bir dolmuşta ayaktayım hiç yer yok, tutunacak bir dal bir sebep yok allaha emanet gidiyoruz. ani bir fren olacak diye de ödüm kopuyor. beş dakika geçmedi korktuğum başıma geldi ve arkada oturan bir adamın kucağına düşmedim mi... allahım utanıyorum, sıkılıyorum kalkmaya çalıştıkça debeleniyorum, herkes durmuş benim kendimle savaşımı izliyor. işin ilginç yanı ise dayının dünya umrunda değil, sanki sinek konmuş gömleğine, ne bir doğrultma ne bir kolumdan tutup sakinleştirme... normalde halime gülerdim ama onun o tavrıyla aşırı mahçup olmuştum.
devamını gör...
dün gece yaşadıklarımı anlatsam olay olur. *
devamını gör...
okuldan eve gidiyordum. yanımda bir kadın oturuyor ve yerde de poşetleri var. her şey normal ilerlerken birden ayağıma bir şey değdi. eğilip baktığımda bir adet portakalla karşılaştım. daha sonra arkadan yuvarlanarak gelen bir portakal daha gördüm ve fark ettim ki dolmuşun çeşitli yerlerinde portakallar var. yanımdaki kadının poşetinden çıktığını anlayınca portakalı alıp ona uzattım ve durumu haber verdim. kadın şaşırdı bende gülmemek için zor tuttum kendimi. dolmuştaki yolcular olarak arabanın hareketi ile ordan oraya yuvarlanan portakalları yakalayıp kadına vermek için çabaladık. mükemmel bir dayanışmaydı ve yol boyunca kendi kendime gülüp ne yaşadım lan ben diye düşünmeme sebep olmuştu.
devamını gör...
uyumuşum bir kendime geldim durağı geçtik sanıp indim. inen tek kişi benim bundan bile ayıkmıyorum snsjsns sonra karşı taraftan binilecek sanıp yaya geçidi olmayan bir yerden yola atladım. sonra baktım ki asıl diğer taraftan otobüs geçiyor mecbur yeniden yola atladım ve yine karşıya geçtim. yeniden otobüse bindim fakat fark ettim ki durağı gecmemisiz sbsjsjnssn bı de nasıl süslenmiştim o gün shjsjssj
devamını gör...
bir sınava girecektim. nerenin, neyin sınavıydı onu dahi hatırlamıyorum ya da beynimin hatırlatma kısmının trafolarına kediler girmiş olabilir.
şoföre, sınav yerinin yakın bir yerinde indirmesi gerektiğinin önemini kibarca anlatmaya çalışıyorum. o sıralar küçüğüm sosyal fobim var. insanlara pek bir şey soramıyorum. ama sınav bu, başka çarem yok. adam ikinci hatırlatma da bana ters ters bakıyor. aman ha diyorum demek ki indirecek ya da tepe aşağı sallandıracak, öyle sinirli ki lanet. daha da bir şey sormaya cesaret edemiyorum. gidiyoruz....

gittik gittik derken ben şüphelendim sanki ineceğim yeri geçtik gibime geldi. son çare yanımdaki yolculara sordum. ohoo çoktan geçtik dediler. saate baktım o an sınava yetişemeyeceğimi anladım. adrenalin ve sinir seviyem bir anda yükseldi. bir bağırdım ki artık ben de 'ey vişne sen neymişsin be abi' dünyalarında kendime yer buldum. herkes bana baktı tabii. inene kadar bir sürü şey söyledim ritim atarlı giderli rap şarkısı tadındaydı. ardımdan duyduğum hep bir ağızdan kenetlenmiş söz öbekleri.. bana hak veren değerli yolcular.. hepsi toplu taşıma sınav fedaileri..
'sınavı varmış bak kızın' diye yazıklayanları duydum. adam gidiyordu ve ben arkadan halen bağırmaya devam ediyordum. sosyal fobimi çatır çatur ezdiğim ilk yer o toplu taşıma aracıdır. o günden beri halen saydırmaya devam ediyorum. sınavında bir ucuna yetişmiştim de diğer ucunu kaçırdım.

toplu taşıma ile tam mücadele adlı hikayem.
devamını gör...
670 buca - narlidere otobusundeyiz, guzelyali’ya donuyoruz arkadasla. kirmizi guzel, komforlu, otomatik vites yeni mercedeslerden, korugude var. arada korugun oraya gider, her virajda savrulmanin etkisiyle saga sola salca olurduk. neyse inecegimiz duraga az kalmisti bizde zaten kendimizi en arkada bulduk, tutunabilcegimiz yerler tepedeki demirler degilde yolcu koltuklarinin civarindaki ekstra parcalar falan zorlaniyoruz tutunmakta, o kadar kucuguz, yasca epey buyuk bi kadin bize hadi cocuklar ilerleyin biraz demez mi, (ulan zaten ayakta zor duruyoruz suslu zilli) - abla dedim, pek yer yok gibi. sen bana nasil abla dersin diye atarlanmaya baslamaz mi mal,
( evde kalmis belli) neyse bende istemsizce ona saygisizlik ettim sandim, ozur dilerim teyze deyince, yemin ederim otobusun icinde cingar cikti, abiler amcalar guluyor, yasli tontos neneler bile.

yalniz ne cakmisim kadina farkinda olmadan, simdi beni de bi gulme aldi.
devamını gör...
şoförün ani fren yapacağını anlayamayıp yere serilmiştim. utançtan en yakın durakta inmiştim.
devamını gör...
anı sayılmaz ama şöyle bir ortamda 1 saatlik bir yolculuk yapmış idim. şehir içi toplu taşıma araçlarında yolcuların yanlarında taşıyacakları çanta-valiz-yük miktarı sınırlandırılmalı daha doğrusu böyle bir sınır vardır sanırım ve bu uygulanmalı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bir gün ailecek marmarayla gebze'ye gittik. gebze merkezden otobüsle tekrar marmaray istasyonuna geri dönmek için durağa geldik. sürekli otobüsler gelip geçiyor. duraktaki iki farklı kişiye hangi otobüse hangi yönden binmemiz gerektiğini sorduk. ikisi de bulunduğumuz durağın doğru olduğunu, durağa gelen otobüse binip marmaray istasyonunda inmemiz gerektiğini söylediler. biz de onlara inanıp otobüse indik*. eşim, marmaraya yaklaşıp yaklaşmadığımızı anlamak için bir yandan harita açtı, sürekli bakıp duruyordu. sonra bir anda "ya bu otobüs marmaray istasyondan çok daha uzağa doğru gidiyor." dedi. yanımızdaki kişiler, konuşmalarımızı duydu. oradan birisi eşime "yanlış otobüse binmişsiniz kardeş." dedi. "ee ne yapacağız şimdi?" dedik. biri, en son durağa gidip oradan farklı bir otobüse inmemiz gerektiğini, başka biri hemen bir sonraki durakta inip karşı yönden otobüse inmemiz gerektiğini söyledi. millet, otobüste bizim nasıl marmaray istasyonuna gidebileceğimizi tartışmaya başladı. tam o sırada cevval bir abla yanımıza geldi. bana "kardeş siz 10 dk. yürüyebilir misiniz?" dedi. "tabi abla zaten biz sabahtan beri 4-5 saattir yürüyerek geziyoruz buralarda." dedim. "o zaman şimdi sen bunların hiçbirine bakma, ben o durağa gelince sizi indirip marmaray istasyonunu size tarif edeceğim." dedi. "tamam" dedim. abla da bizimle birlikte o durakta inip bize istasyonu tarif etti. "ya ne manyak insanlar var ya 10 dakikada varabileceğiniz yer için yine sizi yanlış otobüse bindirip boş yere vaktinizi çalacaklardı." dedi. "hay allah razı olsun ya çok teşekkür ederiz." dedim.**
devamını gör...
lisedeyiz bir arkadaşımla merkeze gitmek için otobüse bindik. eşcinsel olduğu 1 km den belli olan biri bindi duraktan. bende arkadaşa "toplu taşıma dediğin böyle olur dedim" o ve yanındaki bir kaç kişi püskürerek güldüler, neyse ki çocuk duymadı dediğimi.
devamını gör...
hiç unutmam bir gün stajdan çıkmıştım, her zamanki gibi 10 dk mesafe yürüyüp tramvaya bindim. ama o kadar yorgunum ki, yoğun bakım stajından çıkmışım, ayakta durmaktan bacaklarımda müthiş bir ağrı var. tramvayda yer yoktu ayakta gidiyorum, eve bir 30 dk mesafe var. yorgunluktan hareketlerim biraz garip, reflekslerim yavaşlamış. tam durağıma yaklaştım kapıya doğru ilerliyorum kaçırmamak için, o esnada tramvay sert bir fren yaptı ve ben kapının yanında bekleyen benim yaşlarımdaki ve benim boylarımdaki* gencin üzerine düştüm. sonrasında çok güldüm tabii ama o an o yorgunluğun üstüne çok utanç vericiydi.
devamını gör...
sanırım lise 3'teydim. kampüse çok yakındı okulum, kampüsün rakımı da yüksek. kar yağıyor, ne araçlar yukarı çıkabiliyor ne de aşağı inebiliyorlar. gelenler de aşırı dolu ama mecburen birine bindim. yolda da kaza olmuş. tutunacak tek bir yer yok, insanlar birbirine yapışmış resmen. şoför ani fren yaptı ve ben önümdeki adamın beline sarılmış bulundum. neyse ki adam anlayışlı çıktı, sonrasında da demire tutunduğu kolunu gösterip tutunabilirsiniz demişti.
devamını gör...
yıllar önce otobüsün orta kısmındaki kapının orada duruyorum, inmeme az kalmış, otobüs kalabalık sayılır.
tam ineceğim durağa gelirken şoförün kazık fren yapması, benim kapının orta kısmındaki tutamaçlara sarılayım derken orada duran kızın saçlarını koparırcasına çekmem, kızın kafasının birden arkaya doğru gelmesiyle çığlık atması, ne olduğunu şaşırması, benim defalarca özür dilemem, ama indikten sonra kopmam *
devamını gör...
kardeşim iş çıkışıma gelmişti bir sebeple. otobüs dolu ayaktayız.
bir arkadaşı var. küçükken parmağını bir makineye kaptırmış. bir tanesi yok yani.bana o kopuş hikayesini anlatıyor. bana bir fenalık geldi. içselleştirdim. empati yaptım.
sus da diyemedim derken gözlerim karardı. ablam dedim ben bayılıyorum panik yapma.
şimdi yavaşça çökeceğim. azıcık durur ayılırım.
ne nasıl derken çöküp bayıldım.
bir anda uğultular, ayıldım baktım koltuk kapmışım.
*
devamını gör...
otobuste çok fena kakam gelmişti ve mola için yol uzundu.
devamını gör...
dün işe gelmek üzere otobüsü bekliyordum. saatte bir geliyor. benim bineceğim yerde bir cep var oraya giriyor. fakat bazen aynı anda çok otobüs gelince arkada kalıyor.
yine öyle oldu. binmek için arkaya koştum. benimle beraber üç beş kişi daha geldi.
otobüslerin hepsi durduğunda kapıyı açıyorlar. bu defa açmadı. otobüse vuranlar (asla ben değilim (u: sjsjsjs)), bağıranlar olunca sinirle kapıyı açtı. kadının biriyle de güzelce kavga etti bir de bize terbiyesiz dedi.
neyse tabi bu tatlı yazarınız akşam da aynı otobüs şoförüyle döneceğini bilmiyordu.
gayet birbirimizi görmezden gelerek bir süre yan yana sigara içtik. saati geldi. önce şoför bindi.
eliyle bir yerleri kurcaladı gördüm ama önemsemedim.
sonra binip kartımı okutmaya çalıştığımda geçersiz kart uyarısı verdi.
bir daha denedim. yetersiz bakiye dedi. aylık kart bu aylık. imkanı yok.
ben de biraz para yükledim basıp geçtim.
adam bana komplo kurmuş.
eve giderken bir daha otobüse bindiğimde, aylık kartımda bakiye vardı. ve yüklediğim paradan daha fazlaydı.
bu akşam eve giderken oradaki bir şoförle bunu konuşacağım ve eğer cidden durum buysa daha fazla insana anlatırım.
bence güzel anı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının toplu taşıma araçlarındaki anıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim