sokak hayvanlarının aç uyuduğunu bilmek

üzülmek ama bir şey yapamamaktır.

ben de uğurböcüklerine üzülüyorum.
bazıları sabahı ve annesinin yeni aldığı pabuçları göremeyecek.

ama sivri sinekler, karfatmalar, araplar, zenciler, islamcılar, 30 yaşın hem altı hem üstü ve pis fakirler ölsün.
porsche'dan selamlar, everybody facebook!

her köşe başı makarna, çorba, yemek artığı. sokak hayvanlarını doyurduk, sevdik evet , ama hayvanları sokakta yemek vermediğinizde yaşayamayacağı duruma soktuk. doğalarını bozduk. her duyar gibi bunu da abarttık ve avcılık doğasını bozduk. aferin bize.

sistemli şekilde sokak hayvanı besleyen kişi yazdı. çok hata ettik.

trajikomik olanı iste et yiyen tiplerin duyar kasması tabi ki. yazık, insan şaşırakalıyor ikiyüzlülüklerinize.

doğada, aralarında simbiyotik bir ilişki ya da akrabalık ilişkisi yoksa bir canlı bir başka canlıyı beslemez. akrabalık ilişkisi varsa bir ihtimal. her canlı kendi yiyeceğini kendisi bulur. bulduğu kadarını yer. yeteri kadar yiyecek yoksa yiyemeyenler ölür. bu doğanın nüfus kontrol yöntemidir.
böylece:
1) kediler her türlü hava koşulunda kendi yiyeceklerini bulurlar. böcek yer, ağaca tırmanır kuş avlar, kertenkele yakalar, çöpü deşer. eskiden kapaklı çöp kutularının kapağını açmayı öğrenmişlerdi. şimdi, iyilik yapıyoruz diye her köşeye mama döken gevşekler yüzünden yılda üç kez yavruluyorlar. nüfus artıyor. nüfusları artınca kediye özgü hastalıklar ve yavru ölümleri ve "ah yarucuuum,iban vereyim de para gönderin" söylemleri de artıyor. doğa bir şekilde nüfusu kontrol altına almaya çalışıyor
2) sokak itleri parazit canlılardır. yiyebilmek için insanın el uzatmasını bekler. zaten bir kurt türünden evrimleşmesi de bu parazit özelliğindendir. bunları beslemezsek birkaç ay içinde nüfusları önemli ölçüde azalır. unutmayın, bir itin tok sayılması için her gün protein ağırlıklı olarak kendi ağırlığının %2'i kadar yemek yemesi lazım.bu da 40 kiloluk bir sokak itinin her gün 800 gran yem yemesi anlamına gelir. ülkede 14 milyon sokak iti var. bizim "zavallı itler aç kalmasın" diye her gün 11bin ton mama dağıtmamız gerekir. bu mamaların içindeki hayvanların da canı olduğunu unutmayarak yapacağımız en akıllıca iş itleri beslememek.
ayrıca: milyonlarca çocuk aç, yetersiz besleniyor, giysileri gelen/gelmiş kışı karşılayacak durumda değil.

kendi üstüne düşeni yapıp vicdan rahatlatılacak bir durum değildir. başkasının üstüne düşeni yapmaya da çabalamalı.

çocukların aç uyuduğunu, izbe metruk harabelerde korumasız yaşamak zorunda bırakıldıklarını, soğuktan ve hastalıktan çocuksu bir şaşkınlıkla ölümü beklediklerini vd vd bilmekten daha acı olduğunu sanmıyorum. vicdanlarınıza yalancı emzikler aramayın. insanlığınızı unutmayın..

vicdan otuzbiri çekmek istiyorsanız hayvanlara sıra gelmeyebilir.

zebralar da aç uyuyor. yırtıcı hayvan baskısından, ot bol olsa bile rahat rahat yiyemez gariplerim.
aslanlar da aç uyuyor. aslanın av yakalama oranı %50'den düşük. avı bulacak, plan kuracak, plan tıkır tıkır işleyecek de avı yakalayacak. avı yakalarken de avın vereceği kalorinin yarısını harcayacak.
balinalar da aç uyuyor. o koca gövdenin doyaca kerevit miktarını bir düşünün. düşünemediniz değil mi? o kerevit sürülerini bulmak için yüzlerce kilometre yüzmesi lazım.
sokak hayvanlarından fareler de aç yatıyor, taş kemiriyor. üstelik devlet destekli imha ediliyorlar.

gazze'de çocuklar açlıktan dachau toplama kampından çıkmış gibi bir hale düşmüşler. biz insan evladı olduğumuz için bazı o. evlatlarının yaptığı gibi "bana ne arabın pijinden" diyemiyoruz.
oraya da gitmeyelim. çocuklarına birer bisküvi verdikten sonra üşümesinler saç kurutma makinesini açıp yan odada kendisini asan kadınların ülkesi burası. aynı o. evlatları "bana ne başkasının çıkardığı veletlerden" de dediler bu ülkede.
biz çocukları düşünüyoruz. sadece itlerin kastedildiği "sokak hayvanlarının" açlığını değil.

vallaha, ülkede hain nahum projesi uygulanıyor. nüfusun % 80'ni yoksul ve aç. son 2 senedirliki dikkat edilirse köpekler ve kediler de aç.

ateş ettin bana

bu başlık bana hayatı sorgulatti. ulan ne bencil insanlarız ya. bir kap mama bir kap su koysak bayram ediyorlar. azıcık sevgi biraz yemek ve su. başka bir şey istedikleri yok ki onların....