özellikle şehir içinde toplu taşıma araçlarını kullanırken yazarların başına gelen olayların paylaşıldığı başlıktır. hele büyük şehirde yaşayıp başına saçma sapan olaylar gelmeyen yoktur. hadi bilhassa komik olanları paylaşalım da biraz eğlenelim. *

mesela ben yorgun olduğum bir iş çıkışı akşamında ilk gördüğüm boş koltuğa kendimi atmıştım ve o kadar üşümüştüm ki kollarımı birbirine kavuşturup kendimi sıvazladığımı zannederken yanında oturduğum adamı kolundan bir hayli sevmişim. * dokunduğum mont dokusunun benim üzerimdeki montla aynı olmadığını fark ettiğim an beynimde şimşekler çaktı. lan neye dokunuyorum ben!! o kadar utanmıştım ki gözlerim fal taşı gibi açılmıştı ve otobüs o kadar dolu ki ayağa kalkacak yer olmadığı için ineceğim durak gelene kadar yerimden kıpırdayamamıştım. adamın olduğu yere yüzümü bile çeviremeyip yol boyu kıpırdamadan uyuma numarası yapmıştım. * namıssız hiç de bişey demedi. gerçi ne yapıyorsunuz hanımefendi dese daha çok utanırdım. *
devamını gör...
lise doneminde otobus hatiralarim coktur. bir gun deshaneye gitmek icin bindim otobuse. 90 li yillarin adanasi. hava 50 derece. insanlar sicaktan yari ciplak ama kimse kimseye bakmiyor. oyle rahat bi donem. neyse parayi verdim ayaktayim. demir tutanaklardan tutunuyorum. bi anda sofor oyle bir fren yaptiki tutundugum demire asılmamla demirin elimde kalmasi ve benim geri geri kosmam senkronize denk gelince en arka 5 li koltukta oturan amcanin kucagina resmen oturdum. tabi bu tip durumlarda genel tavrim kahkaha atmaktir. nitekim kahkaha etmaktan kalkamadim ayaga. amcanin kucaginda elimde demir bi sure baya guldum. amcanin iki yanimdan kalkan kollarini ve hadi kizim kalk artik diyişini unutamiyorum. bir de soforun saga cekip elimdeki demiri alışını.
devamını gör...
iki adam kavga ediyordu. sebebini kimse anlamamıştı. binmeye çalışan genç adama kapıda duran adam tekmeyle basa basa itmeye çalışmıştı. genç cocuk ta adamın ayakkabısını alıp kaçmıştı. adam araba da tek ayakkabıyla kalmıştı. otobüsten adamın ayakkabısını kurtarmaya çalışan iki kişi kaçan adamı kovalarken biz otobüsle onları beklemeden diğer durağa doğru yol almıştık.
devamını gör...
yanımda 1.90 arkadasımla otobuse bindigimizde, muavinin bana ve arkadasima bakarak cocuklarinizi kucaginiza alin deyisini unutamam. minyonlari sevin.
devamını gör...
bayramda tramvaya bindim kuzenlerimle, eve dönecektik. ben de ne bileyim eskiden zengin bebesi olduğumdan hiç binmemiştim. baktım bunlar içeri atladılar. ama yer yok herkes birbirine yapışmış resmen. salak gibi herkesin ineceğini sanıyorum. sonra kuzenlerim kolumdan çekip içeri zorla sokmuşlardı. baya utanırım. artık orta halli olduğumdan toplu taşımanın kitabını yazarım ehehehe.
devamını gör...
+kanka bugün buraya özel mercedes ile geldim.
(meğerse metrobüsü kastediyormuş)
devamını gör...
lisedeyken bindiğim eski püskü bir otobüste en arka sol koltuğa oturmak isterken, önümden binen çocuğun benim oturmak istediğim yere oturması üzerine en arka sağa oturmuştum. kalkıp yer verdi geçin diye, teşekkür ettim yer değiştirdik. kulaklığımı taktım. 2 durak sonra omzumu biri dürtüp minik bir kağıt parçası uzattı. kağıdı aldım kağıdı veren çocuk otobüsten indi göremedim. açtım telefon numarası yazıyordu içinde. bir süre konuşmuştuk sonra saçma sapan bir insan olduğu ortaya çıkmıştı ama hikaye hala çok tatlı.
devamını gör...
lisedeyiz, ben ve iki arkadaşım otobüs ile okuldan dönüyoruz. otobüs yine tıklım tıklım. biz iki sınavdan sonra bitmişiz. bir de üstüne oturmuyoruz, ayaktayız. ben koltuğun yanlarındaki direklerden tutunmayı bıraktım. koltuk başlarındaki tutamaçlardan tutunuyorum. bir yandan koltuk başlığına parmaklarımla tıklatıyorum. ama bir gariplik var. başlık fazla yumuşak. baktığımda vuruğum şeyin öndeki adamın keli olduğunu görüyorum ve o günden sonra kel kafalara negatif hassasiyetim başlıyor.
devamını gör...
ben de ayaklı bir yolculuk yapmak üzereydim ancak delici bakışlarımla (12 numaralı bakışım) düşmanı savdım
devamını gör...
tıklım tıklım dolu olduğu halde hâlâ ilerleyin diyen sözde 'duyarlı' bir ablamızla laf dalaşına girdik.
ilerlemedim çünkü zaten adım atacak yer kalmıyor ki pandemi dönemindeyiz hâlâ bizler bile otobüse fazlayız üzerine şoför olmadığı halde hâlâ birileri binsin diye çabalıyor. gerçek anlamda üst üste binerek yolculuk yapmadığımız için 'terbiyesiz ve duyarsız' kişi ilan edildim. durakta bekleyene duyarlı olup içerde nefes almadan yolculuk yapanlara saygısızlık yapan bir insan iste...duyarı sorgulanır cinsten.
devamını gör...
geçen gün otobüse trafik polisi bindi. hem de arka kapıdan.
tam da geldi önümde durdu
gözgöze geldik
çok trafik var galiba dedim
evet, belli olmuyor mu dedi
sizi bile arka kapıdan bindirdiyse bize neler yapmaz dedim.


dayanamadık dakikalarca kahkaha atarak güldük

hahahahahahaha.
devamını gör...
bir gün otobüste ayakta giderken, diğer yandan ülkücü bir amcanın çeşitli sorularına maruz kalıyordum. en nihayetinde muhabbet benim üniversitede okuduğum bölüm olan tarih bölümüne gelince bu amca bayağı bir sevindi. bana türk tarihi hakkında çeşitli sorular sormaya, ve zaman zaman da öğütler vermeye başladı. öğütleri pek takmasam da, sorularını keyifle cevapladım.

derken araya bir de solcu bir amcamız karıştı, bir tarihi meseleyi konuşurken araya dalmıştı ama, konuyu doğrusu hiç hatırlamıyorum. her neyse, sizin bilmeniz gereken şey ise; bir müddet önce keyifli bir soru cevap şeklinde geçen konuşma bir anda alevli bir tartışmaya dönmeye başladı. hatta solcu amca bir an diğer amcama dalacak gibi oldu amma ikisini de ben tuttum. 15-20 dakika atıştıktan sonra ikisi de bir sonuca varmasa da, birkaç telkin ile yine de birbirlerine sarılıp barışmalarını sağlayabildim neyse ki. herhangi bir sıkıntı çıkmadan otobüs yolculuğuma devam ettim...
devamını gör...
lise yılları. okuldan çıkıp gezi parkının önündeki duraklardan iett otobüslerine binip gidiyorum her zamanki gibi. evime yakın olduğu için unkapanı'ndan geçen otobüslere binerdim. bunlar da genelde topkapı-taksim veya kocamustafapaşa-taksim hatları olurdu. o gün topkapı-taksim otobüsündeydim. boynunda fotoğraf makinesi asılı, elinde bir iki rehberlik broşürü olan japon bir turist abi bindi. beni gördü elimde çanta defter bu bilir gibilerinden düşündü herhal o kırık türkçesiyle bana "topkapi?" dedi. ben de "yes" dedim. buraya kadar sorun yok. hatta türkish hospitalityi yabancıya tek kelimeyle yaşatmış olmanın gururu var üstümde. kendi durağımda indikten sonra birden ampul yandı. ulan japon turistin edirnekapı'nın komşusu topkapı'da ne işi var? topkapı sarayını sormuştu kesin. otobüsün levhasında görünce bindi garibim.

istanbul'u bilmeyenler için şöyle söyleyeyim topkapı semti ile topkapı sarayı bambaşka yerler. adamı ilçede gitmek istediği yere en uzak bölgeye yolladım. üstelik en kalabalık ve karışık sokakların olduğu bölge. kesin oradan yolu karıştırıp zeytinburnu'na doğru gitti. şimdi dericilik yapıyor diye duydum...
devamını gör...
şu anda yaşıyorum. ankara otobüsündeyim ve önümdeki orman çocuğu koltuğu öyle yatırdı ki spiderman öpüşmesi yapacaktık hayvanla. ağzını yüzünü ..... ayısı.
devamını gör...
şu an o anlardan biri. koltuğu full geriye doğru yatırdım, arkamdaki enayinin sesi çıkmıyor.
devamını gör...
minibüste geçen ön koltuğa oturayım dedim, tam basamağa adım attım adam aracı çalıştırdı. savruldum geriye tutunamasam yere yuvarlanıyordum. adam bir bastı kahkahayı... yani adama da kızamıyorum çünkü ben de güldüm, ne yapayım komikti*
devamını gör...
lise yillarim o zaman fordcu diye tabir edilen sapiklardan çok var, otobuste bir kizi sikistirmis taciz etmeye calisiyor böyle biri, kiz da garibim sinmis köseye yalvarir gözlerle etrafindan yardim istiyor ama otobüs full kimsenin kimseyi görecegi yok, o dönem üniversiteye giden abim de benimle dürtüp anlatiyorum durumu, abim söfore hop diyor o tok sesiyle durdur otobusü, herkes saskin otobus duruyor, kapiyi aç diyor abim, bu pisligin iki yakasindan tutup atiyor otobusten. adam tabana kuvvet, abim devam et diye komut veriyor söfore gidiyoruz. bu da böyle bir animdir.
devamını gör...
iki sene önce ayakta yolculuk yaparken yere serilmiştim. hayatımda hiç öyle utanmamıştım.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şöylr bir dolmuşta yolculuk etmişliğim var. ülkenin ruh hali.
devamını gör...
öğrencilik yillarım... koşarak zor yetistigim bir dolmuş ve öyle kalabalık ki tutunacak yer zor buluyorsun. neyse koltuğun kafa yaslanan kısmına elimi koydum ben. bir on saniye sonra kıpırdamaya başladı koltuk başı. deprem mi oluyor yahu nedir bu derken kafami aşağı eğip baktığımda kızgın iki gözle bakistik birkaç saniyeliğine. adamın kafasıymış tuttuğum meğer.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının toplu taşıma araçlarındaki anıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim