sokak köpekleri sorunu

demin evimden 200 metre kadar ilerideki benzinliğe gittim su almaya. evde hiç kalmamış. malum saat de gecenin 3'ü, benzinlik hariç her yer kapalı.
parklar sokaklar köpekle dolu arkadaşlar. gece olunca iyice kalabalıklaşıyorlar. arabama doğru nasıl havlıyorlar, nasıl kovalıyorlar. arabam olmasa bir yudum su almaya gidemicem ya da giderken parçalanıcam.
geçen sene koca semtte sadece bir tane kısırlaştırılmış, aşılı dünya güzeli bir köpeğimiz vardı. kimseye zararı yoktu. hepimiz çok seviyorduk. şimdi o tek köpek ortadan kaybolmuş, yerine onlarca aşısız, kısırlaştırılmamış, saldırgan köpek gelmiş, parklar sokaklar istila altında. bir senede bir köpekten belki 100 tane köpğe ulaşmış sayı... lütfen artış hızına bakın! ittaparlar belediyenin köpekleri kısırlaştırmasına ve aldığı yere tekrar bırakmasına dahi izin vermiyor. olay korkunç bir boyuta gidiyor arkadaşlar! sırf kadın çocuk mevzusu da değil bu, koca koca adamlar olarak biz bile perişanız!

ne çok serzeniş ettiniz bu konu için. köpekleri, köpek düşmanlarının zalimliklerine karşı daima koruyacağız.

evet bu bir sorundur, acilen çözülmesi gereken ciddi bir sorun.
köpek güzel bir hayvan, severim köpekleri, lakin bu köpekler evden sokaklara bırakılıp gruplaştığında, atalarından kalma bir genetik olan, ''sürüleş ve avlan'' güdüleri tetikleniyor.
köpek psikolojisinden pek anlamam, ama mantığımla yorumladığım zaman, mıntıkacılık köpeklerde içgüdüsel bir husus.
bu da onları tehlikeli kılan en önemli unsur, kediler böyle değildir mesela, gruplaşma, kollektif içgüdüler falan yok, bireysel işini görüp, özgür takılırlar.
nefret edilen pitbull veya genetiğinde pitbull ırkı olan köpeklere ev sahipliği yaptım geçici olarak.
çok paralar harcadım, bakımını yapıp gönüllü sahip olacak insanlara bıraktım.
köpeğin sokakta işi olmaz, eğer köpek, insan yüzünden evrimleşip, insana ''dost'' olacak bir canlıysa, insanın himayesi altında olmak zorunda, aksi olan düşünülemez, sokakta yaşamaya mecbur bırakılanlar uyutulmak zorunda eğer sahiplendirilemiyor veya barınaklarda tutulamıyorsa.

çok iyi hatırlıyorum da bundan 10 15 sene önce sokaklarda bu kadar köpek yoktu. ne oldu da bütün şehirlerde aynı anda bu kadar köpek sayısı arttı. bence asıl irdelenmesi gereken konu budur.

sokak köpeklerinin köpek eti tüketen ülkelere ihracı sağlanmalı.

hayvanlardan beter ve plansız şekilde şehirlerin kırsallarında ağaç bırakmayıp konutlar diktik. bence esas sorun budur. sonra da neden meyve sebze bu kadar pahalı. bu daha iyi günlerimiz.

sokak köpecikleriyle hiç bir sorunum yok. o harika şeylere biz sorunuz esasında. keşke buna bir çözüm bulabilsek.

sokak köpekleri sorunu diye bir sorun yok sokaktaki sahipsiz bakımsız aşısız köpek sorunu diye bir sorun var ve maalesef belediyelerimiz ışıklandırmaya harcayacağı paranın yarısını buraya harcayıp bu işe aklı selim bir çözüm bulamıyorlar

dilenciler eline iki lira sıkıştırılarak, başıboş köpekler de önüne mama dökülerek bazı insanların vicdan mastürbasyonu aparatı olarak kullanılıyorlar

iki defa sokak köpeklerinin saldırısına uğradım, ve yemin ederim gideceğim yere artık sokak seçerek gidiyorum, bir sokakta uzanmış üçbeş köpek varsa yolumu değiştiriyorum.
hadi beni boşver, yaşlılar, hastalar, çocuklar engellier büyük risk altındalar ama farkında olmuyoruz çoğu defa.

küçük cüsseli ve/veya zayıf olanları boğup yedikleri için sokak itleri evrim geçirdi. hem saldırgan, hem de insanlardan çekinmeyen bir tür dolu ortada. boyları da bir buzağı kadar.
bir hafta kadar önce it beslerken beslediği it tarafından eli ısırılan bir kadın, çektiği acıyı, "elimi bir penseyle sıkıştırıyormuş gibi geldi bana" diye tarfi ediyordu.
yöremde köpek nüfusu çok az olmasına rağmen işim icabı gece geç saatte eve giderken olası bir it saldırısına karşı bileğime sarılı zincirle geziyorum. it sayısı artarsa mecburen silahlanacağız. buna yer bırakmamak için en üstten bir khk ile it sorununa çözüm bulunması gerekiyor.

