#ödüllü filmler
andrew cadelago'nun yazıp yönettiği, seslendirmesinden ise montserrat espadale'in sorumlu olduğu 2012 abd ve kanada ortak yapımı ailelere yönelik komedik kısa animasyon filmidir. treninin gelmesi için bekleyen yaşlı kadının o esnada rahat rahat, huzurla kurabiyelerini yemekten başka bir derdi yoktur ancak bankta yanında oturan genç de bunlardan yemek isteyince şamata başlar. fakat durum acaba göründüğü gibi değil midir? yapım, new york uluslararası çocuk filmleri festivali'nden 2 ödülle dönmüştür.
*new york uluslararası çocuk filmleri festivali (2013) - kısa film büyük ödülü / kısa film seyirci ödülü (5-10 yaş)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "can val can" tarafından 21.05.2023 13:42 tarihinde açılmıştır.
1.
5 dakikalık bir kısa film. hepimizin yaşadığı otomatta parasını verdiğimiz ürünün düşmemesi olayını eğlenceli bir dille anlatmasına bayıldım. ayrıca eti tutku muydu o yenilen şey? douglas adams'ın bir öyküsünden esinlenildiğini düşünüyorum çünkü anlatılan şeyi okumuştum daha önce. yine de güzel ve eğlenceli olmuş.
devamını gör...
2.
andrew cadelago tarafından yazılıp yönetilmiş 5 dakikalık kısa film;
2012 yılında yayınlanmıştır.
yaşlı bir kadının otomat gibi makinaya bozuk para verip kurabiye aldıktan sonra yaşadığı olayları anlatıyor.
yaşlı olsa da bisküviyi alamayınca makinaya doğru koşarak makineyi sallayacak kadar güçlü bir kadın olduğu söylenebilir. ^^
bisküvisini alır ve o sırada müzik dinlemekte olan bir çocuğun yanına oturur, çocuk da aynı bisküviden almıştır ve yanında onu yiyordur,
kadın ise kendisi oraya koydu, kendi bisküvisi sanıp çocuğun bisküviden yemesinden rahatsız olur, ön yargılı ve dikkatsiz davranır.
çocuk ise kendi bisküvisi olduğu için iştahla ama kadına göre ise pişkince yemeye devam eder, sonunda bisküvi kalmaz ve yaşlı kadın çocuğun bu sözde pişkinliğinden rahatsız olduğu için kalkıp gider, oturduğu sırada ise çantadan bir şey çıkardıktan sonra bisküvisinin açılmamış halde orada olduğunu görür ve çocuğa haksızlık ettiğini üzülerek anlar.
çocuk ise bisküvisinin paketini bittiği için çöpe atıp gider ve kadının içinde olduğu trenin kalkışıyla kısa film sona erer.
basit ama biraz da olsa düşündürücü bir kısa filmdi, unutkanlığın sonucunda gelişen ön yargının esiri olmamak gerektiğini hatırlatan bir kısa film oldu.
çocuktan özür bile dileyemeden gitmesi ise belki de ömür boyu vicdan azabı çekmesine sebep olacaktır, bu yüzden bizim sandığımız şeylerin başkalarına ait olabilme ihtimâli göz ardı edilmemeli ve haksızlık edildiyse de özür dilemeyi unutmamalıdır.
2012 yılında yayınlanmıştır.
yaşlı bir kadının otomat gibi makinaya bozuk para verip kurabiye aldıktan sonra yaşadığı olayları anlatıyor.
yaşlı olsa da bisküviyi alamayınca makinaya doğru koşarak makineyi sallayacak kadar güçlü bir kadın olduğu söylenebilir. ^^
bisküvisini alır ve o sırada müzik dinlemekte olan bir çocuğun yanına oturur, çocuk da aynı bisküviden almıştır ve yanında onu yiyordur,
kadın ise kendisi oraya koydu, kendi bisküvisi sanıp çocuğun bisküviden yemesinden rahatsız olur, ön yargılı ve dikkatsiz davranır.
çocuk ise kendi bisküvisi olduğu için iştahla ama kadına göre ise pişkince yemeye devam eder, sonunda bisküvi kalmaz ve yaşlı kadın çocuğun bu sözde pişkinliğinden rahatsız olduğu için kalkıp gider, oturduğu sırada ise çantadan bir şey çıkardıktan sonra bisküvisinin açılmamış halde orada olduğunu görür ve çocuğa haksızlık ettiğini üzülerek anlar.
çocuk ise bisküvisinin paketini bittiği için çöpe atıp gider ve kadının içinde olduğu trenin kalkışıyla kısa film sona erer.
basit ama biraz da olsa düşündürücü bir kısa filmdi, unutkanlığın sonucunda gelişen ön yargının esiri olmamak gerektiğini hatırlatan bir kısa film oldu.
çocuktan özür bile dileyemeden gitmesi ise belki de ömür boyu vicdan azabı çekmesine sebep olacaktır, bu yüzden bizim sandığımız şeylerin başkalarına ait olabilme ihtimâli göz ardı edilmemeli ve haksızlık edildiyse de özür dilemeyi unutmamalıdır.
devamını gör...