sinir krizi geçirince sokağa fırlayan sevgili

tosltoy'un da dediği gibi kadınlar ikiye ayrılır. bunu yapanlar ve yapmayanlar olmak üzere. üstad doğru konuşmuş.

buğday kokan, yosun kokan, savaşta top mermisi taşıyan annelerimiz, anneannelerimiz bunu asla yapmaz.

ama diğer türdeki ahlaksız kızlar, taksim aktivistleri, sinir krizi geçirdiği saniye kapıyı çarparak ince mavi geceliği ile sokağa fırlar. buz gibi havada, yağmurda ıslanan ve gittikçe göğüs uçları ortaya çıkan giysisine aldırmadan ağlayarak yürür. giymeyi unuttuğu çorapları, terlik ile çıktığı kapıdan arta kalan silinmeye yüz tutmuş kırmızı ojelerini açık eder.

titreyerek ve ağlayarak ilerledikçe, bir kaç taksici bıyık altından gülerek "hayırdır bacım nereye böyle gel bırakayım" der. bir kaç sarhoş üzgün yüzüne bakıp kahkaha atar. bazı terbiyesiz esnaflar, bu çaresiz kızın müşkül durumundan faydalanmak ister.

yarım saat sonra eve döner. sevgilisi toygar, kapıyı açıp, "nasıl oldun berilciğim, sakinleştin mi birazcık" der ve hayatlarına devam ederler. nasıl sakinleşmesin ki beril ? doydu esnafa ve döndü. mide bulandırıcı bir hayat.

ciddi düşündüğüm bir hanım arkadaşım olduğunda onu sinirlendirip tepkisine bakmak istiyorum bazen.. hemen sokağa fırlıyorsa ağlayarak, döndüğünde kapıyı açmıyorum.

metanetli şekilde odada sinir krizini geçiriyorsa, ödül olarak 25 dakikalık güzel bir teselli seksi armağan ediyorum ona ve kadınımsın diyorum.

delikanlı ve normal olan her erkek böyle davranmalı kardeşlerim.

her konuda, herhangi bir tartışma da kadın içinde geçerli erkek içinde geçerli kendini kontrol etmesini bilmeli birbirlerine yükselmeden tartışmalıdırlar diğer türlüsü ilişkiye zarardan başka birşey geçirmez çünkü sürekli hararetli kavgadan mutsuz bir ilişki çıkar her daim mutsuz ve huzursuz olur insan ve ilişkiyi bitirmek durumunda kalır kendimizi kontrol etmeliyiz tartışma sırasında böylelikle karşı tarafı kıracak herhangi bir söz söylememiş oluruz eğer ki kendimizi kontrol edebilirsek.