suyu bulandırmak

yolunda giden bir işi kötü niyetle karıştırmak diyor deyimler sözlüğü.

peki gerçekte de böyle midir?

suyu bulandırmak deyince benim aklıma sadece karıştırmak geliyor. kötü niyetsiz...

çocukluğumda kumçay dediğimiz bir yer vardı. azıcık su, bolca eğlence demekti benim için. duru ama az bir suyu vardı çay'ın. dibi de kum olduğundan kumçay derdik.
hafif hafif yürüdüğünde suyun içinde çok karışmazdı suyun yüzeyi ama bir de deli gibi koştuğunda görmeliydiniz. boz bir renk alırdı. içindeki balık ve kurbağa larvaları görünmez olurdu.
ama bana öyle gelirdi ki durulunca eskisinden de berrak olurdu. sanki güneş ışığı en alttaki kum tanesine kadar parlaklığını ulaştırırdı.

suları bulandırmak iyidir sevgili dostlar. hatta içinizdeki tüm suları bulandıracak kadar size sorular soran, sıkıştıran, üzerinize gelen dostlarınızı, sevgililerinizi başınıza taç edin.
onlar, yalnız güzel insanların başına gelen nadide güzelliklerdir.

şüphe bırakmak gibi aslında. kötü olup olmadığından emin de olunamıyor ama bir yandan "ulan yoksaaa?" diye düşünülüyor.

suyu bulandırıyor, bir miktar berraklığı azalıyor ama su hala su. eskisi gibi değil ama başka bir şeye de dönüşmüyor.