siz rahat yaşayasınız diye
başlık "insan olun biraz" tarafından 20.08.2021 12:00 tarihinde açılmıştır.
1.
bir yusuf atılgan kitabıdır.
kitap ustaya saygı duruşu için ve onun yazdıklarına doyamayan okurlar için bir hasret giderme aracı olmuş sanki. kitabın içinde yazıp nedense yok ettiği eşek sırtındaki saksağan romanının giriş bölümü, diğer notları, daha önce yayımlanmamış şiirleri, dergilerden derlenen öyküleri ve çevirileri var.
daha önce birçok tanımda söyledim bunu: meslektaşım kardeşimdir. yusuf abi de benim meslek büyüğüm, iyi ki de öyle. öyle de anlatıyor hikayelerini mesleğine hakim bir öğretmen gibi. okuyanların ufkunu açmak, onları yepyeni boyutlara taşımak için.
yazamadığı hiçbir şey için kimseye kızgın değil yusuf abi. ne yayımcılara ne onu ara ara hapse atan devlete. düşünce özgürlüğü her zaman sadece içi boş bir kavramdı zaten yalnız ve güzel ülkemde. biraz istanbul’un hırgürüne alışmaya çalışmış büyük yazar o kadar.
gecikmeli ankara trenini ile gelen kadını bekleyen zebercet gibi beklemiş yazacaklarının zamanının gelmesini belki de. kalbi müsade etmemiş daha fazla beklemesine. mecburen sandığından çıkanlarla avunacağız.
zebercetin bıyığının olup olmadığını düşünmek kadar zor yusuf atılgan’dan bu kadar az şey kalmış olmasını kabullenmek.
kitap ustaya saygı duruşu için ve onun yazdıklarına doyamayan okurlar için bir hasret giderme aracı olmuş sanki. kitabın içinde yazıp nedense yok ettiği eşek sırtındaki saksağan romanının giriş bölümü, diğer notları, daha önce yayımlanmamış şiirleri, dergilerden derlenen öyküleri ve çevirileri var.
daha önce birçok tanımda söyledim bunu: meslektaşım kardeşimdir. yusuf abi de benim meslek büyüğüm, iyi ki de öyle. öyle de anlatıyor hikayelerini mesleğine hakim bir öğretmen gibi. okuyanların ufkunu açmak, onları yepyeni boyutlara taşımak için.
yazamadığı hiçbir şey için kimseye kızgın değil yusuf abi. ne yayımcılara ne onu ara ara hapse atan devlete. düşünce özgürlüğü her zaman sadece içi boş bir kavramdı zaten yalnız ve güzel ülkemde. biraz istanbul’un hırgürüne alışmaya çalışmış büyük yazar o kadar.
gecikmeli ankara trenini ile gelen kadını bekleyen zebercet gibi beklemiş yazacaklarının zamanının gelmesini belki de. kalbi müsade etmemiş daha fazla beklemesine. mecburen sandığından çıkanlarla avunacağız.
zebercetin bıyığının olup olmadığını düşünmek kadar zor yusuf atılgan’dan bu kadar az şey kalmış olmasını kabullenmek.
devamını gör...