eskiden bunları vururlardı. bu kadar fazla olmazdı bu yüzden. imha olayı biteli artık sürü olmaya başladılar. ben çareyi eskiye dönmekte buluyorum.

itperestler yüzünden itlere laf da söylenmiyor. ben başa gelseysim hepsini toplatır yurtdışına sürerdim. tüm itler itlaf edilmeli.

hayvanları severim ama bazen sokaktan geçmek bile sıkıntı oluyor toplanıp barınaklarda bakılması lazım ama barınakları da gördük :/

hepsi toplanmalı ve uyutulmalıdır. bu kadar asalak hayvanı, duygusal mastürbasyon için kullanacak diye iri yarı kötü kalpli boyalı geçkin kadınlar 35. sınıf dünya ülkesi olmak zorunda değiliz.
insan için tehdit oluşturan her şey yok edilmeli. gidin başka ego tatmini yapın. hayvanseverlik değil bu. bu başıboş asalak köpekler yüzünden ölen bir sürü insan var. travma yaşayan çocuklar var. siz hayvan yemi atıp orgazm olacaksınız diye ölüyor bu insanlar. yeter!

köpekten korkanlar 31ci ergenlerin uydurduğu sorundur..

ben sokakta ne zaman saldıracaklar diyerek gönül rahatlığıyla yürüyemiyorsam,grup halinde dolaşan sokak köpekleri yüzünden yolumu değiştirmek zorunda kalıyorsam,bisikletle rahatça çıkamıyorsam,gece yürüyüşe çıkamıyorsam bu bir sorundur,bu bir güvenlik sorunudur,bulunduğun yerde çocuklara saldırıyorsa,insanlar çocuklarını rahatça parka çıkaramıyorsa bu bir sorundur,başkada birşey demiyorum.

nasrettin hoca köyün camisinde ilk işe başladığı günü sabah, ezan için camiye giderke itlerin saldırısına uğramış, eğilip taş alacak ama soğuk yüzünden taşların etrafındaki sular donmuş. "allah allah demiş, bu köy de acayipmiş. taşları bağlamışlar itleri serbest bırakmışlar"
türkiye'nin bu bağlamda, köpeklerin dışında iki sorunu var:
1) itperestler. geçenlerde bir itperest, "bir it sizi ısırırsa bunu videoyla ve hastaneden alacağınız raporla kanıtlayacaksınız. biz o iti alır, kendi uygun gördüğümüz bir yere bırakırız diyordu. bu insanlarla herhangi bir sorunun çözümü olmaz. bunlar sosyopat. (tabi mama şirketinden gelen paraları yiyenleri bu hesaba katmıyorum)
2) 5199 sayılı yasa: bu yasaya göre, bir ite, size veya bir başkasına saldırsa bile en küçük zarar veremezsiniz.
gerçekte çözümü zor olmayan sorundur. iki farklı ve aynı anda da uygulanabilecek yöntemdir.
1) 5199 sayılı yasanın köpek ayağını yürürlükten kaldırarak mama şirketlerinin köpekler üstüne serdği örttüğü örtüyü çekip alırsınız.
2) sokak hayvanlarının ne şekilde olursa olsun beslenmesini yasaklarsınız. besleyenleri şiddetle cezalandırırsınız. köpekler geri kalan on milyon canlı türü gibi kendi besinini kendisi bulmak zorunda kalır. bu da nüfuslarının denetlenebilir sayıya (100 -150 bin) düşmesine neden olur. aç kalan hayvanlar saldırganlaşırsa bunlar da mahalle bekçileri (böylece bir işe yaramış olurlar) vasıtasıyla engellenir.
bunların dışında her önlem ipe un sermektir. sonuç vermez.

toplanacak, sahiplenen çıkmazsa uyutulacak.
bitti gitti!!

bir mahalli idareler sorunudur.
bir de köpekleri falan suçlu çıkaranlar oluyor.
bu sorunla yakından ilgilenenler de çok iyi bilirler ki barınaklara bağışlanan hayvan gıdalarını el altından kara borsa pazarlayan barınak çalışanlarından, ihmalin de ötesinde geçiştirilen kısırlaştırma faaliyetlerinin aksaklığına, hayvansever kurum ve derneklerin katakulliye giden bağışlarına, kontrolsüz üremeyle her gün daha da büyüyen sorundur.
insan olarak kendini, evrenin merkezinde görüp tüm canlıların yaşam alanını işgal ediyorsan e bi zahmet tüm dünya'da bu işlerin gereği nasıl yapılıyorsa sen de aynısını yap.