1.
carl sagan ın, altın kitaplardan çıkan kitabı.
1985 yılında gifford konferansları'nda verdiği konferansların metinlerinden oluşmakta. yazarın ölümünden sonra, eşi ann druyan tarafından kitaplaştırılmış ve 2006 yılında çıkmıştır.
sagan bu kitapta din ve bilim arasındaki ilişki konusundaki fikirlerini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyarken evrenin enginliğinde kutsalın ne demek olduğunu anlamak için sürdürdüğü kişisel arayışını ve yolculuğunu oldukça anlaşılır, mizahi, akılcı ve tamamen gözleme dayalı bir ifadeyle bizlere aktarıyor.
bilmediğimiz çok şey var, azımsanmayacak kadar; bir şeylerden bir miktar biliyoruz, ama azıcık.
meleklerin yeryüzünde dolaştığı zamanlar vardı. şimdi ise cennette bile onları bulmak mümkün değil.
1985 yılında gifford konferansları'nda verdiği konferansların metinlerinden oluşmakta. yazarın ölümünden sonra, eşi ann druyan tarafından kitaplaştırılmış ve 2006 yılında çıkmıştır.
sagan bu kitapta din ve bilim arasındaki ilişki konusundaki fikirlerini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyarken evrenin enginliğinde kutsalın ne demek olduğunu anlamak için sürdürdüğü kişisel arayışını ve yolculuğunu oldukça anlaşılır, mizahi, akılcı ve tamamen gözleme dayalı bir ifadeyle bizlere aktarıyor.
bilmediğimiz çok şey var, azımsanmayacak kadar; bir şeylerden bir miktar biliyoruz, ama azıcık.
meleklerin yeryüzünde dolaştığı zamanlar vardı. şimdi ise cennette bile onları bulmak mümkün değil.
devamını gör...
2.
tanrı ama hangi tanrı? altı gün harıl harıl çalışıp yedinci gün dinlenen tanrı mı? bir oğul edinen, onu da öldürten tanrı mı? bir kuluyla güreşip yenilen tanrı mı? hangisi?
carl bey kendince tüm dinleri okumuş, yalayıp yutmuş sonra da meh demiş. keşke okumak için okumasaydı da anlamak için okusaydı. o zaman belki farklı şeyler de gelirdi aklına. bilim dediği şeyin aslında bilmek olmadığını anlasaydı.
carl bey kendince tüm dinleri okumuş, yalayıp yutmuş sonra da meh demiş. keşke okumak için okumasaydı da anlamak için okusaydı. o zaman belki farklı şeyler de gelirdi aklına. bilim dediği şeyin aslında bilmek olmadığını anlasaydı.
devamını gör...
3.
ay resmen allah devletinde demokrasi.
devamını gör...
4.
sagan, ironi amaçlı 'tanrının kapısı' diyor. işaret ettiği durum ve gelişmeler, gerçekte insanlığın tanrıya biçtiği tahtın, artık çağımızda bilim tarafından fethedildiği anlamında..
devamını gör...
5.
gifford konferansları*nda; dinleyicilerden de soru alması
soruların sertliğini, gelişine göğüste yumuşatıp,
sağlam argümanlarla yanıtları gole çevirmesi bu kitaba başka bir özellik kazandırmış,
canlıyayında bilimci dinlemek gibiydi çok hoşuma gitmişti
soruların sertliğini, gelişine göğüste yumuşatıp,
sağlam argümanlarla yanıtları gole çevirmesi bu kitaba başka bir özellik kazandırmış,
canlıyayında bilimci dinlemek gibiydi çok hoşuma gitmişti
devamını gör...