sokak köpeği sorununun temel nedeni

gündemde sürekli olan bir konu var şu aralar herkes bunu konuşuyor başı boş sokak köpekleri ama kimse bunun temel nedeninin ne olduğuna dair bir şey söylemiyor. ben kendimce bir kaç nedenin üzerinde durdum farklı fikirler de duymak isterim açıkçası. bir sorunun temel nedenini öğrenemezsek çözüm de üretemeyiz kanaatindeyim. ilk aklıma gelen neden köyden kente göçün daha da artması. hepimiz biliyoruz ki özellikle gübre fiyatlarının mazotun, yem fiyatlarının zamlanmasıyla birlikte bir çok çiftçi, hayvancılık yapan köylünün bu işleri bırakıp şehir merkezine yerleşmiş olabileceği düşüncesi var bende. bu insanlar şehir merkezine göç ettiyse tabii ki hayvanını da de şehire salmıştır öylece. en çok sokak hayvanı sorunu köylerden kentlere göç sonucunda oluşuyor. 2. aklıma gelen neden yine ekonomi kaynaklı kedi köpek mamalarının zamlanması, hayvan ilaçlarının da aynı şekilde zamlanması ve insanların gelir seviyesinin düşmesiyle birlikte bir çok kişinin hayvanına bakamayıp sokağa atması olduğunu düşünüyorum. 3. neden olarak da pandemiyle birlikte insanların hastalıktan korkması hayvanının hastalık kapıp kendine bulaştırmasından tedirgin olması olduğunu düşünüyorum. eğer ki bu sorunlardan kaynaklanıyorsa bu sorunları çözdüğümüz anda otomatikman sokak hayvanı sorununu da çözebileceğimiz kanaatindeyim.

cadde ve sokakların sürüler halinde dolaşan başıboş köpek sürülerine uygun yerler olmaması.
köpeğin güçlü bölgesel sahiplenme duygusuna sahip olması ve gruplar halinde geceleri tünedikleri ara sokakları sahiplenmeleri ve özellikle kızışma dönemlerinde saldırganlaşan sürü hayvanlarına dönüşmeleri.

türkiye'deki her sorun gibi bu sorunun da temelinde esasen tek bir şey yatıyor. güzel duyguları, merhameti, vicdanı kirli para için sömüren kişiler! sözde hayvan dernekleri, mama üreticileri ile mama ithalatçıları ve belediyeler arasında korkunç bir kara para aklama tezgahı kuruldu. hayvanlar kullanılarak, hayvanlara verilen yemler kullanılarak korkunç bir kara para aklanıyor ve hayvanseverlerden gelen bağışlar cebe indiriliyor.
hayvanlara üç kuruşluk yem vermek dışında da neredeyse ilgi alaka sıfır. hayvanlara aşı yapılmıyor! hayvanlar kısırlaştırılmıyor! bütün bunlar hayvanların ömrünü uzatan ve sağlıkla yaşaması için yapılması gereken şeyler. bunlar yapılsa köpeklerdeki aşırı popülasyon artışı ve saldırganlık da duracak! ama olur mu mamadan parayı vurmak varken, hayvanlara gerçek manada iyilik neden yapsın ki hayvansever postuna girmiş hayvan düşmanları!

bodrum vs a gidenler 15 günlüğüne kedi köpek alıyormuş . dönüş yolunda kediyi köpeği bırakıyormus.

her ağacın altında köpek maması kedi maması. mamayı döktün vicdanını egonu tatmin ettin çekip gittin. o köpekler çoğaldı çoğaldı.

bu bölgede 6 belediye var 6 tane ilçe. bir tane barınak yok. bunların kavşaklara diktiği yaz kış dönemi çiçek lale menekse parası milyonları buluyor.
peki bunca okul askeriye yurt iş yerinde boşa giden yemekler.
barınaklar kurulup götürülse ve hayvanlarda kısırlaştırılsa. hayvan sahipliği belgesi olsa. zor bir şey mi değil.

bir tek sebebi vardır.
o da amip kadar bile beyni olmayan psikolojik sorunları olan itperestlerin, içinde koyun, tavuk, inek eti bulunan mamalarla itleri beslemesi sonucu itlerin tavşan gibi üremesidir.
yani temel neden beyinsiz itperestlerdir.
bu sebeple köpeklerin itlaf edilmesi sorunu sadece yüzeysel olarak çözecektir.
amip beyinli itperestler bir yolunu bulup köpek nüfusunu yine artıracaklardır.
gerekirse köpek üretim tesisi kurup köpekleri sokaklara salacaklardır.
bu sebepten sadece köpekleri itlaf etmek yetmez.
aynı zamanda sahipsiz köpekleri ulu orta besleyen itperestlere ceza verilmeli, hayvan yaşam alanı gibi skmsonik tesisler kapatılmalı ve en önemlisi sahipli köpeklerin sahipleri tam sorumlu tutulmalıdır.
misal bir köpek birine saldırırsa? sahibi sanki kendi saldırmış gibi ceza almalıdır.

evde yaşayan insanlardır

lanetlendik. sıısısıs

bilemiyorum. herhangi bir neden olabilir.

karıma, çocuğuma falan saldırsalar, molotofla patlatırım karşımdaki herhangi bir canlıyı, sadece köpekle sınırlandırmamak lazım, onu biliyorum.