sokak düğünü

ne kafa ne de sinir bırakan ortadoğu geleneği. 1 saattir kafamı diktiler, 12 ye kadar da devam. hava 98 derece zaten. anlamadığım şey şu sokak düğünlerinde: aga müzik niye bu kadar yüksek? bunun bir ayarı yok mu yahu. taaa anasının hanına kadar çalınan müziği duyurmak zorunda mısınız mınaki.

masaya oturur çay içer kalkar gidersiniz.

senlikli bir dugundur.

acilen yasaklanması gereken olaydır. yaz günlerinde önce arabesk şarkılar çalar sonra göbek atmalık şarkılara geçilir. en son silah ve havai fişekle kapanış yapılır. düğünle alakanız olmasa da bu gürültü arka fonda çay ve televizyon keyfinizin içine eder.

...ben onu gerçek roman mahallesinde gördüm, allaaaah dünyanın tadı burada be dedim... bir de canlandırma kafasıyla kakava'da hıdrellez'de yaparlar bir ilginç ritüel, sonra da meriç'e girer gelinliklerle bekar erkekler, gün ağarmadan çalgı çengi rengarenk, çekim yaparken vizörün ardında bile dünyanız değişir, değil ki yaşamak...

kırsal yaşamı değiştirmeden şehir kültürüne uydurma çabasının bir örneği. bereket, şehirler çok hızlı göç aldığından bu kültür değişmeye fırsat bulamadı ve şehirler koca birer köye dönüşmekten kurtulamadı. şehrin tamamını yeniden imar etseniz ne yazar. eğitim şart...

genellikle pazar günleri yapılan iğrenç düğündür. pazar gününüzü zehir eder ve sinirli geçirmenize sebep olur.

eğitimsiz, alt sınıf yobazların yaptığı düğündür.
sokağın tapusunu aldıklarına inançları yüksektir, orada yaşayan insanların rahatsız olmasını asla önemsemedikleri gibi kendilerini de akıllı sanırlar. kurusıkı arasına silah veya tüfek karıştırmak ve polis geldiğinde ağız birliği yapıp silahı saklamak bunlar için atomu parçalamaktan daha önemlidir. 3 baskından sonra dirençleri kırılmaya başlar.

peki kendileriyle karşılaştığımızda ne yapacağız?
1- yobaz sonsuza kadar görmezden gelinmeli, yok sayılmalı.
2- ölecek olsalar bile su verilmemeli (evet, bu acımasız eylem soykırım için).
3- her zaman istediğiniz kaçamağı yapın; kulaklığınızı takın ve son ses müziğinizi dinleyin. veya toplayın ailenizi, dışarıya eğlenmeye gidin (dikkat! para gerektirir).
4- amcanızın kolu uzunsa eziyet de edebilirsiniz (evet, bir acımasızlık daha).

düğünü düzenleyen kitlenin sayısız küfür yediği düğündür. düşünün hele, birinin yas günü var mesela ailesinden biri ölmüş sokakta da düğün masası kurulmuş "fidayda da ankaralım fidayda" diye bağırıyor şarkıcı.

gece geç sattlere kaldıysa eğer erik dalı ile meditasyon yapmanızı sağlayan organizasyon.

sokak düğünü nedir bilmemek, çevreden sokak düğünü sesi duymamak.



(bkz: sadece zenginlerin bileceği dertler)

kızamıyorum sokakta düğün yapanlara, ona yetiyordur mevcut maddiyat. lakin herkes düğüne vahit guetta'yı çağırıyor galiba.

o neçe hızlı beceridir. kafamızda ikiş resitali sunuyorlar adeta.

yaz geldi, bizim mahalle coşar artık. geçen sene ,’nerde yedin dolarları’, ‘kaynana kaynana’ dinleye dinleye tüm sene bu şarkıları söylemiştim. umarım bu sene şarkılar değişir de yeni şarkılar dinleriz.

şu an dışarıdan sesi gelen, insanların evlilik kutlamalarını bir sokağı iki tarafından kapatıp ses sistemi kurarak tüm mahalleye canlı yayınla yaptıkları düğün töreni.

seviyo muyum sevmiyo muyum kararsızım. saatlerdir devam ediyor. uzun bir süre roman havaları çaldı, sonra delilo çaldı, şimdi mezdeke var. uzandığım yerden ayaklarımı sallamak suretiyle eşlik ediyorum müziklere.. aha eşarbını yan bağlama diyo şimdi de..

edit: bit artık roman düğünüüüüüü bi yanda “gözlerin doğuyor gecelerime” dinlemeye çalışıyorum bi yanda “nerde yedin paraları söyleeeeee” diyo…

nefret ederim beynimin içine ediyorlar. sokakta evlenenin gerdeği nerede olur hep düşünürüm.

gürültüsüyle bütün mahalleyi zehirleyen, asla haftasonunun tadını bırakmayan düğün

tanımadığım biri de olsa pijamayla gidip rahatça halay çektiğim en iyi aktivitelerden biri. tam kafa boşaltmalık.

rezil bir alışkanlık.

2 saattir kapının önünde davul zurna... bu kadar meraklıysanız bu tür âdetlere, neden geliyorsunuz köyden arkadaş! bir şey izlemeye çalışıyorum şurada, dank donk zar zur sabahtan beri...

bıkmadılar gitti şu bayağılıktan... hakkımı haram ettim gitti.

şu anda bizim sokakta olan düğün. muhid dingil'in kızıyla necmed dingil'in (akraba değiller) oğlu evleniyor. onun kınası. aslında yasalarımıza göre yasak. daracık sokak. bir kavşaktan diğerine yolu iki arabayla kapatmış, yağmur yağma olasılığına karşı (yağmur yağıyor) tepesi ve dört yanı brandayla çevrilmiş bir mekan yaratılmış. müzik son ses. muhtemelen karakoldan izin almışlardır. izin alma yöntemlerini ne siz sorun ne ben söyleyeyim. daha önce, ankara'da böyle bir düğün için karakola şikayetten bulunmuş ve "düğün geleneklerimiz arasındadır" diye cevap almıştım. ben de kolonları çıkartıp müziğinize müzik deyip metal müziği çalsam ne olur diye sordum. tabi isterseniz çalabilirsiniz demişlerdi.
ankara'ya göre tek iyi yanı, tarihin en kötü icadı elektro saz yok. voyinnnk voyinkkk vink vink. oh may allah.

davetli olmadığı halde katılmak zorunda kalan, evde tv'nin sesini duyamadığı için büyüten apartman sakinleridir.

iki tane arizona kertenkelesi resmi olarak çiftleşecek diye bir sokağın kafasının silkilmesidir.