1.
hz. muhammed'in (sav) hayatı ve mukaddes vazifesi sırasında gösterdiği gayretleri anlatan ilme siyer-i nebî denir.
bu ilim hadis, tefsir, fıkıh, kelâm ve ahlâk gibi bütün islâmî ilimlerin kur'an-ı kerîm'den sonraki en büyük kaynağıdır. başlangıçta hadis kitaplarında siyer başlığı altında ele alınan siyer, sonradan ayrı kitap yazımlarına konu olmuş ve hadisten ayrılmıştır.
siyer-i nebi eserleri içinde en ünlüsüne gelince... sultan üçüncü murat , hz. muhammed’in biyografisini içeren minyatürlü bir eser hazırlanmasını istemiş, bu amaçla erzurumlu darir tarafından 1388 yılında mısır’da memlûk sultanı berkuk’un isteğiyle yazılmış olan siyer-i nebi’nin metni seçilmiştir.
elyazmacısı lütfi abdullah saray atölyesinde bu iş için görevlendirilmiştir. bu çalışmayı üçüncü murad'dan sonra hükümdar olan üçüncü mehmed idaresi altında iken 1595 tarihinde tamamlar.
eser, nakkaş osman’ın öğrencisi nakkaş hasan ve ekibi tarafından 6 cilt olarak hazırlanmış, günümüze 5 cildi ulaşabilmiştir. 6 ciltte toplam 814 minyatür yer almaktadır.
ciltlerden ı, ıı ve vı topkapı müzesi'nde, ııı. cilt new york halk kütüphanesi'nde, ıv. cilt de dublin'deki chester beatty kütüphanesi'ndedir. v. cilt ise kayıptır.
6 ciltlik olan bu siyer-i nebi'de her ne kadar hz. muhammed'in yüzü bir peçe ile örtülmüş şekilde tasvir edilmişse de, osmanli minyatur sanatinda bir ilki temsil ettiği ve çok az kopyasi bulunduğu için bu esere paha biçilememektedir.
bu eser esas itibariyle eski anadolu türkçesi özellikleri taşımaktadır. türk edebiyatında sonraki yüzyıllarda bir tür olarak gelişecek siyer ve mevlid yazma geleneğinde çığır açmıştır. içindeki manzumelerin bir kısmı lirik şiirin başarılı örnekleri sayılır. özellikle hz. muhammed’in doğumunun sade bir dille, samimi ve içli duygularla anlatıldığı manzume türk edebiyatında mevlidlerin öncüsü olmuştur.
bu ilim hadis, tefsir, fıkıh, kelâm ve ahlâk gibi bütün islâmî ilimlerin kur'an-ı kerîm'den sonraki en büyük kaynağıdır. başlangıçta hadis kitaplarında siyer başlığı altında ele alınan siyer, sonradan ayrı kitap yazımlarına konu olmuş ve hadisten ayrılmıştır.
siyer-i nebi eserleri içinde en ünlüsüne gelince... sultan üçüncü murat , hz. muhammed’in biyografisini içeren minyatürlü bir eser hazırlanmasını istemiş, bu amaçla erzurumlu darir tarafından 1388 yılında mısır’da memlûk sultanı berkuk’un isteğiyle yazılmış olan siyer-i nebi’nin metni seçilmiştir.
elyazmacısı lütfi abdullah saray atölyesinde bu iş için görevlendirilmiştir. bu çalışmayı üçüncü murad'dan sonra hükümdar olan üçüncü mehmed idaresi altında iken 1595 tarihinde tamamlar.
eser, nakkaş osman’ın öğrencisi nakkaş hasan ve ekibi tarafından 6 cilt olarak hazırlanmış, günümüze 5 cildi ulaşabilmiştir. 6 ciltte toplam 814 minyatür yer almaktadır.
ciltlerden ı, ıı ve vı topkapı müzesi'nde, ııı. cilt new york halk kütüphanesi'nde, ıv. cilt de dublin'deki chester beatty kütüphanesi'ndedir. v. cilt ise kayıptır.
6 ciltlik olan bu siyer-i nebi'de her ne kadar hz. muhammed'in yüzü bir peçe ile örtülmüş şekilde tasvir edilmişse de, osmanli minyatur sanatinda bir ilki temsil ettiği ve çok az kopyasi bulunduğu için bu esere paha biçilememektedir.
bu eser esas itibariyle eski anadolu türkçesi özellikleri taşımaktadır. türk edebiyatında sonraki yüzyıllarda bir tür olarak gelişecek siyer ve mevlid yazma geleneğinde çığır açmıştır. içindeki manzumelerin bir kısmı lirik şiirin başarılı örnekleri sayılır. özellikle hz. muhammed’in doğumunun sade bir dille, samimi ve içli duygularla anlatıldığı manzume türk edebiyatında mevlidlerin öncüsü olmuştur.
devamını gör...