sokak köpekleri sorunu

doğrusu başıboş köpeklerdir. büyük sorundur. bugün elit bir bölgede oturmama rağmen markete çıktım 3 lü çete üstüme gelmeye başladı. ben bu korkuyu yaşamak zorunda değilim. elimde sopayla yürümek zorunda da değilim. yobazlığınızı yaşamak istiyorsanız kuduzun ve köpeklerin bol olduğu ülkelere hicret edin. açbitir anneleri sizi. yok öyle köpeğin kafasına poğaça fırlatıp vicdan mastürbasyonu yapmak artık. sefalet içinde yaşıyor o köpekler bu kadar hayvanseverseniz hepsini bölüşün alın evinize. aaa ama olmaz hepsi karabaş de mi sosyetenize uygun değil. ikiyüzlü çıkarcı pislikler. ölen 40 kişi için nerdeydiniz?

yaklaşık dört yıldan beri bu sorunla boğuşuyorum. kendi yaşadığım yerde sayılarının sıfıra yaklaşmasını sağladım. kapınn önündeki köpek pisliğini, söylediğim halde temizlemeyen belediyenin kapısına koydum. alın bu hayvanı buradan dememe rağmen alınmayan hayvanı arabaya koyup belediye binasının içine bıraktım. (bıraktırdım)
bunların nedeni pandemi günlerinde, yaz sıcağında, giyim mağazasının kapı önü serinliğinde yatan ve belediyenin "mülayim" dediği bir itin beni 500metre takip edip orada ısırmaya kalkmasıydı. bundan sonra bana bir saldırı daha oldu. sonra bir bebek, bir yaşlı kadın ve bir kız öğrenciyi saldırıdan kurtardım. bakın bu saldırıların olduğu yerler çok az sayıda it barındırıyor.
bu arada bazı insanların belli yerlere itfood dökerek it çekmeye çalıştığını gözlemledim. neyse esnaf arkadaşlar bunları dökmemeye ikna etti. bu süreçte ben bu "itçilerin" çok organize bir çete olduğuna kanaat getirdim.
en başta itfood üreticileri ve ana dağıtıcıları
altında "bu süreçte insanlar biraz acı çekecek, birkaç çocuk ölecek ama on yıl içinde bu sorun çözülecek" diyen cenk eren gibi adamlar. bunlara ruhat mengi, nevşin mengü vesaire kişileri ekleyin. bunlar büyük baş. örneğin yıldız tilbe itlere laf söyledi diye linç edildi. kollektif linç edildi.
bunlara paralel yürüyen patili canlar türü it dernekleri.
en altta da gönüllü ahmaklar, itperestler. bir tanesi "ben onların bokunu yerim bokunu" diyordu. böyle ruh hastaları. birisi benim çok yakın akrabam. oğlunu (ki o da itperest) it daladı, sol elinin iki parmağının sinirleri zedelendi. suçu oğluna bulan biri. psikolojik ve fiizyolojik tedaviye ihtiyacı var. bunun ve hepsinin.
neden? bu iş buraya kadar geldi.
nedeni tamaaaamen duygusal. aşağıda masak'ın bir raporunun kısa bir özetini göreceksiniz. masak bu rapora akp'lileri dahil etmemiştir. ederse tablo 2-3 katına çıkar. miktarı da 2022 yılı fiyatlarıyla okuyun. buyrun:

devletin ihmalinden dolayı ortaya çıkmış bir sorundur. ne insanların ne de hayvanların bir suçu vardır. rehabilite edilebilecek hayvanlar edilmeli ve şartları iyileştirilmiş ve gönüllü çalışanların çalıştığı barınaklara koyulması,edilemeyenler ise uyutulmalı. fakat gerçekler ortada yıllar önce yapılması şey yapılmamış ve hâlâ daha iyi bir çözüm arıyoruz,bu iktidarda ne benim sunduğum çözüm olur ne de başka bir şey.

sorun olan şey, katliamı destekleyen insanlarla bir arada yaşıyor olmamız.

sorun olan şey, hastalık, korku, ölüm yayan, insanları çocukları parçalayan başıboş hayvanları destekleyen insanlarla bir arada yaşamamız.

tivitır ütopyası sirkiyye cumhuriyeti adlı yerde rende hesaplar aracılığıyla birkaç yıldır gündeme getirilmiş olan, pek de fazla sorun teşkil etmeyen sorun. gereksiz yere harlanıp duruyor, elli kere yazdık bunu nazicilik oynamak isteyenlerin kendilerinin hem ahlaken hem politik hem de ekonomik olarak karşısında konumlanan kişilere karşı [mor saçlı, elit veya ittapar kategorisindeki kişiler] sembolik bir zafer elde etmek için zırlayıp durdukları bir hadise. bu iki grup 4-5 yıldır her konuda tivitır üzerinden karşılıklı konumlanıp birbirini yok etmek isteyen iki grup.
toplumsal bir sorun gibi addediliyor halbuki münferit yerlerde olan bir mevzu. ilk çıkardıklarından 1-2 milyon diyorlardı şimdi 10 milyon fln diyorlar hshshshsh stalin mao hitler kill enflasyonu gibi her ay köpek sayısı da artıyor ne hikmetse. tamamıyla ahlaki infial ve panik yaratma işi. bomboş bir mesele.
ölen çocuklar falan bunların umrunda değil. akp'nin kendini üretmesine bilerek/bilmeyerek yardımcı oluyorlar, akp'nin herhangi bir sorunu çözebileceğini düşünenlere halis muhlis "salak" derim şahsen. şiddet pornografisi isteyenler avucunu yaladığıyla kalacaklar.

