14 günde sahiplenilmeyen sokak hayvanlarının uyutulması
başlık "jameson" tarafından 16.12.2023 15:38 tarihinde açılmıştır.
1.
bu kararın çıkması için daha ne kadar insan parçalanmalıydı, madem hayvan seviyorlar tüm sorumluluğunu da alıp evlerinde bakacaklar, belirli zamanlarda o hayvanlarını devletin atadığı yerlere getirip bakım ve muayeneden geçirtecekler, bu sokaklarda ki hayvanlara sahip çıkıp evlerine aldılar aldılar, yok almadılar kamu yararı adına uyutulacaklar, gayet yerinde bir karar.
düşündümde ; uyutmak yerine çine ihraç edelim, hem itperestler saldırmaz, hem de üzerine de dolar alırız, akape bunu değerlendirsin.
düşündümde ; uyutmak yerine çine ihraç edelim, hem itperestler saldırmaz, hem de üzerine de dolar alırız, akape bunu değerlendirsin.
devamını gör...
2.
saldırgan olmayan hayvanların topluca uyutulması vicdansızca bir karardır. muhtemelen 'uyutulma' denilen eylem de, kafalarına kürekle vurularak veya zehirli yiyeceklerle damarları patlatılarak yapılacaktır. böyle bir öldürülmeyi hiç bir canlı hak etmez. hepsinin kısırlaştırılması ve sahipli olanların da üremelerinin denetlenmesi durumunda sokaklardaki popülasyon birkaç sene içinde zaten yok olacaktır.
diğer yandan, sokaktaki tüm hayvanları hayvan dostlarının evine tıkma anlamında 'alın evinizde bakın' deme kolaylığı ahmakça bir düşünce. toplumun bir kesiminin aidiyet, duyarlılık ve ihtiyaçları yalnızca onları ilgilendirecekse camilerin masrafını yalnızca dindarlar ve camiye gidenler ödesin o zaman. benim rakı vergimden kesilen paralarla hiç gidilmeyen camilerdeki imamın kıçı sıcak suyla yıkanmıyor mu? ya da 'suriyeliler de müslüman kardeşimizdir, savaştan canlarını kurtarmışlar, onların ülkemizde kalmasını destekliyorum' diyenlere devlet 'alın bunlara siz bakacaksınız' diyerek evlerine üç-beş arap mı yerleştirdi?
üstelik hayvan severlerin evinde en az birkaç hayvan vardır zaten. örneğin, bizim evde şu anda 3 kedi var.
toplum bu toplu katliamların vicdani bedelini bir öder diyeceğim (de diyemiyorum). ne bu bedeli ödetecek bir tanrı var, ne de bizim toplumumuzda öz eleştiri yapacak bir vicdan. tarihe bakalım gözlerinin önünde yüz binlerce insan öldürülmüş, katliamlar yapılmış, azınlıkların mallarına çökülmüş, bu toplum kılını bile kıpırdatmamış. sellerden, depremlerden sonra aynı yerlere aynı kötü binaları yeniden yapan bir milletiz biz.
edit: #2804866 "sokak köpeklerinin bana tek bir faydasını söyleyin derhal 10 tanesinin bakımını üstleneceğim" demiş bir yazar arkadaş. avrupa'da geceleri kedi kadar büyük farelerin londra'yı, paris'i işgal ettiğini hatırlatmak isterim. tarihte ve günümüzde 'bakın onlarda hiç sokak köpeği yok" diye imrendiğimiz avrupa'nın en büyük derdi fareler olmuştur. orta ve yakın çağdaki veba konusunu anımsatmak isterim.
kaldı ki, hiç bir yararları olmasa bile, köpekler binlerce yıl önce vahşi doğada özgür yaşadılar. insan türü yalnızca kendine hizmet etsin, sürülerini korusun diye onları evcilleştirdi. insanlığın avcı toplayıcı toplumdan tarım ve hayvancılık toplumuna evrilmesi sonrası bu evcil köpekler on bin yıldır insanlığa hizmet etti. kurtlarla, çakallarla, sırtlanlarla, hırsızlarla savaşıp onların evlerini hayvanlarını canları pahasına korudular.
bu gün kentlerde olan köpek popülasyonu da yine insan türünün eseri. sanayi toplumunda artık köpeklerin korumasına ihtiyacımız yok diye tüm köpekleri katletmek insanlığın en temel değerlerinden biri olan ahde vefa (pacta sunt servanda) ilkesiyle bağdaşmaz. sosyal hayatımızda artık işimiz bitti diye insanları hemen gözden mi çıkarmak gerek, örneğin artık 80 yaşında, hiç üretmeyen, eve bir katkısı olmayan dedemizi ninemizi bize bir faydası yok diye sokağa mı atıyoruz?
elbette sokak köpekleri sorunumuz var ama bunun yolu hepsini toptan katletmek değil, kısırlaştırıp üremelerini engelleyerek, orta vadede yalnızca sahipli hayvanların kalmasını sağlamaktır diye düşünürüm.
diğer yandan, sokaktaki tüm hayvanları hayvan dostlarının evine tıkma anlamında 'alın evinizde bakın' deme kolaylığı ahmakça bir düşünce. toplumun bir kesiminin aidiyet, duyarlılık ve ihtiyaçları yalnızca onları ilgilendirecekse camilerin masrafını yalnızca dindarlar ve camiye gidenler ödesin o zaman. benim rakı vergimden kesilen paralarla hiç gidilmeyen camilerdeki imamın kıçı sıcak suyla yıkanmıyor mu? ya da 'suriyeliler de müslüman kardeşimizdir, savaştan canlarını kurtarmışlar, onların ülkemizde kalmasını destekliyorum' diyenlere devlet 'alın bunlara siz bakacaksınız' diyerek evlerine üç-beş arap mı yerleştirdi?
üstelik hayvan severlerin evinde en az birkaç hayvan vardır zaten. örneğin, bizim evde şu anda 3 kedi var.
toplum bu toplu katliamların vicdani bedelini bir öder diyeceğim (de diyemiyorum). ne bu bedeli ödetecek bir tanrı var, ne de bizim toplumumuzda öz eleştiri yapacak bir vicdan. tarihe bakalım gözlerinin önünde yüz binlerce insan öldürülmüş, katliamlar yapılmış, azınlıkların mallarına çökülmüş, bu toplum kılını bile kıpırdatmamış. sellerden, depremlerden sonra aynı yerlere aynı kötü binaları yeniden yapan bir milletiz biz.
edit: #2804866 "sokak köpeklerinin bana tek bir faydasını söyleyin derhal 10 tanesinin bakımını üstleneceğim" demiş bir yazar arkadaş. avrupa'da geceleri kedi kadar büyük farelerin londra'yı, paris'i işgal ettiğini hatırlatmak isterim. tarihte ve günümüzde 'bakın onlarda hiç sokak köpeği yok" diye imrendiğimiz avrupa'nın en büyük derdi fareler olmuştur. orta ve yakın çağdaki veba konusunu anımsatmak isterim.
kaldı ki, hiç bir yararları olmasa bile, köpekler binlerce yıl önce vahşi doğada özgür yaşadılar. insan türü yalnızca kendine hizmet etsin, sürülerini korusun diye onları evcilleştirdi. insanlığın avcı toplayıcı toplumdan tarım ve hayvancılık toplumuna evrilmesi sonrası bu evcil köpekler on bin yıldır insanlığa hizmet etti. kurtlarla, çakallarla, sırtlanlarla, hırsızlarla savaşıp onların evlerini hayvanlarını canları pahasına korudular.
bu gün kentlerde olan köpek popülasyonu da yine insan türünün eseri. sanayi toplumunda artık köpeklerin korumasına ihtiyacımız yok diye tüm köpekleri katletmek insanlığın en temel değerlerinden biri olan ahde vefa (pacta sunt servanda) ilkesiyle bağdaşmaz. sosyal hayatımızda artık işimiz bitti diye insanları hemen gözden mi çıkarmak gerek, örneğin artık 80 yaşında, hiç üretmeyen, eve bir katkısı olmayan dedemizi ninemizi bize bir faydası yok diye sokağa mı atıyoruz?
elbette sokak köpekleri sorunumuz var ama bunun yolu hepsini toptan katletmek değil, kısırlaştırıp üremelerini engelleyerek, orta vadede yalnızca sahipli hayvanların kalmasını sağlamaktır diye düşünürüm.
devamını gör...
3.
büyük hata olur. türkiye gibi bir ortamda saçmalamaktan öteye geçmeyecek ve hayvanseverlerin travmalar yaşamasına sebep olacaktır. bilinçsiz hayvan beslemek davranışı eskisinden de kötü hale gelecektir.
hayvan korkusu ve nefreti tükenmek bilmeyen insanların aklıyla iş yapılmaz. sıra er ya da geç sahipli hayvanlara gelecektir.
hayvan korkusu ve nefreti tükenmek bilmeyen insanların aklıyla iş yapılmaz. sıra er ya da geç sahipli hayvanlara gelecektir.
devamını gör...
4.
konu ile ilgili hiçbir haber kaynağı bulamadım ama uygun bir çözümdür.
zira sözlükte hala aile parası yiyip evde genlesmeyen ve sabah güneş doğmadan işe giden her yazarın bildiği gibi bunlar gruplasip havlamaya ve kimi durumlarda saldırmaya başlıyorlar.
daha güvenli sokaklar için önce köpeklerden ardından sığınmacılardan kurtulmamız gerekiyor.
zira sözlükte hala aile parası yiyip evde genlesmeyen ve sabah güneş doğmadan işe giden her yazarın bildiği gibi bunlar gruplasip havlamaya ve kimi durumlarda saldırmaya başlıyorlar.
daha güvenli sokaklar için önce köpeklerden ardından sığınmacılardan kurtulmamız gerekiyor.
devamını gör...
5.
birisi daha ölmeden ne yapacaksanız yapın ve artık sokakları güvenli bir hale getirin . şehir hayatında vahşi hayvan sürüsünce parçalanıp ölmek gerçekten absürd ve trajik . orta çağda mıyız ?
devamını gör...
6.
sokak köpeklerinin bana tek bir faydasını söyleyin derhal 10 tanesinin bakımını üstleneceğim
devamını gör...
7.
avrupadan örnek alarak bu sorunu çözmeliyiz
devamını gör...
8.
nihayet çıkmış karar. daha ne kadar çocuk yahut yaşlı sokak itleri tarafından parçalanmalıydı bilemiyorum ancak twitter'da dolanan çocuk bacakları herhalde bardağı taşıran son damla oldu. benim ilave etmek istediğim iki şey var. birincisi uyutma işleminin iğne yolu ile yani acısız gerçekleştirilmesidir, konya'da idi sanırım birtakım barınaklarda görülen rezillikler hem etik değildir hem de halkın vicdanına sığmayacağı için bu sefer itlaf aleyhtarı kamuoyu oluşturabilirler.
ikincisi ise 14 gün içinde eğer sahiplendirilen köpekler olursa bu hayvanlar sahiplenen kişinin çocuğuymuş gibi onun nüfusuna kaydedilmeliler*. sokağa geri salma gibi durumlar olursa mevzubahis kişiye ağır cezalar kesilmeli, hayvana bakamayacağını düşünen sahiplendiği yere geri getirmek zorunda olmalı.
konu dışı ama, buna karşı olan itperestler deprem zamanı insanları kurtaran profesyonel eğitimli köpekleri gösterip "bunlar da mı itlaf edilsin ha, bunlar da mı?" şeklinde ajitasyon yapıyor. bir defa onlar hem sahipli* hem de eğitimli olduklarından kimseye saldırmıyorlar. kısacası tehlike oluşturmayan masum köpekler, itlafa herhangi bir gerekçe yok. bu itler ise alenen cinayet işliyor, çoluk çocuk rahat yürüyemiyor sokakta. evladını sokak itinden koruyamayan devlet mi olur?
ikincisi ise 14 gün içinde eğer sahiplendirilen köpekler olursa bu hayvanlar sahiplenen kişinin çocuğuymuş gibi onun nüfusuna kaydedilmeliler*. sokağa geri salma gibi durumlar olursa mevzubahis kişiye ağır cezalar kesilmeli, hayvana bakamayacağını düşünen sahiplendiği yere geri getirmek zorunda olmalı.
konu dışı ama, buna karşı olan itperestler deprem zamanı insanları kurtaran profesyonel eğitimli köpekleri gösterip "bunlar da mı itlaf edilsin ha, bunlar da mı?" şeklinde ajitasyon yapıyor. bir defa onlar hem sahipli* hem de eğitimli olduklarından kimseye saldırmıyorlar. kısacası tehlike oluşturmayan masum köpekler, itlafa herhangi bir gerekçe yok. bu itler ise alenen cinayet işliyor, çoluk çocuk rahat yürüyemiyor sokakta. evladını sokak itinden koruyamayan devlet mi olur?
devamını gör...