orijinal adı: صدای پای آب
yazar: sohrap sepehri
yayım yılı: 1965
iran'ın çağdaş ressam ve şairlerinden olan sohrap sepehri'nin şiirlerinden oluşan kitaptır.
yazar: sohrap sepehri
yayım yılı: 1965
iran'ın çağdaş ressam ve şairlerinden olan sohrap sepehri'nin şiirlerinden oluşan kitaptır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "honki ponkinin yeni mahlası" tarafından 05.07.2021 00:39 tarihinde açılmıştır.
1.
sohrap sepehri şiiri.
kopyalamakla uğraşamayacak kadar üşengeç biri tarafından giriliyor bu entari. buyurun eser gökay yorumunu dinleyin.
soundcloud.app.goo.gl/ER2c3...
dinleyin be. güzel çok.
kopyalamakla uğraşamayacak kadar üşengeç biri tarafından giriliyor bu entari. buyurun eser gökay yorumunu dinleyin.
soundcloud.app.goo.gl/ER2c3...
dinleyin be. güzel çok.
devamını gör...
2.
harikulade dizeleri içinde barındıran pers şairi sepehri eseri. dizelerden misal verecek olursak;
"ben müslümanım.
kıblem bir kırmızı güldür,
namazlığım bir pınar,
mührüm ışıktır,
ova seccadem.
penceremi titreştiren ışık ile abdest alırım.
namazımın içinden ay geçer, tayf geçer,
namazımın bütün zerreleri billurlaşır,
namaz kaybolur taş görünür,
rüzgâr, selvilerin üstünde ezan okuduğunda,
namaz kılarım ben.
otların tekbirinden sonra,
denizdeki dalganın kamedinden sonra
namaz kılarım."
"ben müslümanım.
kıblem bir kırmızı güldür,
namazlığım bir pınar,
mührüm ışıktır,
ova seccadem.
penceremi titreştiren ışık ile abdest alırım.
namazımın içinden ay geçer, tayf geçer,
namazımın bütün zerreleri billurlaşır,
namaz kaybolur taş görünür,
rüzgâr, selvilerin üstünde ezan okuduğunda,
namaz kılarım ben.
otların tekbirinden sonra,
denizdeki dalganın kamedinden sonra
namaz kılarım."
devamını gör...
3.
1928/ 1980 yılları arasında yaşamış iranlı şair ve ressam sohrab sepehri imzalı 78 sayfalık eser; 2006 yılında yayınlandığı söylenmektedir.
sohrab sepehri adını duysam da yazdıklarını okumamıştım, bu kitabını görünce bi' okumak istedim.
şairden beklentim nedense yüksekti,
belki iranlı olduğu için kaleminin olağanüstü olduğunu düşünmüş olabilirim.
kendi adıma olağanüstü şiirler olarak değerlendiremem, ama sıradan bir şiir de değildi sanki okuduklarım, çok keskin olmayan ama ben burdayım diyen bir üslubu vardı sanki.
onun ince bir yüreğe sahip olduğunu düşünmemi sağlayan şiirlerdi, bakış açısı ve algılama biçimi kendine özgüydü, düşündüren dizeleri de oldu, mesela;
benim şehrim kayboldu dizesi bana çok tanıdık geldi, bir şehrin nasıl kaybolabileceğini deprem öğretmişti.
bayram yağmuru gibi bir şeydi yaşam dizesini etkili buldum, yaşam hakkında düşündüren bir yanı vardı bana kalırsa.
nerede olursam olayım gökyüzü benimdir dizesini de sevdim, gökyüzünün hem hiç kimsenin olamayacağını anlatırken hem de aslında hepimizin olduğunu gösterir gibiydi.
dünya ne kadar hüzünlüdür dizesi sanırım son zamanlarda okuduğum en çarpıcı sözlerden biriydi, dünyanın aslında ne kadar acıklı bir yer olduğunu bunca yalın ama etkili bir dizeyle anlatması etkileyiciydi.
beklentim daha yüksek olsa da sıradan şiirler olduğunu söylemeye gönlümün râzı olmadığını söyleyebilirim.
belki diğer kitaplarını da okuyabilirim.

babam öldüğü zaman bekçilerin hepsi şairdi.
bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa "siz" diyordu.
yaşam alışkanlık rafına kaldırılıp unutulacak bir şey değildir.
vakit geçti, kokla ve git
ve artık güzel bir yüzü başka rüyalarda ara.
sohrab sepehri adını duysam da yazdıklarını okumamıştım, bu kitabını görünce bi' okumak istedim.
şairden beklentim nedense yüksekti,
belki iranlı olduğu için kaleminin olağanüstü olduğunu düşünmüş olabilirim.
kendi adıma olağanüstü şiirler olarak değerlendiremem, ama sıradan bir şiir de değildi sanki okuduklarım, çok keskin olmayan ama ben burdayım diyen bir üslubu vardı sanki.
onun ince bir yüreğe sahip olduğunu düşünmemi sağlayan şiirlerdi, bakış açısı ve algılama biçimi kendine özgüydü, düşündüren dizeleri de oldu, mesela;
benim şehrim kayboldu dizesi bana çok tanıdık geldi, bir şehrin nasıl kaybolabileceğini deprem öğretmişti.
bayram yağmuru gibi bir şeydi yaşam dizesini etkili buldum, yaşam hakkında düşündüren bir yanı vardı bana kalırsa.
nerede olursam olayım gökyüzü benimdir dizesini de sevdim, gökyüzünün hem hiç kimsenin olamayacağını anlatırken hem de aslında hepimizin olduğunu gösterir gibiydi.
dünya ne kadar hüzünlüdür dizesi sanırım son zamanlarda okuduğum en çarpıcı sözlerden biriydi, dünyanın aslında ne kadar acıklı bir yer olduğunu bunca yalın ama etkili bir dizeyle anlatması etkileyiciydi.
beklentim daha yüksek olsa da sıradan şiirler olduğunu söylemeye gönlümün râzı olmadığını söyleyebilirim.
belki diğer kitaplarını da okuyabilirim.

babam öldüğü zaman bekçilerin hepsi şairdi.
bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa "siz" diyordu.
yaşam alışkanlık rafına kaldırılıp unutulacak bir şey değildir.
vakit geçti, kokla ve git
ve artık güzel bir yüzü başka rüyalarda ara.
devamını gör...
