sütlacı dökmeden getiren kurye

kıymetli sözlük, öncelikle kendimden bahsetmek isterim bir nebze. memleketim gereği hamsiköy sütlacı benim için bir tatlıdan ziyade bir yaşam tarzıdır, lütfen mesaj kutuma "uiyy, hamsi, haçan, ts" gibi mesajlar yollamayın, ancak istanbul'da yaşayan bir birey olarak hakiki sütlaçtan mahrum kaldım yıllardır. bir de pandeminin gelmesiyle birlikte sürekli eve sipariş ettiğimizden ötürü yamuk yumuk, tatsız tutsuz, fındıkları karman çorman gelen sütlaçlara boyun eğmek zorunda kaldık.

ancak her derdin bir devası olduğu gibi, consistency'i hayatından eksik etmeyenin elbet zafere ulaşacağı gibi, elbet idare eder bir sütlaca ulaşacaksınız. kuryeniz önce gözünüzün içine bakar, iyi günler diler ve işinin hakkını verdiğini göstere göstere ardını dönüp gider, size de keyifle sütlacınızın tadını sürmek kalır. ne kaymağı dökülmüştür, ne fındıkları bir milim olmaması gereken yerdedir, üzerine içerisini de pirince boğmamışlardır. kısacası bir dakikalığına pandemiyi, yalnızlığı, sınavları ve tüm dertlerinizi unutup şarap nehirli cennetlerde gezinmenize olanak sağlar o kurye. sağolsundur, varolsundur.

tanım: adamın dibi.

sipariş verenin "hem sütlacım dökülmesin, hem tatsız olaylar yaşanmasın" isteğini başarıyla yerine getiren kuryedir.

(bkz: maşallah)

gazozumu getirsin yeter, sutlaci dokse de olur. evet.

özel bir adamdır o. mesela nizam pide, sırf bu iş için eğitiyor kuryeleri. dökmeyen kurye işten çıkarılıyor anında. o muzlu sütlaçın bir gün yamulmadan geldiğini görmedim ben.

artık sütlaçların üstünde plastik folyo var. evet o güzel adamlar o sütlaçları dökmüyor ama o şeffaf folyoya yapışık bulamaç gibi bir şey geliyor.

kuryenin de kasesi sağlam duruyorsa benlik problem yok. şu havada dökmeden getirmiş daha ne olsun?

sütlacı üzerindeki kağıt kapaktan sıyırmadıkça ben o sütlaçtan zevk alamıyorum. gerçi ben süt helvası yerim. bizim memleket öğlenleri süt helvası yer. onuda sıyırırım.