tarihçilerin uydurduğu salakça görüşler

istanbul isyanlarının sebeplerinden birinde:
"ocak devlet içindir" anlayışı yerini "devlet ocak içindir" anlayışının alması, yazıyordu.
ulan ocak devlet içindir diye anlayış mı olur, öyle bir akım mı olur. öyle uydurma felsefe mi olur?
adamakıllı desene yeniçerilerin otoritesinin artmasıyla devletin hazinesini sömürmek istemesi vs.
bu kadar uyduruktan bir tanımlama mı olur?

öncelikle şunu bi-hakkın anlayalım devlet ocak içindir anlayışı ıv. mehmet zamanında ( o sırada 14 yaşında ) 1656 yılında çınar vakası vakayı vakvakiye" ile ilk kez tarih sahnesine çıkmıştır. kastedilen ocak "yeniçeri ocağı" dır .

burada bahsedilen ocağa dönüş aslında öze dönüştür şöyle ki bitmek bilmeyen girit savaşı devam ederken borçların fazlasıyla artması nedeniyle maaş ödeyemeyen devletin paranın değerini devalüe etmesi, düşük değerli bastırdığı yeni parayla yeniçerilere maaş ödemesi fakat bu paraları hiç bir esnafın kabul etmemesi sebebiyle padişahla görüşmek istemeleri ama geri çevrilmeleri neticesinde istanbul'da çıkmış bir isyandır yani ortada "sömürülecek devlet hazinesi"yoktur. ? isyancılar (ki çoğu yeniçeriler) osmanlı bürokrasisinin bu ekonomik buhrandan sorumlu tuttukları en üst 30 kişinin kellesini istemişlerdir. 1553 yılında şehzade mustafa nın boğdurulması ile başlayan çöküşü halk ve yeniçeriler dönüş öze ( ocağa ) olmalıdır kurtuluş bundadır diye durdurmak istemişlerdir. çıkan isyan yakın zamandan size birşeyler hatırlattı mı ? işkembe-i kübradan sallamadan önce biraz araştırmak yerinde olur düşüncesindeyim.

ismini vermek istemediğim yazar-tarihçi karması bir adamın uydurduğu görüşlerdir. adam, tarihi katlediyor resmen.

neymiş efendim; şah ismail öz yeğenini hadım etmiş, yavuz'un taktığı küpe şah ismail'in karısı taçlı hatun'unmuş.
ilber hocanın içini kanatıyor bu adam. denk gelirseniz usulca kaçın.

istanbul’un fethi’nin sebepleri başlığı altında birkaç madde sıralanmış.
bir tanesi de şu:
peygamberin “istanbul’u feth edecek komutan ne şanlı komutandır” demiş olması!

bunun kadar saçma bir şey duymadım.
düşünsene, fatih askerleri ile konuşma yapıyor ve istanbul’u feth edeceğiz diyor.
bir tane de komutan diyor ki efendim tamam feth edelim ama neden?
fatih de bu cevabı yapıştırıyor.
sonra gül gül eğlenmişler.

hadislere neden inanılmaması gerekiyor?
hadislerin yalan olduklarına dair en güzel örneklerden biridir bu.

ortaçağ

evliya celebi gibi yalancilara tarihin 1 geregi deyip musamaha gostermek. yalan soylemis iste. neyini uzatiyoruz.

ilber ortaylı elbtte tenkide açık bir hoca. pek çok konuda ben de farklı eleştirilerde bulunabilirim ancak birinci dünya savaşı hakkında cahilin teki demek ilber ortaylı için... yani bu bambaşka seviye. ortaylı osmanlı'nın son dönemi hakkında muazzam çalışmalar yapmış, bu çalışmaları dünyada ses getirmiş, fransızca, almanca, rusça ve ingilizce bilen bir akademisyen. ve bu akademisyene bu konularda cahil deniliyor. hem de "şok" gazetesinden kaynak verilerek.

meseleyi de izah edelim ki sonra kaynağa değil içeriğe bak tenkidi gelmesin. ilber ortaylı, afganların hayvancılığa hareketlilik getirdiğini ancak suriyelilerin gerek sayı gerek işgal ettikleri iş sahaları açısından gitmeleri gerektiğini söyledi hepi topu. bu. burada bir tutarsızlık falan yok.

vallahi pes. bu cesaretle baş edemiyorum ben. bravo.

uygurlular et yemedikleri için savaşçı özelliklerini kaybetmişlerdir.

ve

türkler göktanrı inanışına çok benzediği için müslüman olmuşlardır.