1.
ülkenin ; işsizlik, suriyeliler, özgürlükler ve adalet sonrası en büyük sorunlarından birisi de bu sorundur.
tüm türkiye'de sokak köpekleri artık ciddi bir sorundur. aslında sokak hayvanları demek istiyorum zira kediler de sokakta yaşamayı hak etmiyorlar tıpkı köpekler gibi.
lakin kediler daha uysal ve saldırgan olmayan varlıklardır. ancak bir köpek sürüsüne denk gelirseniz orada var olmanız bile saldırı nedenidir. çözüm basit ;
1- barınaklar kurulacak ve hayvanlar burada yaşayacak.
2- bu hayvanları 1-2 ay boyunca sosyal medya ve belediyeler tarafından sahiplendirilmeye teşvik edici yaptırımlarla sahiplendirilmesi sağlanacak.
3- gerekirse uyutulacak ya da ömür boyu barınakta bakımı sağlanacak.
4- petshop satışları çok sınırlı ve denetimli olacak, eğer bunu yapamazssanız da petshoplarda "kedi/köpek" gibi ileride problem açabilecek canlıların satışı tamamen sonsuza dek yasaklanacak.
şimdi uyutulma kelimesinde cellallenen olan varsa, hemen rotayı avrupa ülkelerine çevirmesini öneririm. zaten orada böyle bir sorun pek olmaz ama olunca da sahiplenen olunmazsa uyutuluyor hayvan ve bunun belgelerini google ile erişmeniz 10 dakikanızı alır.
twitter.com/miro1907/status...
buna hiç kimse katlanmak zorunda değil kardeşim. nice örnekleri var bunun açıp bakın, evet ben hayvan sevmiyorum. sevmek gibi bir zorunluluğum da yok ama onlara zarar da asla vermem. hayvanları aşk ile sevmiyor olmam, onlara zarar vereceğimi göstermez. kaldırım değiştirip geçerim bu kadar basit. hayvanlara zarar verenin de karşısında dururum. çünkü hiçbir canlının, sebepsiz, durduk yere başka bir canlı üstünden öfkesini çıkarma hakkı yoktur!
çünkü hayvan sevmek sokağa 2 kap mama atmak ile değildir. bana göre hayvan sevmek ; alıp o cana, "yuva" olmaktır. onu sokağın hengamesinden, kaosundan, korkusundan kurtarmaktır. 2 kap su ve mama bırakınca vicdanınızı rahatlatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsunuz.
gerçek hayvan severlere de selam ederim, güzel insanlardır onlar ve onlara saygım büyüktür. benim lafım toplumun çok büyük bir kesmine ki hayvanseverler de bana katılacaktır zaten.
bu ülkenin temel ve kronik sorunu bu zaten, kimse sorumluluk almıyor. başkanından, yöneticisine, amirinden yurttaşına herkes sorumluluktan kaçma derdinde.
benim şehrimde de bu çok var "aşı vurup" yolluyorlar. kuduz yapmazmış, allah razı olsun be paşam. haybeye yaşıyoruz ulan bu ülkede. sokak köpeği bile benden daha çok değerli.
ha bana karşı çıkanlar olacaktır elbette. buyurun arkadaşlar 2 yol var ;
1- alıp bu canları sahiplenin
2- onlarla beraber sokakta yaşayın
seçim sizin. madem bu denli tutkulu bir aşkınız var, sevenler ayrılmasın o zaman di mi? bol bol sever, sevişirsiniz. başlıkta da "sokak köpekleri sorunu" yazıyor. çünkü sokak canlıları arasından sürü halinde tek dolaşan canlı köpekler ve bireyselken bile tehlikeyken, sürü halinde ultra tehlike içermekteler. ben de saldırıya uğradım, defalarca kovalandım ve hep "yav sen kesin bir şey yaptın" gibi beyin yoksunu argümanlarla karşılandım.
evet otobsüten inip eve gittiğim yolda yürüdüm. ben kimim ki yürüyorum ulan. benim hakkım mı ulan sokağımda yürüyüş yapmak...
oralar tamamen boncuk abinin, paşa kralın denetiminde, götten ıssırır valla.