guncel populasyonu saptamak mumkun olmamakla beraber ortalama 5 ila 10 milyon arasinda kopekle ortaya cikan bir sorun evet. ama bakin an itibariyla sokakta kopekten daha buyuk bir sorun patlak vermis durumda; ittaparlar…
cogunun goruldugu uzere sol liberal kesim. hasta bu insanlar, klinik vakalarin otesinde hastalar ama. kopek sorunu demeye kalmadan kopek kelimesini duyduklari an agizlarindan kuduz it gibi salya akitarak saldirmaya basliyorlar. ulan hastalar, ortada sayilari her gecen gun fazlalasan bir kopek nufusu var mi var dimi? bunlar suru halinde takiliyor mu, takiliyor. iclerinde saldirgan bir kesim var mı, var. ulkenin her yerinde genc, yasli, cocuk demeden saldiri vakalari bu itler yuzunde gerceklesiyor mu, gerceklesiyor. alelade her mahallede yerlerde kopek mamasi ve sulusundan makarnasina kadar birakilmis yemek artiklari ve pislikler goruluyor mu, goruluyor. cogunluk rahatsiz mu bu goruntuden, evet.

gelelim sorunun siyasi boyutuna; iktidarindan muhalefetine kadar bunyelerinde olan belediyelerce gecmisten bu zamana kadar kopek sorununa dair adamakilli bir cozum urettiler mi, hayir. peki bugun cozum olarak dusundugunuz; kisirlastirma, barinak gibi ihtiyaclar icin yeterli butce saglanabilir mi, hayir. saglanmasina gerek var mi, yoksulluk sınırının altinda maas alip gecinmeye calisilan bir ulkede yok arkadasim.

dunyanin bir ucunda kanada’da yasiyorum. burada barinaga getirilen bir hayvanin barinakta barinma suresi 6 aydir. 6 aydan bir gun sonrasinda hayvan barinakta kalamaz uyutulur. cunku barinak kapasitesi belli, bir hayvanin olusturdugu masraf belli. devletin bir kurus bosa akitacagi kaynagi yok. hicbir devletin yok. bizim gibi yoksul halklarin devletinde hic olmasin bir zahmet. iti kopegi besleyerek eritilen kaynagi bir zahmet et yiyemeyen, evine ekmek alamayan aileler icin kullansinlar. sera kadigil deyimiyle hasmetli cumhurbaskanimizin ucagi satilacaksa barinakta kopek beslemek icin degil, yoksul coluk cocugun karnini doyumak icin satilsin. it beslemek isteyen ya ozel derneklerin bunyesinde barindirdigi barinaklara maddi manevi destek olsun, ya da evinde beslesin.

ezcumle; bakin ister masaya cikin tepinin, ister savundugunuz kopegin bilincine inip cozume karsi cikin, basibos kopek sorunu tez vakitte cozumlenmeye calisilacak. cunku yeterebilirseniz yeter!

arkadaşlar sorun yakında çözülecek ve başıboş itler uyutulacak ve karşı çıkanlar selahattin demirtaş'ın dedigi gibi "öyle maal maaal bakacak"
allah sahidimdir sokak itleri toplatılırken cıngar cikaran bir ittapar denk gelirse alt yazılı sekilde silkerim.

saldırgan veya kendisini rahatsız eden belirli birkaç köpeği değil ülkedeki milyonlarca köpeğin istisnasız öldürülmesini isteyen ve bunu kendisine hak gören zihniyet asıl sorundur.

devletin görevi bu hayvanlara sahip çıkmak.
güzel barınaklar yaparsın , doğumu kontrol altına alırsın ve sahiplendirirsin.
avrupa bunu yapıyor.madem avrupalisin ,uygulamaya koysaniza.
neden insanları karşı karşıya getiriyorsunuz?
amaç bu kargaşayı yaratarak gündem değiştirmek ,aptal değiliz.

tüm türkiye’nin hararetle tartıştığı sokak hayvanları sorununu çözen şehirler de var. bunlardan biri de çorum. bu konunun siyaset üstü olduğunu, iktidar ve muhalefetin kavgasız gürültüsüz, konuşarak çözmeleri gerektiğini söyleyen çorum belediye başkanı dr. halil ibrahim aşgın, nasıl başardıklarını anlattı.
(bkz: https://www.hurriyet.com.tr...).
demogoji, algı oyunları bir kenara bırakılınca sorun çözülüyor.

gerçekten sorundur. çocuklar ve yaşlılar kendini savunamadığı için en çok bunlara saldırıyorlar ve ciddi yaralanmalar yaşanıyor. hele kış aylarında kalabalık sürü halinde geziyorlar bu çok daha tehlikeli.