orijinal adı: la boutique del mistero.
yazar: dino buzzati
yayım yılı: 1968
eser, italyan gazeteci,ressam ve yazar dino buzzati'nin kitaba adını veren tanrı'yı gören köpek ile birlikte kaleme aldığı toplam 22 çeşitli öyküden oluşmaktadır.
yazar: dino buzzati
yayım yılı: 1968
eser, italyan gazeteci,ressam ve yazar dino buzzati'nin kitaba adını veren tanrı'yı gören köpek ile birlikte kaleme aldığı toplam 22 çeşitli öyküden oluşmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ser-ül kamus" tarafından 30.05.2021 16:03 tarihinde açılmıştır.
1.
dino buzzati'nin 1968 yılında yayınladığı kitabı. ayrıca kendisine bu okuduğum ilk öyküsüyle hayran kaldığımı söyleyebilirim. zaten araştırmalarıma göre birçok türde eser verse de daha çok öyküleriyle tanınırmış.
kitapta tam tamına 22 öykü var. kitaba adını veren tanrı'yı gören köpek adlı öyküye bayıldım. akıcı dile sahip bu eseri eminim bir çırpıda bitireceksiniz.
kitapta tam tamına 22 öykü var. kitaba adını veren tanrı'yı gören köpek adlı öyküye bayıldım. akıcı dile sahip bu eseri eminim bir çırpıda bitireceksiniz.
devamını gör...
2.
dinı buzzati'nin mükemmel kaleminden çıkan, mükemmel öykülerden oluşan ve insanda bambaşka bir ufuk açan kitap.
her hikayenin içerisinde mükemmel metaforlar vardı; kandırılmaya ve ikna edilmeye dair, inanmaya ve inanmak istemeye dair, kör olmaya dair...
bende mi bir tuhaflık var, gündemden fazlaca mı etkileniyorum bilmiyorum ama okuduğum her şeyi bu halkın kolaylıkla kandırılması ve cahilliğiyle ilişkilendiriyorum.
kitap içerisinde 7 kat diye bir öykü var ki; tek kelimeyle nefis. ben direkt 2023 hedefi için yılları elinden alınan insanların o umutla nasıl bir yokluğa ve karanlığa mahkum edildiğini ve sonra da "sabredin, 2023 olmadı ama 2053 kapıda" denmesini okudum adeta.
ama acı olan şu ki: bizim coğrafyamızdan çıkmayan, bizden olmayan birinin bizi bu kadar iyi anlatması şu anlama geliyor; dünyanın her yerinde güçlü olan güçsüz olana böyle hükmediyor, güçlü olan güçsüz olanın gırtlağına böyle çöküyor.ve okuduğum, izlediğim, duyduğum her sözde şunun cevabını arıyorum artık ben; "böyle olmak zorunda mı gerçekten?"
her hikayenin içerisinde mükemmel metaforlar vardı; kandırılmaya ve ikna edilmeye dair, inanmaya ve inanmak istemeye dair, kör olmaya dair...
bende mi bir tuhaflık var, gündemden fazlaca mı etkileniyorum bilmiyorum ama okuduğum her şeyi bu halkın kolaylıkla kandırılması ve cahilliğiyle ilişkilendiriyorum.
kitap içerisinde 7 kat diye bir öykü var ki; tek kelimeyle nefis. ben direkt 2023 hedefi için yılları elinden alınan insanların o umutla nasıl bir yokluğa ve karanlığa mahkum edildiğini ve sonra da "sabredin, 2023 olmadı ama 2053 kapıda" denmesini okudum adeta.
ama acı olan şu ki: bizim coğrafyamızdan çıkmayan, bizden olmayan birinin bizi bu kadar iyi anlatması şu anlama geliyor; dünyanın her yerinde güçlü olan güçsüz olana böyle hükmediyor, güçlü olan güçsüz olanın gırtlağına böyle çöküyor.ve okuduğum, izlediğim, duyduğum her sözde şunun cevabını arıyorum artık ben; "böyle olmak zorunda mı gerçekten?"
devamını gör...