şaka bir yana ; insan > hayvan denklemi işliyor ben de. itirazı olan?
itirazı olanlar masaya çıkıp tepinebilir. tepinince nazik poponuzdan ıssırmazlar.
tüm türkiye'de sokak köpekleri artık ciddi bir sorundur. aslında sokak hayvanları demek istiyorum zira kediler de sokakta yaşamayı hak etmiyorlar tıpkı köpekler gibi.
lakin kediler daha uysal ve saldırgan olmayan varlıklardır. ancak bir köpek sürüsüne denk gelirseniz orada var olmanız bile saldırı nedenidir. çözüm basit ;
1- barınaklar kurulacak ve hayvanlar burada yaşayacak.
2- bu hayvanları 1-2 ay boyunca sosyal medya ve belediyeler tarafından sahiplendirilmeye teşvik edici yaptırımlarla sahiplendirilmesi sağlanacak.
3- gerekirse uyutulacak ya da ömür boyu barınakta bakımı sağlanacak.
4- petshop satışları çok sınırlı ve denetimli olacak, eğer bunu yapamazssanız da petshoplarda "kedi/köpek" gibi ileride problem açabilecek canlıların satışı tamamen sonsuza dek yasaklanacak.
şimdi uyutulma kelimesinde cellallenen olan varsa, hemen rotayı avrupa ülkelerine çevirmesini öneririm. zaten orada böyle bir sorun pek olmaz ama olunca da sahiplenen olunmazsa uyutuluyor hayvan ve bunun belgelerini google ile erişmeniz 10 dakikanızı alır.
twitter.com/miro1907/status...
buna hiç kimse katlanmak zorunda değil kardeşim. nice örnekleri var bunun açıp bakın, evet ben hayvan sevmiyorum. sevmek gibi bir zorunluluğum da yok ama onlara zarar da asla vermem. hayvanları aşk ile sevmiyor olmam, onlara zarar vereceğimi göstermez. kaldırım değiştirip geçerim bu kadar basit. hayvanlara zarar verenin de karşısında dururum. çünkü hiçbir canlının, sebepsiz, durduk yere başka bir canlı üstünden öfkesini çıkarma hakkı yoktur!
çünkü hayvan sevmek sokağa 2 kap mama atmak ile değildir. bana göre hayvan sevmek ; alıp o cana, "yuva" olmaktır. onu sokağın hengamesinden, kaosundan, korkusundan kurtarmaktır. 2 kap su ve mama bırakınca vicdanınızı rahatlatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsunuz.
gerçek hayvan severlere de selam ederim, güzel insanlardır onlar ve onlara saygım büyüktür. benim lafım toplumun çok büyük bir kesmine ki hayvanseverler de bana katılacaktır zaten.
bu ülkenin temel ve kronik sorunu bu zaten, kimse sorumluluk almıyor. başkanından, yöneticisine, amirinden yurttaşına herkes sorumluluktan kaçma derdinde.
benim şehrimde de bu çok var "aşı vurup" yolluyorlar. kuduz yapmazmış, allah razı olsun be paşam. haybeye yaşıyoruz ulan bu ülkede. sokak köpeği bile benden daha çok değerli.
ha bana karşı çıkanlar olacaktır elbette. buyurun arkadaşlar 2 yol var ;
1- alıp bu canları sahiplenin
2- onlarla beraber sokakta yaşayın
seçim sizin. madem bu denli tutkulu bir aşkınız var, sevenler ayrılmasın o zaman di mi? bol bol sever, sevişirsiniz. başlıkta da "sokak köpekleri sorunu" yazıyor. çünkü sokak canlıları arasından sürü halinde tek dolaşan canlı köpekler ve bireyselken bile tehlikeyken, sürü halinde ultra tehlike içermekteler. ben de saldırıya uğradım, defalarca kovalandım ve hep "yav sen kesin bir şey yaptın" gibi beyin yoksunu argümanlarla karşılandım.
evet otobsüten inip eve gittiğim yolda yürüdüm. ben kimim ki yürüyorum ulan. benim hakkım mı ulan sokağımda yürüyüş yapmak...
oralar tamamen boncuk abinin, paşa kralın denetiminde, götten ıssırır valla.
şaka bir yana ; insan > hayvan denklemi işliyor ben de. itirazı olan?
itirazı olanlar masaya çıkıp tepinebilir. tepinince nazik poponuzdan ıssırmazlar.
devamını gör...
2.
üsttekine söylüyorum evet benim itirazım var kardeşim gerekirse uyutulacak ne demek ya tek yapılması gereken düzenli kısırlaştırma bu kadarrr .
devamını gör...
3.
sen bu söylediklerine inanıyor musun gerçekten ya sjsjsjsha yazık çok yazık
devamını gör...
4.
insan denen varlığın kendini bu üstün ırk ilan edişini ilk sende görmüyorum açıkçası. sokağa iki kap mama bırakarak vicdanımı rahatlatmıyorum en azından yiyecek bulamamış olan varsa gelip yiyor ve karnını doyuruyor bu işin mantığı bu vicdan rahatlatmak değil. hepimiz zaten bir kap su bir kap mama koysak aç hayvan kalmaz. ( ben mama bırakarak söylediğine göre vicdan rahatlatması yaparken sen de hayvanlara zarar gelmesini istemem deyip uyutulmasını destekleyerek iyilik yapıyorsun anladığıma göre, güzel)
kusura bakma ama bir hayvan aç veya şiddet görmüş değilse tutup da kimseye saldırmaz sen onları uyutmayı desteklemeden önce o üstün insan ırkımızın bu hayvanlara ne yaptığını da bir düşün. bu hayvanlar neden bu haldeler sence ? senin öncelik verip üstün tuttuğun ırk geçerken dönüp bir tekme atıyor hayvana, diğeri gidiyor tecavüz ediyor ve daha bir sürü şey. o hayvan da haklı olarak insanlara karşı bir savunma geliştirecek (bunlar dışında olabilecek saldırı istisna ve ben hiç görmedim). toprağın üstüne taş diktin diye dünya senin olmadı, olmayacak. o sokakta senin ne hakkın varsa o hayvanın da var. senin bu cümleye verecek karşılığın "e vergi vermiyorlar amaa ?"olur diye de korkmuyorum değil.
kim olduğunu bile bilmiyorum şahsına söylediğim hiçbir şey yok bu söylediklerim tamamen buraya yazacak kadar arkasında durduğun düşüncene ve bu düşünceye sahip olanlara. bunları okursan umarım bir kez daha düşünürsün ve sayınız bir kişi bile olsa azalmış olur.
kusura bakma ama bir hayvan aç veya şiddet görmüş değilse tutup da kimseye saldırmaz sen onları uyutmayı desteklemeden önce o üstün insan ırkımızın bu hayvanlara ne yaptığını da bir düşün. bu hayvanlar neden bu haldeler sence ? senin öncelik verip üstün tuttuğun ırk geçerken dönüp bir tekme atıyor hayvana, diğeri gidiyor tecavüz ediyor ve daha bir sürü şey. o hayvan da haklı olarak insanlara karşı bir savunma geliştirecek (bunlar dışında olabilecek saldırı istisna ve ben hiç görmedim). toprağın üstüne taş diktin diye dünya senin olmadı, olmayacak. o sokakta senin ne hakkın varsa o hayvanın da var. senin bu cümleye verecek karşılığın "e vergi vermiyorlar amaa ?"olur diye de korkmuyorum değil.
kim olduğunu bile bilmiyorum şahsına söylediğim hiçbir şey yok bu söylediklerim tamamen buraya yazacak kadar arkasında durduğun düşüncene ve bu düşünceye sahip olanlara. bunları okursan umarım bir kez daha düşünürsün ve sayınız bir kişi bile olsa azalmış olur.
devamını gör...
5.
köpeksiz sokak olur.zaten köpekli sokağı ortadoğudan başka bir yerde göremezsiniz. sokaklar köpeklerin yaşam alanı değildir. köpeklerin evrimsel olarak yaşam alanı sahibinin yanıdır. başıboş kurt sürüsü olur. başıboş köpek olamaz. biz kurtları evcilleştirerek ,kolay yiyecek sağlayarak bize bağımlı hale getirdik ki karşılığında farklı dönüşler alalım, korunma gibi. bu sürecin doğrultusunda köpek alan koruma mantığıyla davranır. başıboş köpekler ciddi anlamda varoluşsal çelişkiler yaşar. bazı başıboş köpeklerin kurt sürüsüne katıldığı görülmüştür. köpekler gerek kişiler, gerek topluluklar tarafından sahiplenilmelidir. bu sahiplenme yoldan geçen insanların kafasını okşaması ile olmaz. köpek sadakat bekler-kokuya alışır ve görevini yerine getirmeye çalışır. aksi bir durumda iç güdüsel olarak saldırabilir.
devamını gör...
6.
