sözlük yazarlarından hayata dair sözler

ego büyük söyletir, hayat acı öğretir.
dizaynı tamamen bana ait bir söz.

ben seni kazanmak, bizi var etmek için çokça çabalamışken, lütfen; kalbim seni unutmaya başlamışken, seni de diğer insanlardan ayırmıyorken gelme bana. tekrar hiç gelme bana, varsın bir daha sokağıma uğrama ama olsun. ben seni unutmuşken gelme, lütfen. sana çok kırılır, kızarım ama en çok kendime kızarım. neden unuttun ki onu diye...bana bunu yapma

hayat, gölge de kalanlar için acımasız, sahneye çıkanlar için sınırsız bir yaşantı vaad ediyor.

bilinçaltı'nda esir kalanlar için kurtarılmak ütopyadır.

düşünce yolunda tarafsızca gezenin, konakladığı yer araftır.

şimdi geldi aklıma söz oldu.

asla yapmam deme,asla yapmaz deme,asla benim başıma gelmez deme...

paranın karakterinin nasıl olduğunu merak ediyorsan kimlerin cebinde dolaştığına bak.

zaman zaman başka bir insan olma arzusu içinde bulunuruz. eksikliklerimizi tamamlamaya gayret eder, radikal değişimlerde bulunup kusurlarımızı telafi etmeye çalışırız. birbirimizi yansıtan aynalar olduğumuz için böyle genel konuşuyorum yoksa tabii ki sizi bilmem ama ben böyleyim. tam derim "değiştim" ama her seferinde kalbim aklıma yenik düşer ve biraz zaman geçince bu büyük mücadelelerim zamanla söner.
sevdiğim herhangi bir şeyden gün olur nefret ederim ya da kayıtsız kalabilirim. kırgınlıklarım merhamete dönüşebilir, bir gün ne kadar sevecen ve cömertsem ertesi gün aksi olabilirim. insanız ya hani.
demek ki ben de böyle bir insanım. hata yapan, bazen aciz, bazen meşgul, bazen iyi, bazen sessiz, bazen, bazen...
tavsiyeler ve nasihatlerle olacak iş değil demek istediğim. kabullenmek her şeye yeter bazen.

kendimize tanımlanan sınırların dışına da çıkabiliriz, kozamızda da kalabiliriz. tüm kalıpları yıkabiliriz bence illa bir kılıf uydurmak zorunda değiliz.
eski bir evin penceresinden bakar gibi; hayatın tüm bu muazzam parçalarına nazik gülümseyen gözlerle bakıp akışa bırakabilir sonra sakince hafiliğin tadına varabiliriz.

ağzınıza attığınız lokumun içinde antep fıstığı vardır ama dişinizi ağrıtmıştır ama tatlıdır. hayat da biraz böyle bana göre

hayatın adaletsizliğinde değil, kendi beceriksizliğinde ara sorunuda, çözümüde eğer birşeyler yanlış gidiyorsa.

gerçek bir savaşçı olup yapman gereken tüm hamleleri yapman gerektiği kadar yaptığında görürsün aslında hayatın son derece adil olduğunu.

içimizde mi kalsaydı?

en kötü sonuç bile belirsizlikten iyidir.

her konuda net olmak lazım ya.
siyah ya da beyaz.
halt yesin tüm griler.

çok takma ya.
bu öyle şımarık bir ses tonuyla söylenmiş bir cümle değil.
yaşanabilecek çoğu acıyı, sıkıntıyı yaşamanın tecrübesiyle dökülmüş dudaklardan.
çünkü ne kadar takarsan tak, aslında bir bok değil o dertler.
ölümden başka her şeyin çaresi var ki ölümü bile 3 gün takıyorsunuz.
yani, hayat bu.
keyif almaya bak.
en büyük zevklerin bile içinde acı vardır, bu gerçeği bilmiyormuş gibi yapma.

büyük kısmını da yürüdüğüm halde, hayat kadar kapsamlı bir şey hakkında, başkalarına ışık tutar ve yazmaya değer iddialı bir sözüm yok. öylesine öğretici bir yolculuk ki; dün yazacak olsam bugün eksik olduğunu anlayacaktım. bugün yazdığımın da yarın eksik ya da yanlış olmayacağından emin değilim. kısaca yaşayarak öğreneceksiniz..
ne kadar sürebileceğini bile bilmeden üstelik..

karnım acıktı.

“her başlayan biter
her gelen gider
her yeni eskir
her taze bayatlar
her güzel çirkinleşir
her yaşayan ölür
ezeli ve ebedi olan sadece allah’tır“