğunu? aşk turnuvası falan mı düzenliyorlar her yıl belli bir kentte? o turnuvaya katılan aşklar kozlarını mı paylaşıyor kıyasıya? garip bir cümle. ''bizdeki herkese fark, fark atıyor.'' cümlesine çok takılmıyorum. bizim aşk kötü diyecek hâli yok. ama bütüne bakınca da anlam yok. bu adamın şarkı sözleri de böyle işte ne yapalım :)
devamını gör...
2.
tabi tabi kim çalıyor belli,
sana kafası daha yeni mi geldi.
kendi aklına uyup da yaptığın bu sinsilik de
bildirim kutuna değil bak nerene geldi.
sana kafası daha yeni mi geldi.
kendi aklına uyup da yaptığın bu sinsilik de
bildirim kutuna değil bak nerene geldi.
devamını gör...
"sinan akçıl şarkı sözü yazarken kalemini gizlice çalmak" ile benzer başlıklar
sinan akçıl
10