#1070866 = evet inanıyorum norveç, işveç nasıl yapmış bakabilirsin. bakamazsan da tepinebilirsin olduğun yerde. sokaklarda sizi de görmek isteriz, tabii yaşarken eğer düşüncenizde tutarlıysanız. ama köpek sizi ıssırınca ağlamak yok ona göre :)
#1070933 = sakinleş, yeniden oku ;
"hayvanları aşk ile sevmiyor olmam, onlara zarar vereceğimi göstermez. kaldırım değiştirip geçerim bu kadar basit. hayvanlara zarar verenin de karşısında dururum. çünkü hiçbir canlının, sebepsiz, durduk yere başka bir canlı üstünden öfkesini çıkarma hakkı yoktur!"
gene de anlamıyorsan, yazık kafana. sap ile saman ayırt etmeyi öğrenirsen, yeniden konuşabiliriz. diğer türlü sağlıklı bir tartışma mümkün değil. (bkz: strawman fallacy)yapmaktasın.
#1070985 = onlara sorsan orta doğu ta kaka, batı ow yeah. bizim ülkemiz manzaralaları şu anda tüm afrika ülkeleri ve hindistan'da mevcut.
gidip batı 1 hafta sonra uyutuyor direkt. ben gerekirse diyorum, sahiplendirilsin diyorum ama köpektaparlar anlamaz kardeşim. daha bunu bilmeyenler gelip bana lagaluga yapıyor. altında google var, 3 gram ingilizcen varsa araştır ve gör.
yine diyorum ; bana laf yetiştirmek yerine gidip bir can sahiplenin. icraat görelim, lafta herkes rüzgar estiriyor maşallah ülkede.
edit ; bakın "ameriga" ne yapıyormuş? abi adamlar yapıyor diyorsunuz ya, işte böyle yapıyorlar ;
yesilgazete.org/dikkat-kope...
özetle ; her 3 sokak köpeğinden 1 tanesi 3 hafta boyunca sahiplendirilmeye çalışılıyor, 3 hafta sonunda sahiplendirilmezse uyutuluyor ve sonuç olarak gece vakti dileyen dilediği gibi "sokak köpeğini" dert etmeden gezebiliyor. sizin gibi önüne pirzola koymuyorlar. bir de imkanları olsa abd'ye gitmek isterler ömür boyu fikirlerime laf edenler, nereden baksam tutarsızsınız.
#1070933 = sakinleş, yeniden oku ;
"hayvanları aşk ile sevmiyor olmam, onlara zarar vereceğimi göstermez. kaldırım değiştirip geçerim bu kadar basit. hayvanlara zarar verenin de karşısında dururum. çünkü hiçbir canlının, sebepsiz, durduk yere başka bir canlı üstünden öfkesini çıkarma hakkı yoktur!"
gene de anlamıyorsan, yazık kafana. sap ile saman ayırt etmeyi öğrenirsen, yeniden konuşabiliriz. diğer türlü sağlıklı bir tartışma mümkün değil. (bkz: strawman fallacy)yapmaktasın.
#1070985 = onlara sorsan orta doğu ta kaka, batı ow yeah. bizim ülkemiz manzaralaları şu anda tüm afrika ülkeleri ve hindistan'da mevcut.
gidip batı 1 hafta sonra uyutuyor direkt. ben gerekirse diyorum, sahiplendirilsin diyorum ama köpektaparlar anlamaz kardeşim. daha bunu bilmeyenler gelip bana lagaluga yapıyor. altında google var, 3 gram ingilizcen varsa araştır ve gör.
yine diyorum ; bana laf yetiştirmek yerine gidip bir can sahiplenin. icraat görelim, lafta herkes rüzgar estiriyor maşallah ülkede.
edit ; bakın "ameriga" ne yapıyormuş? abi adamlar yapıyor diyorsunuz ya, işte böyle yapıyorlar ;
yesilgazete.org/dikkat-kope...
özetle ; her 3 sokak köpeğinden 1 tanesi 3 hafta boyunca sahiplendirilmeye çalışılıyor, 3 hafta sonunda sahiplendirilmezse uyutuluyor ve sonuç olarak gece vakti dileyen dilediği gibi "sokak köpeğini" dert etmeden gezebiliyor. sizin gibi önüne pirzola koymuyorlar. bir de imkanları olsa abd'ye gitmek isterler ömür boyu fikirlerime laf edenler, nereden baksam tutarsızsınız.
devamını gör...
7.
sorun mu? kendine şu soruyu sor; köpekler nereye aittir? köpek bir kaplan, bir kirpi, bir tilki değildir. onun yeri sizin yanınızdır. binlerce yıldır böyledir. sizin sürülerinizi beklemedik mi? evinizi korumadık mı? size güvence olmadık mı? şimdi korunaklı sitelerinizde rahatlığa kavuştunuz. ihtiyacınız bitti değil mi? çok kötüsünüz çok.
bir köpek yeryüzünde sizi,sizin kendiniz sevdiğinizden daha çok seven tek yaratıktır. bunu unutmayın
bir köpek yeryüzünde sizi,sizin kendiniz sevdiğinizden daha çok seven tek yaratıktır. bunu unutmayın
devamını gör...
8.
sokağın çocuğu, kedisi, köpeği olmaz... senin kucak açmadığın cana sokak kucak açmış, bir de üstüne beğenmiyorsun, sorun diyorsun başlığı... durup dururken hiçbir canlı, insan haricinde, saldırmaz, sorun yaratmaz...
devamını gör...
9.
bugünde başıma gelen sorundur. toplu hareket ettiklerinde zarar verme durumundalar. dünyanın her yerinde çözüm bulundu sokakta başıboş canlı yok ama biz ısrar ediyoruz. yürek ağızda sokakta yürümek gerçekten zor .
devamını gör...
10.
sabahın köründe okula giden çocuklara saldırdıklarını gördüm , zarar vermediler ama çok korktu çocuklar, belediyeyi * aradığımda küpeleri var mı diye sordular hatırlamadığımı söyledim, küpeleri yoksa küpe takıyoruz varsa ısırmadan bir şey yapamıyoruz diye bilgi verdi personel, buradaki yasaların çok katı olduğunu vs vs. söyledi. 10 köpek aynı anda aynı yerde en azından bir kısmını başka bir yere götürün falan dediysem de olmadı.
denk gelirsem çocuklara eşlik ediyorum geçsinler diye, ama bir çözüm olmalı.
denk gelirsem çocuklara eşlik ediyorum geçsinler diye, ama bir çözüm olmalı.
devamını gör...
11.
çok severim ama köpekler sokakta eziyet gördükleri için uyuz kendi halinde veya agrasif saldırgan tavırlar sergiliyebiliyorlar. bunun sebebi de yine bizleriz. sahip çıkmıyoruz birde üstüne sokağa terk ediyoruz güzel güzel canları....
devamını gör...
12.
13.
mutlaka çözülmeli bu sorun. kendi mahallemde yürüyemez oldum.
devamını gör...
14.
toplamak,yok etmek çözüm değil. nihayetinde o da bir can ve özgürce bir yere kapatılmadan yaşama hakkına sahip. kapatılmasını istediğiniz barınakları bir kez gezip o hallerini gördünüz mü? ınanın vicdanı olan kimse buna dayanamaz. tek çözüm kısırlaştırmak ve düzenli besleme yapmak ama toplayıp yok etmek daha çok işine geliyor herkesin. bu dünya sadece bize ait değil
devamını gör...
15.
son bir haftadır gündemde olan sorun.
herkes sanıyor ki barınaklara kapatılmaları onlar için daha iyi, onların yuvası barınaklar vs. vs.
o çözüm sandığınız barınaklara hiç gidip baktınız mı? 4 metrekarelik yerlerde 5 köpek kalıyo dip dibe. onu da geçtim, dört duvar arasına ait olmayan bir canlıyı kafese kapatmak onun için sokaktan daha iyi değil. o kafeslerin arkasından nasıl baktıklarını görseniz yüreğiniz parçalanır. hepsinin psikolojisi bozuluyor o kafeslerde. ayrıca sokaklarda binlerce köpek olmasına rağmen o barınaklar zaten ağzına kadar dolu. gördüğüm hiçbir barınak iyi koşulda falan değil. hepsi palavra, hepsi belediyelerin yöneticilerin üç maymunu oynaması.
önce ülkedeki tüm barınaklar köpeklere göre iyileştirilecek, ondan sonra sokaklardan toplatılması tartışılacak. gariplerin çektiği eziyet kimsenin umrunda değil, göz görmeyince gönül katlanır havasında herkes.
hayvan haklarını savunanların 1 haftadır hem twitter'da hem de ekşi'de ne köpek taparlıkları kaldı ne bilmem neleri! o barınaklara atıp kurtulmaya çalıştığınız da bi can ya, çok basit onun da canı olduğunu kabul etmeniz! sırf başka bir canlıyı düşündüğüm için de ne köpektaparım ne başka bir şey; sadece insanım.
herkes sanıyor ki barınaklara kapatılmaları onlar için daha iyi, onların yuvası barınaklar vs. vs.
o çözüm sandığınız barınaklara hiç gidip baktınız mı? 4 metrekarelik yerlerde 5 köpek kalıyo dip dibe. onu da geçtim, dört duvar arasına ait olmayan bir canlıyı kafese kapatmak onun için sokaktan daha iyi değil. o kafeslerin arkasından nasıl baktıklarını görseniz yüreğiniz parçalanır. hepsinin psikolojisi bozuluyor o kafeslerde. ayrıca sokaklarda binlerce köpek olmasına rağmen o barınaklar zaten ağzına kadar dolu. gördüğüm hiçbir barınak iyi koşulda falan değil. hepsi palavra, hepsi belediyelerin yöneticilerin üç maymunu oynaması.
önce ülkedeki tüm barınaklar köpeklere göre iyileştirilecek, ondan sonra sokaklardan toplatılması tartışılacak. gariplerin çektiği eziyet kimsenin umrunda değil, göz görmeyince gönül katlanır havasında herkes.
hayvan haklarını savunanların 1 haftadır hem twitter'da hem de ekşi'de ne köpek taparlıkları kaldı ne bilmem neleri! o barınaklara atıp kurtulmaya çalıştığınız da bi can ya, çok basit onun da canı olduğunu kabul etmeniz! sırf başka bir canlıyı düşündüğüm için de ne köpektaparım ne başka bir şey; sadece insanım.
devamını gör...
16.
hayvan düşmanlığı yapan birtakım beyinsizleri rahatsız eden sorundur.
devamını gör...
17.
1 milyar tl'yi geçmiş bir pazar büyüklüğüne sahip mama şirketleri, mama şirketleriyle "duygusal ve hisli" ilişkiler içinde olan bazı devlet ve dernek yöneticileri, mama üzerinden duygu istismarı yapan özel ve tüzel kişiler ve en sonunda, hayvan denilince sadece köpeği (çok az miktarda da kediyi) anlayan akıl sağlığı (büyük olasılıkla fizyolojik nedenlerle) yerinde olmayan itperestler/ittaparlar yüzünden içinden çıkılmayacak duruma gelmiş bir toplum sağlığı ve emniyeti sorunudur.
şudur mesela:
bu sorun yüzünden dün ısparta'da genç kızımız (rabia kallı) öldü. aynı sorun yüzünden antalya'da bir çocuğun sağ ayağı kesildi ve muhtemelen ölecek (mahra melin pınar)
sorunu yasal yollardan çözmesi gereken merciler, mama şirketleriyle duygusal ilişkiler içinde olduklarından sorunu çözme yerine başka hayvanları öldürerek elde edilen mamaları dağıtarak prim toplama peşindeler. bu durumda insanlar, yakın bir zamanda kendi çözümlerini kendileri uygulayacaklar. örneğin ben mahra'nın babası olsam serik'te bir tane köpek bırakmam. o noktaya gidiyoruz.
sokak köpekleriyle ilişkili iki sabit düşünce var:
1) biz onların yaşam alanını işgal ettik. bunu söyleyen adam dünyaya dumanlı bir camın arkasından bakıyor, yaşadığı toplumu, çevreyi hiç bilmiyor demektir. insanların çevreyi kirlettiği, ormanları yok ettiği... doğrudur. lakin köpekler için bunu söyleyemeyiz. insanlar köpeğin olduğu yere gitmez. köpek insanın olduğu yere gider. aralık ayında ankara batıkent'te bir kadın köpekler tarafından öldürüldü. o yöre iskan edilmeden önce orada yaşayan tek köpek yoktu. insanlar yerleşmeye başlayınca geldiler. neden? çünkü emeksiz yemek bulacaklarını biliyorlar. cihanbeyli çölünde bir tek köpek yoktur. ama cihanbeyli köpek kaynar.
"ama biz onların avcılık yeteneklerini ellerinden aldık" ==> doğru değil. gayet de güzel avlanıyorlar. ayrıca konumuz bu değil.
2) belediye görevini yapmıyor. kısırlaştırılırsa bu olmaz.
a) kısırlaştırılan hayvanın saldırgan olmayacağı, dışkısının ve ağzının toksoplazmosis taşımadığına dair bir araştırma mı var? 2020 yazında bana saldıran (ve tesadüfen yara almadığım) köpek kısırlaştırılmış, küpesi takılmış, karnı tok bir hayvandı.
b) 10 milyon sokak köpeği var. bunları çok dar bir zaman aralığında yakalayacak (çünkü siz kısırlaştırayım derken onlar ürer; bir kısırlaştırır, beş sağlam hayvanınız olur), kısırlaştırmaya hazırlayacak, kısırlaştıracak, diğerlerinden uzakta tedavisini yapacak, sonra salacaksınız. kısırlaştırma yapılsın diyenler bunun nasıl yapılacağını da açıklasınlar lütfen.
- hayvanı nasıl yakalayacaksınız? itperestler kementle yakalamaya tepki gösteriyor. itperestler uyuşturucu iğneyle yakalamaya tepki gösteriyor. bir yöntem bulun hadi.
bu sorun, cumhuriyet tarihinde ilk kez 1932 tarihinde resmi olarak ele alınmış ve bir tamimle (yönerge) başıboş köpeğin tanımı yapılarak hepsinin itlaf edilmesini emretmiştir. aynı yönerge yıllar boyunca tekrarlanarak sokak köpeği sayısı kısıtlanmıştır. ta ki, mama şirketleri mama işinde iyi para olduğunu, belediyeler de mama üzerinden iyi para kaldırılabileceğini keşfettikleri 2000'li yıllara kadar.
haydi şimdi itlaf genelgesine imza koyan atatürk'ü de hayvan düşmanı ilan edip, hayvanı sevmeyen insan da sevmez desenize
şudur mesela:
bu sorun yüzünden dün ısparta'da genç kızımız (rabia kallı) öldü. aynı sorun yüzünden antalya'da bir çocuğun sağ ayağı kesildi ve muhtemelen ölecek (mahra melin pınar)
sorunu yasal yollardan çözmesi gereken merciler, mama şirketleriyle duygusal ilişkiler içinde olduklarından sorunu çözme yerine başka hayvanları öldürerek elde edilen mamaları dağıtarak prim toplama peşindeler. bu durumda insanlar, yakın bir zamanda kendi çözümlerini kendileri uygulayacaklar. örneğin ben mahra'nın babası olsam serik'te bir tane köpek bırakmam. o noktaya gidiyoruz.
sokak köpekleriyle ilişkili iki sabit düşünce var:
1) biz onların yaşam alanını işgal ettik. bunu söyleyen adam dünyaya dumanlı bir camın arkasından bakıyor, yaşadığı toplumu, çevreyi hiç bilmiyor demektir. insanların çevreyi kirlettiği, ormanları yok ettiği... doğrudur. lakin köpekler için bunu söyleyemeyiz. insanlar köpeğin olduğu yere gitmez. köpek insanın olduğu yere gider. aralık ayında ankara batıkent'te bir kadın köpekler tarafından öldürüldü. o yöre iskan edilmeden önce orada yaşayan tek köpek yoktu. insanlar yerleşmeye başlayınca geldiler. neden? çünkü emeksiz yemek bulacaklarını biliyorlar. cihanbeyli çölünde bir tek köpek yoktur. ama cihanbeyli köpek kaynar.
"ama biz onların avcılık yeteneklerini ellerinden aldık" ==> doğru değil. gayet de güzel avlanıyorlar. ayrıca konumuz bu değil.
2) belediye görevini yapmıyor. kısırlaştırılırsa bu olmaz.
a) kısırlaştırılan hayvanın saldırgan olmayacağı, dışkısının ve ağzının toksoplazmosis taşımadığına dair bir araştırma mı var? 2020 yazında bana saldıran (ve tesadüfen yara almadığım) köpek kısırlaştırılmış, küpesi takılmış, karnı tok bir hayvandı.
b) 10 milyon sokak köpeği var. bunları çok dar bir zaman aralığında yakalayacak (çünkü siz kısırlaştırayım derken onlar ürer; bir kısırlaştırır, beş sağlam hayvanınız olur), kısırlaştırmaya hazırlayacak, kısırlaştıracak, diğerlerinden uzakta tedavisini yapacak, sonra salacaksınız. kısırlaştırma yapılsın diyenler bunun nasıl yapılacağını da açıklasınlar lütfen.
- hayvanı nasıl yakalayacaksınız? itperestler kementle yakalamaya tepki gösteriyor. itperestler uyuşturucu iğneyle yakalamaya tepki gösteriyor. bir yöntem bulun hadi.
bu sorun, cumhuriyet tarihinde ilk kez 1932 tarihinde resmi olarak ele alınmış ve bir tamimle (yönerge) başıboş köpeğin tanımı yapılarak hepsinin itlaf edilmesini emretmiştir. aynı yönerge yıllar boyunca tekrarlanarak sokak köpeği sayısı kısıtlanmıştır. ta ki, mama şirketleri mama işinde iyi para olduğunu, belediyeler de mama üzerinden iyi para kaldırılabileceğini keşfettikleri 2000'li yıllara kadar.
haydi şimdi itlaf genelgesine imza koyan atatürk'ü de hayvan düşmanı ilan edip, hayvanı sevmeyen insan da sevmez desenize
devamını gör...
18.
son kurbanı #rabiakallı olan sorun.
devamını gör...
19.
hiç bir gelişmiş ülkede sokakta çete halinde dolaşıp insanları isırma tehlikesinde bulunan köpekler göremezsimiz. is yerimin karşı tarafındaki arazide şikayet üstüne şikayet sonrası alınan köpekler her sabah birilerini kovalıyor ve yakaladığını gotunden bacağından ısırıyordu. bir gün hatta korkudan dükkana dalan bir çocuk vardı gülmekten yarıldım ayrı mesele çocuğu yemek için kovalıyorlar oğlan omuz atarak dükkana daldı içeriye takla atarak uçtu sandalyeleri dağıttı kalktı korkudan suratı bembeyaz nereye daldigini bile hatırlamıyor.çünkü bu hayvanlar bölgeci. ve insanlar artık isyan ettiğinde bir grup pembe gotlu kokona aynı burdaki it sevdalısı şuuru feraseti sınırlı gelişmiş maymunlar gibi karşı çıkıyor hayvanların insanlara saldırmayacağı bir ortama tasinmalarini engelliyorlardi. madem beslemek istiyorsun s***tirol git barinaklarda besle itogluit, insanların colugu çocuğu senin gibiler yüzünden tehlikeye giriyor.
hayvanları suni yemle besleye besleye sokakta obez gama ışınına maruz kalmış gibi köpekten başka her şeye benzeyen ucube yaratıklar görüyorum hepsi de bu sözde iyilik yaptığını sanan yarım akıllılarin yüzünden. yapılacak olan kısırlaştırılip bu hayvanları barınaklara almaktır. kedilerin cetelesip saldırma gibi durumları yoktur hayvan tek tabanca dolaşır, yer gök kedi olsun bana sorarsan( işin esprisi), ama köpek yaratılış olarak sürü hayvanidir insanlarla etkileşimi girdiği yerlerde saldırma ısırma gibi durumlar oluyor şehirler yaşam alanları için uygun değildir.
hayvanları suni yemle besleye besleye sokakta obez gama ışınına maruz kalmış gibi köpekten başka her şeye benzeyen ucube yaratıklar görüyorum hepsi de bu sözde iyilik yaptığını sanan yarım akıllılarin yüzünden. yapılacak olan kısırlaştırılip bu hayvanları barınaklara almaktır. kedilerin cetelesip saldırma gibi durumları yoktur hayvan tek tabanca dolaşır, yer gök kedi olsun bana sorarsan( işin esprisi), ama köpek yaratılış olarak sürü hayvanidir insanlarla etkileşimi girdiği yerlerde saldırma ısırma gibi durumlar oluyor şehirler yaşam alanları için uygun değildir.
devamını gör...
20.
son dönemde artmıştır ve bunun tek sorumlusu bu konuyu senelerdir sümenaltı eden, ilgilenmek istemeyen siyasal islam iktidarıdır. seneler önce düzgün bir barınak ve kısırlaştırma düzeni kurulsa idi bugün böyle sorunlarımız olmayacaktı ama hiç bir şey için geç değil. türkiye cumhuriyeti'nin belediyelere ayıracağı bir kaç yüz milyon tl yok mu hayvanların açlık çekmeden ve birbirlerine zarar vermeden ömürlerini sürdüreceği barınaklar yapıp kısırlaştırılmalarının ardından yerleştirilmek için?
devamını gör...