1.
pire için kızını dev'e yapmak
2015'te gösterime girmiş fantezi filmidir. drama ve yer yer korku ve hatta komedi elementleri barındırır. orijinal ismi il racconto dei racconti - tale of tales'tir. imdb'ye göre italya, fransa ve birleşik krallık ortak yapımıdır. mükemmel bir avrupa sineması örneğidir. salma hayek, vincent cassel ve toby jones gibi önemli oyuncuları kadrosunda barındırır. giambattista basile isimli italyan şairin peri masallarından ilham almıştır. bu şair aynı zamanda önemli bir peri masalı koleksiyoncusuymuş ki bu kişi, birçok bilinen ve pek bilinmeyen avrupa peri masallarının en eski örneklerine sahip olmasıyla tanınırmış. filmin 12 milyon dolar civarında bir bütçesi vardır ve gişede bunun yarısını bile kurtaramamıştır. zannımca filmin yapımcıları bunu göze almışlardır zira amerikan yapımı olmayan filmlerde bu sıkça başa gelebilen bir kaderdir.
filmde temel olarak 3 tane hikaye anlatılır. bunların 3'ü de aşağı yukarı aynı önemdedir ama kurgusal bakımdan, filmin sonundaki taç takma töreni dışında bu konular ve bunlarda yer bulan karakterlerin yolları kesişmez. ayrıca 3 temel hikayede de, soylular (kraliyet ailesi) ve "sıradan" karakterlerin kader birlikleri olur ve bu tahmin edilebileceği üzere birtakım problemler yaratır.
ilk hikayemizde salma hayek'in canlandırdığı longtrellis kraliçesi ve onun, christian lees'in oynadığı oğlu elias merkezdedir. kraliçenin bu çocuğa sahip olabilmek için ne yaptığı, kralın neyi göze aldığı vs. direkt konunun alametifarikasıdır ve onu peri masalı janrına sokar. hikaye sonradan ilginçleşir de zira jonah lees de elias'ın tıpkısının aynısını oynamaktadır burada ki bu aktörler de ikizdirler zaten; fark şudur ki kendileri albinodur filmde ama aslen, bilindiği kadarıyla aralarında bir kan bağı yoktur.
ikinci hikayemizde toby jones'un oynadığı highhills kralı ve onun kızı violet merkezdedir. kralın doğaüstü bir biçimde büyüyen, herkesten gizlediği evcil piresi ölür ve kral, onun "postunu" acayip bir şey için kullanır. aralarındaki en ilginç hikaye budur bana göre. violet'in kaderi gerçekten de bir prensesin yaşayabileceği en absürt ve korkunçlarından biri olsa gerek. sonunu söylemiyorum tabii ki ama kızcağız harbiden de neler çekiyor ahmak babası yüzünden. heheh.
üçüncü hikayemizde ise, vincent cassel'in oynadığı strongcliff kralı var ve bu adam oldukça genç ve uçkuruna düşkün. şarkı söyleme sesini duyduğu bir hatun kişisine direkt aşık oluyor ama kendisinin daha yüzünü bile görmemişken. sonra işler karışıyor. bu da oldukça ilginç bir hikaye.
filmin kurgusu, bu hikayelerin tümü iç içe geçirilerek düzenlenmiş yani biri bitip öbürü başlamıyor. teknik bir değerlendirme yapmak beni aşar bu konuda ama bana gayet akıcı geldi film bu bakımdan; yani eser boyunca bir konudan diğerine atlanması hiç eğreti gelmedi.
filmin müzikleri de muhteşem ki eser sonlandıktan sonra emeği geçenlerin listeleri gösterilirken çalan tınıları bile keyifle dinleyebilirsiniz. ve eklemeden edemeyeceğim, bu kısım çok uzun sürüyor ve filme ne kadar çok kişinin, kurumun/kuruluşun ve firmanın katkısı olduğunu anlayabiliyoruz buradan.
avrupa sinemasını ve karanlık peri masallarını seven herkese tavsiye ederim bu yapıtı.
