az önce ödev yaparken ödev sorularımdan birinin bu olduğunu gördüm. tarihi belgelerin ve kanıtların yazıldıkları dönemde kasti olarak değiştirilebildiklerini biliyoruz. belgeler bile nesnel değilken tarih nesnel olarak öğretilebilir mi? bence eldeki güvenilir kaynaklara bağlı kalınarak ve kullanılan dilde "biz", "kazandık" gibi kelimelerden uzak durularak en objektif anlatım yakalanabilir. lakin tarihçi değilim ve bu konu kafamı kurcalıyor. bilgili abileri bekliyorum.
devamını gör...
en obejktif ve evrenselim diyenin bile fikri altyapısında liberalizm ve küreselciliğin etkisi olduğu için. objektifliğin bağlamına ve objektif olmanın tam olarak ne demek olduğuna bakmak gerekiyor.

tarihten ziyade her şey alternatiflerini barındırır ve en nihayetinde seçimdir.

sosyal bilimci olarak bilim bu değil ben ne yapıyorum diye kafayı kırdığım zamanlar oldu ama sonradan bununla alakalı bazı şeyleri aştım ama bunları ifade edebilecek durumda değilim ne desem beğenmeyeceğim.
devamını gör...
husserl'e göre fenomenolojik indirgeme yaparak öğretilebilir.

tarihle ilgili paranteze alma
devamını gör...
tarih yazarının hayal gücüdür.
devamını gör...
zordur ama evet, olabilir. ama bunun için önce sizin de nesnel olmanız gerekiyor. varsa milliyetçi ya enternasyonal bir ideolojiniz, onu bir kenara atmanız gerek. güzel bir başlangıç olarak, "tüm dünya türktür" anlayışını pazarlayan milliyetçi kompleksli tarihçilerin yalanlarından, ya da fesli mısıroğlu gibi islami propaganda yapan tarihçilerin anlatımlarından güzelce bir sıyrılarak bu işe başlayabilirsiniz.
devamını gör...
tarih yaşanan değil, üretilen bir şeydir ve yapı olarak nesnel değildir. nesnel olmayanın nesnel öğretilebilmesi ise tarih sahnesindeki büyük aktörler için zaten uygulanır. bu sebepten de bazı sosyal bilimciler tarafından tarih yok sayılır.
devamını gör...
hahahahahahahahahahahaha diye güldüren sorunsal!
devamını gör...
dünya tarihi - yakın tarih hariç - yazılması eldeki tüm belgelere ve bulunan arkeolojik kayıtlara dayanır.

örneğin roma tarihi için roma kaynakları + bulunan arkeolojik kalıntılar + diğer ülkelerin yazıyları ve ticari vrya siyasi anlaşmalar gibi daha objektif kanıtlar eklenerekten oluşturuluyor.

bu yüzden çoğunlukla - yakın tarih hariç - oldukça doğru.

basit bir örnek kuzey kore , tüm kore bizin egemenliğimizde dese bile güneye bakınca böyle birşey olmadığını söylüyor ve kayıtlara 2 ülke var olaraktan geçiyor.
buradaki kanıtlardan biri ise, güneyde hiç kuzey kore eseri olmaması.

şimdi geleşim diğee meseleye nesnel olarak öğretilebilirmiye, bence evet.

tiyatrolar, sinama filmleri, tarihsel canlandırmalar, nesnel olarak tarihi bizlere tekrardan gösteriyor.

aynı zamanda antik kalıntılar ve sanal gözlük tekonolojisi ile canlandırmalar daha da gerçekçi artık.
devamını gör...
zaferlerini olduğu kadar yenilgilerini de anlatabileceksen neden olmasın?
devamını gör...
sosyal bilimlerde deney ve gözleme dayanan kesin sonuçlar veren , tekrarlanabilen yargılara ulaşmak hem mümkün hem mümkün değil.

bir uygarlık mesela lidyalılar parayı kullanmış. frigyalıların yaşadığı bölgede bu paralar arkeolojik kazırlarda çıkarılmış olsun.

bu iki medeniyet ilişki içinde de olabilir para elden ele dolaşmış da olabilir. kesin bilgi edinemeyiz.

lidya halkına ait antropolojik olarak spesifik bir özellik varsa lidyalıların topraklarında yapılan kazılarda bu özellikte iskelete rastlanırsa o zaman iki toplum arasındaki bağ ile ilgili yorum yapma kapasitemiz artar.

başlığa gelirsek, tarihte meşhur kadeş savaşı ve antlaşması vardır. mısırlılar ve hititliler kuzey suriye hakimiyeti için savaşmış ve savaşın sonunda bilinen ilk yazılı barış anlaşması olan kadeş antlaşması imzalanmış.

mısırlar da hititliler de bu savaşı kendilerinin kazandığını iddia etmiştir. bu durumda nesnel olarak bilgi edinememiz mümkün değil zira o dönemin kaynakları kendi gözlemlerini yazmış.

bugünün tarihi bundan 100 yıl sonra yazılsa çok daha fazla nesnel kaynak bilgi belge olduğu için daha objektif olarak yazılabilir.

esas meseleyse kimlik inşaası. tarih toplumun bilincidir. yani topluma kim olduğunu ne olduğunu nereden gelip nereye gittiğini söyler.

tarihi nesnel olarak yazmak siyasetin işine gelmez çünkü her devlet milli / resim tarih adı altında tarihin kendi istediği versiyonunu öğretir.
devamını gör...
tarihi yazanlar nesnel olabildi mi ki?
devamını gör...
tamamen nesnel ve önyargısız bir tarih anlatımı çok zordur.
aynı tarihi olguyu her toplum kendi bakış açısı içinde anlatma eğilimindedir.
birinin acımasız bir işgal dediği şey, diğeri için büyük bir zaferdir, birinin kahraman dediği diğeri için şeytandır.
devamını gör...
tarihin nesnel olarak öğretilmesi pek nesnel olmaz zannımca. gel de sayın ahmet şimşirgil hoca efendiye şah ismail türk olduğunu anlat. tufan gündüz hoca her ne kadar kendisini yerle yeksan etse de, ahmet hoca öztürkçe konuştuğunu iddia edecek kadar nazal n kullansa da, edebi dili 1500 lü yıllarda günümüz türkçesine çok yakın olan büyük şahsiyet şah ismail'e türk değil diyebilecek kadar da serkeş bir adam. aynı zamanda 80 li ve 90 lı yıllarda ali kaya hocanın tarih kitabından tarih dersi okuyan güzide gençlerimizin zafer algısını yıkmak ta bir o kadar zordur. ez cümle tarih nesnel olarak öğ-re-ti-le-mez.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tarih nesnel olarak öğretilebilir mi sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim