türkiye'de artan sokak köpeği düşmanlığı

çok ciddi boyutlara ulaşan tehlikeli bir provokasyondur. sokaklar suç makinesi kaynarken kimsesiz gariban hayvanlarla uğraşanlar tedavi edilmelidir.

sizin itleriniz yüzünden antalya'da küçük bir kız öldü. öyle ya da böyle bu sokak köpeği sorunu bir şekilde bitecek.

huzurlu dediğiniz, çok özendiğiniz ülkelerde sokak hayvanları diye bir kavram yok. ya adam gibi bakacaksın ya da başka türü tehlikeye sokacak kadar ticarete dönüştürüp yola salmayacaksın.

aslından türkiye de artan şey tam olarak vicdan eksikliği ve bencillik .

bakın sevgili yazarlar, 3-4 yıl önce bir yavru köpeğin tüm bacakları kesildi ve yavrucak öldü.
herhalde insan olan herkes de üzülmüştür.

sokakta başıboş köpekler bir çocuğun ölümüne sebep oldu, kaza olmasa belki de parçalanacaktı.

şimdi efendim hayvana üzüldüğümüz kadar insana üzülmeyip de olanları görmezden mi gelelim?
bırakalım saldırmaya devam mı etsinler?

burada bu işin tek muhatabı kesinlikle devlettir ve önlemi acilen almalıdır.

bugün 12 köpeğin arasında kaldığımda s*tr ettğim duygudur.

tepkiyi doğru yere yönlendirmiyorsunuz. kimileri bu hayvanları koruyan ve kollayan insanlara ''köpek tapar'' diyerek ilginç şekilde ağızlarından salyalar akıtarak saldırıyor. diğer kesim ise bu tepkileri verenlere ''cani'' ''katil'' ve benzeri ifadelerle giydiriyor. aslında iki grupta birbirine yok yere saydırıp sanki sorunu yaratan bu insanlarmış gibi saçma sapan atışmaların içine giriyorlar. evvela iki kesimin içerisinde de zeka yoksunu ve aklını kiraya vermiş insanların bulunduğunu kabul etmek gerekir. bir köpek saldırısı sonrasında, ortada hayatını kaybeden ve yaralanan bir insan varsa kalkıp abidik gubidik twitler atıp, saçma sapan duyar kasamazsınız *. duracağınız noktayı bilmeniz gerekir. ha keza yavru köpeklerin zehirlenmesi karşısında oh oh iyi oldu diye sadece zil takıp oynamadığı kalan vicdan fakirleri içinde söylenecek çok fazla söz yok.

siz, yurttaş olarak bu meselede nerede duruyorsunuz? yaşadığınız yerlerde düzgün standartlarda hayvan barınakları yapılması için baskı grubu oluşturabiliyor musunuz? ya da hiç yolunuz hayvan barınaklarına düştü mü? yoksa sadece oturduğunuz koltuklardan birbirinize sallayarak bu sorunu çözebileceğinizi mi sanıyorsunuz? evvela bu sorun ciddi bir sorun. misal kendimden örnek vereyim; üç yaşında bir oğlum var ve başına böyle bir şey gelmesinden korkuyorum. ama aynı zamanda iki tane de köpeğim var. sokaktaki hayvanların başına gelenler de tüylerimi ürpertiyor. bu meseleyi, aynı tarafta yer almazsanız çö-ze-me-ye-cek-si-niz! ya bu gariban hayvanlara yazık olacak. ya da bu olaylar yaşanmaya devam edecek. illa bir şeylerden feragat etmeniz mi gerek? gayet kolay çözülebilecek bir mevzuda dahi birbirinize giydirmekle meşgulsünüz.

bu işin çözümü belli; bu hayvanlara düzgün bir şekilde yaşayabilecekleri, sorumluluğu yerel yönetimlerde olan ve sürekli denetlenen alanlar tahsis etmek zorundasınız. onlar da can ve yavruyken zehirlenmeyi hak edecek hiç bir şey yapmadılar. bunun için yetkili mercilerin kapısını aşındıracaksınız. zorlayacaksınız. yok olmaz, yapılmaz, böyle gelmiş böyle gider bize sövmek yakışır. ölenlerin, yaralananların arkasından timsah göz yaşı dökmek güzel olur diyorsanız da bu sizin bileceğiniz iş elbette. etliye sütlüye karışmayıp, birbirinizi hedef alıp sonrasında da ''tüh tüh'' ''vah vah'' çekerek yaptığınız şey kusura bakmayınız ama vicdan mastürbasyonundan başka bir şey olmuyor. hem insanların, hem sokak hayvanlarının zarar görmeyeceği bir çözümü bile talep etmekten aciz insanların, kalkıp ahkam kesmesini ise her mecrada acı acı gülümseyerek okuyorum. her mevzudan biz ve onlar diyerek kurtulma kolaycılığınızı seveyim sizin. şaka gibi cidden. hayvanları düşman ilan edenlerin ve insanlara saldıran sokak hayvanlarını melek olarak görenlerin acilen tedavi edilmesi gerekiyor kanımca. çünkü bu zihinler her toplumsal olayda ölçüsüz tepki verebilecek potansiyele sahipler.

nasıl fakirliğe düşman olmak fakire düşman olmak değilse, sokak köpeği sorununa düşman olmak da köpek düşmanlığı değildir.

ayrıca her makul insan gibi sokak köpeği probleminden rahatsız da olacağım, bir canlının ağır işkence görmesine tepki de koyacağım. ne ara bunları eşlediniz?

böyle saçma sapan çarpıtmalarla bir yere varamazsınız. türkiye'de sahipli ve sahipsiz tüm köpeklerin kısırlaştırılması zorunlu hale getirilmelidir. üremeleri özel denetim ve izne tabi olmalıdır.

bu başlıkta yok ama, bir de sosyalde sağa sola dayılanan sözlük hayvancıları var. gerçek hayatta tüm köpeklere zarar veriyorlar.

zarar verme potansiyeli olan bişeyin olmasını engellemek düşmanlıksa ben ormanda ateş yakmaya da , ağaç kesmeye de, ayıların ve kurtların şehir merkezine inmesine de düşmanım.