2015'te gösterime girmiş fantezi filmidir. drama ve yer yer korku ve hatta komedi elementleri barındırır. orijinal ismi il racconto dei racconti - tale of tales'tir. imdb'ye göre italya, fransa ve birleşik krallık ortak yapımıdır. mükemmel bir avrupa sineması örneğidir. salma hayek, vincent cassel ve toby jones gibi önemli oyuncuları kadrosunda barındırır. giambattista basile isimli italyan şairin peri masallarından ilham almıştır. bu şair aynı zamanda önemli bir peri masalı koleksiyoncusuymuş ki bu kişi, birçok bilinen ve pek bilinmeyen avrupa peri masallarının en eski örneklerine sahip olmasıyla tanınırmış. filmin 12 milyon dolar civarında bir bütçesi vardır ve gişede bunun yarısını bile kurtaramamıştır. zannımca filmin yapımcıları bunu göze almışlardır zira amerikan yapımı olmayan filmlerde bu sıkça başa gelebilen bir kaderdir.
filmde temel olarak 3 tane hikaye anlatılır. bunların 3'ü de aşağı yukarı aynı önemdedir ama kurgusal bakımdan, filmin sonundaki taç takma töreni dışında bu konular ve bunlarda yer bulan karakterlerin yolları kesişmez. ayrıca 3 temel hikayede de, soylular (kraliyet ailesi) ve "sıradan" karakterlerin kader birlikleri olur ve bu tahmin edilebileceği üzere birtakım problemler yaratır.
ilk hikayemizde salma hayek'in canlandırdığı longtrellis kraliçesi ve onun, christian lees'in oynadığı oğlu elias merkezdedir. kraliçenin bu çocuğa sahip olabilmek için ne yaptığı, kralın neyi göze aldığı vs. direkt konunun alametifarikasıdır ve onu peri masalı janrına sokar. hikaye sonradan ilginçleşir de zira jonah lees de elias'ın tıpkısının aynısını oynamaktadır burada ki bu aktörler de ikizdirler zaten; fark şudur ki kendileri albinodur filmde ama aslen, bilindiği kadarıyla aralarında bir kan bağı yoktur.
ikinci hikayemizde toby jones'un oynadığı highhills kralı ve onun kızı violet merkezdedir. kralın doğaüstü bir biçimde büyüyen, herkesten gizlediği evcil piresi ölür ve kral, onun "postunu" acayip bir şey için kullanır. aralarındaki en ilginç hikaye budur bana göre. violet'in kaderi gerçekten de bir prensesin yaşayabileceği en absürt ve korkunçlarından biri olsa gerek. sonunu söylemiyorum tabii ki ama kızcağız harbiden de neler çekiyor ahmak babası yüzünden. heheh.
üçüncü hikayemizde ise, vincent cassel'in oynadığı strongcliff kralı var ve bu adam oldukça genç ve uçkuruna düşkün. şarkı söyleme sesini duyduğu bir hatun kişisine direkt aşık oluyor ama kendisinin daha yüzünü bile görmemişken. sonra işler karışıyor. bu da oldukça ilginç bir hikaye.
filmin kurgusu, bu hikayelerin tümü iç içe geçirilerek düzenlenmiş yani biri bitip öbürü başlamıyor. teknik bir değerlendirme yapmak beni aşar bu konuda ama bana gayet akıcı geldi film bu bakımdan; yani eser boyunca bir konudan diğerine atlanması hiç eğreti gelmedi.
filmin müzikleri de muhteşem ki eser sonlandıktan sonra emeği geçenlerin listeleri gösterilirken çalan tınıları bile keyifle dinleyebilirsiniz. ve eklemeden edemeyeceğim, bu kısım çok uzun sürüyor ve filme ne kadar çok kişinin, kurumun/kuruluşun ve firmanın katkısı olduğunu anlayabiliyoruz buradan.
avrupa sinemasını ve karanlık peri masallarını seven herkese tavsiye ederim bu yapıtı.
devamını gör...