tarihi roman
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

tam ismi the sorcerer's tale: faith and fraud in tudor england olan kitap. birkaç sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim.

yazarı alec ryrie burada mükemmel bir ingilizce kullanmış. konu ve içerik bağlamlarında da çok doyurucu bir eser ve ön araştırmanın yetkince yapıldığı belli. kendisi zaten britanyalı bir protestan hristiyanlığı tarihçisi ve uzmanlık alanı da 16. ve 17. yy. ingiltere ve iskoçya tarihi. belki de eseri için ön araştırma/çalışma yapmamış bile olabilir zira dediğim gibi bu, adamın uzmanlık alanı; salt yılların bilgi birikiminden gelen şeyleri de okuyor olabiliriz yani.

kitapta 16. yy. londra'sında yaşayan; bir tıp doktoru, sihirbaz ve becerikli bir üçkağıtçı olan gregory wisdom ile karşılaşırız. kitabın isminden de anlayacağımız üzere burada büyü/spiritüalizm vardır ama dönem ingilteresi (spesifik olarak da londra'sı) da etkileyici bir üslup ve içerikle tasvir edilmiştir. o zamanın (ve o coğrafyanın) erken dönem tıbbıyla da, suç dünyasıyla da, fahişeleriyle de, kabalistik büyücüleri ve sokak sihirbazlarıyla da iştigal eder yazar, eserinde. yani o çağda yaşamadım veya o alanda uzman değilim ama bu kitap inandırıcılık/gerçekçilik ekseninde çok övülüyor uzmanlarca. gerçeklik diyeyim aslında, zira bu eser o dönemin tarihine ışık tutuyor bir nevi.


kitaptan seçtiğim bazı alıntıları kendi çevirilerimle aşağıya koyuyorum:


ultimately, of course, we cannot know where the boundary or boundaries between truth and fiction lie in these stories, nor does it particularly matter.

çevirisi: nihayetinde, elbette ki bu hikayelerde gerçek ve kurgu arasındaki sınır veya sınırların nerede bulunduğunu bilemeyiz ki bu çok da fark etmez zaten.


magic in the sixteenth century was a world of contradictions: theoretical as against practical magic, learned against popular, honest against fraudulent. those contradictions mean that it was and remains a slippery subject, hard to pin down.

çevirisi: on altıncı yüzyılda büyü, bir çelişkiler dünyasıydı: teoriğe karşılık pratik sihir, alimaneye karşılık popüler, dürüste karşılık düzmece. bu çelişkiler de bunun (büyünün) zamanında kaygan ve sabitlenmesi zor bir konu olduğunu ve halen öyle olmaya devam ettiğini göstermektedir.


the more intelligent and sophisticated writers knew that it was easier to ridicule magic than to argue it away. in particular, 'natural magic' (that slippery category) and astrology had powerful scientific arguments in their favour. but a well-read, open-minded scholar in the sixteenth century would have found it difficult to dismiss almost any form of magic entirely.

çevirisi: normalden daha zeki ve bilgili yazarlar bilirlerdi ki büyü ile dalga geçmek, onun var olmadığını tartışmaktan daha kolaydı. özellikle de 'doğal büyü' (doğanın güçlerinden faydalanarak yapılan büyü - o kaygan kategori) ve astrolojinin arkasında güçlü bilimsel argümanlar vardı. fakat çok okumuş ve açık fikirli bir on altıncı yüzyıl alimi, neredeyse herhangi bir büyü çeşidini tümden reddetmekte zorlanırdı.


indeed, one stance on magic—taken by both protestants and catholics—was to acknowledge its reality at the same time as condemning it. this was in some ways a much more honourable position than rationalist mockery. it is easy to forbid magic if you think it does not work.

çevirisi: gerçekten de, hem protestanlar hem de katoliklerin büyü konusunda aldığı vaziyetlerden biri onun gerçekliğini kabul ederken aynı zamanda da büyüyü kınamaktı. bu, bazı yönlerden akılcı dalga geçmeden çok daha saygıdeğer bir duruştu. büyüyü yasaklamak, onun işe yaramadığını düşünüyorsanız kolaydır.


this was a grimly austere viewpoint (not to say homicidal). to admit the power and even the necessity of magic, but to refuse to use it: it is admirable in its own way, but it must have seemed quixotic at the time.

çevirisi: [büyü yapmakla suçlanan bir protestana da cadılara yapıldığı gibi şeylerin yapılmasının önerilmesi üzerine;] bu, gaddarca hoşgörüsüz (öldürücü/cinai demekten kaçınıyorum) bir bakış açısıydı. büyünün gücünü hatta gerekliliğini kabul etmek fakat bunu kullanmayı reddetmek: bu ise, kendince hayranlık uyandıran bir şey, ancak zamanında donkişotvari (quixotic) görülüyor olması kuvvetle muhtemeldir.


not: bu yazıyı başka bir sözlük için yazmıştım zamanında. fakat burada editör olduktan sonra oraya zaman ayıramadığımdan orada yazmıyorum artık. oradaki bazı böyle tanımlarımı silerek normal sözlük'e taşıyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the sorcerer's tale" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim