1.
herkes, bu ülkede doğmuş olmasından ötürü belirli kurallar ve bir nizam çerçevesinde yaşayıp ölmelidir" algısından bahsetmek istiyorum.
doğdunuz, iyi kötü büyüdünüz. bir defa sizi bu kurallar içerisine dahil etmek için "allah yakar" dediler. allah'ın düzgün durmazsanız sizi yakacağını bilinciniz kabullendi, belki de orada kocaman bir yarık, travma oluştu. biraz daha büyüdünüz, "yabancılarla konuşma, seni alır götürürler bulamayız bak" dediler. insanlara karşı kocaman kocaman yargılar edindiniz. gittiğiniz misafir evinde bile "hadi çabuk yoksa burada kalırsın bak" dediler. onların sözünü dinlemezseniz onlarsız kalabileceğiniz algısına kapıldınız. daha da büyüdünüz. erkek/kız arkadaşınız olursa babanıza veya annenize söylenmesiyle tehdit edildiniz, kalbiniz de yaralandı. kadınsanız "şöyle yaparsan orospu olursun" dediler. kendinizi değiştirmek zorunda kaldınız. erkekseniz "ağlama, gülme, erkek adamsın lan, ilerde de iyi para kazan yoksa adam değil madam olursun" dediler sizi yonttular. geriye o koskocaman ağaçtan birkaç küçük çıra, talaş bıraktılar.
kalan ve aslında size ait olmayan enerjinizle de otonom bir biçimde "iş bulayım, askere gideyim sonra evleneyim, çocuk yapayım da öleyim" dediniz. neden arkadaşlar? toplum karşısında boyun eğmeyi bize küçüklüğümüzden beri öğrettiklerinden mi hepimiz bunu yapıyoruz?
sevmediğimiz insanlarla evleniyor, sevmediğimiz işleri yapıyor, olmadığımız gibi davranıyoruz.
boşverin. kendinizi keşfedin.
canınız istediğinde evlenin, kendinize göre bir işte çalışın ve mutlu olun!
bu arada, insanları sevmek için asla geç değil. siz sevin, onlar da sizi sevsinler.
insanız zira, karşılıksız işler bize gelmez.
ilk adımı siz atın.
doğdunuz, iyi kötü büyüdünüz. bir defa sizi bu kurallar içerisine dahil etmek için "allah yakar" dediler. allah'ın düzgün durmazsanız sizi yakacağını bilinciniz kabullendi, belki de orada kocaman bir yarık, travma oluştu. biraz daha büyüdünüz, "yabancılarla konuşma, seni alır götürürler bulamayız bak" dediler. insanlara karşı kocaman kocaman yargılar edindiniz. gittiğiniz misafir evinde bile "hadi çabuk yoksa burada kalırsın bak" dediler. onların sözünü dinlemezseniz onlarsız kalabileceğiniz algısına kapıldınız. daha da büyüdünüz. erkek/kız arkadaşınız olursa babanıza veya annenize söylenmesiyle tehdit edildiniz, kalbiniz de yaralandı. kadınsanız "şöyle yaparsan orospu olursun" dediler. kendinizi değiştirmek zorunda kaldınız. erkekseniz "ağlama, gülme, erkek adamsın lan, ilerde de iyi para kazan yoksa adam değil madam olursun" dediler sizi yonttular. geriye o koskocaman ağaçtan birkaç küçük çıra, talaş bıraktılar.
kalan ve aslında size ait olmayan enerjinizle de otonom bir biçimde "iş bulayım, askere gideyim sonra evleneyim, çocuk yapayım da öleyim" dediniz. neden arkadaşlar? toplum karşısında boyun eğmeyi bize küçüklüğümüzden beri öğrettiklerinden mi hepimiz bunu yapıyoruz?
sevmediğimiz insanlarla evleniyor, sevmediğimiz işleri yapıyor, olmadığımız gibi davranıyoruz.
boşverin. kendinizi keşfedin.
canınız istediğinde evlenin, kendinize göre bir işte çalışın ve mutlu olun!
bu arada, insanları sevmek için asla geç değil. siz sevin, onlar da sizi sevsinler.
insanız zira, karşılıksız işler bize gelmez.
ilk adımı siz atın.
devamını gör...