tarihin belgelere dayanarak yorumlanması, ancak belgeleri de sonuçta bin yılar önceki insanların yazmış olmasından kaynaklı durumdur.
tarihte bazı kaynaklar net bilgi verirken bazıları da abartı, rivayet, yorum, bakış açısı ve önyargı içerbvilir.
evliya çelebiye göre kışın erzurum da damdan dama atlayan kedi soğuktan dolayı havada donmuş, baharda buzlar çözülünce aşağıya düşmüştür.
devamını gör...
(bkz: hiçbir şeyin tam olarak bilinemeyeceği gerçeği)

özellikle tarih gibi, insan bakış açısının olay üzerinde büyük etkileri olan bir ilgi alanında zaten kimsenin amacının tam olarak bilmek olmayacağını düşünüyorum. şahsi kanaatim, ben farklı insanların aynı olay hakkında izlenimlerini okumaktan daha çok zevk alan biriyim. bir olayı bir tarihçi başka bir yönden anlatırken bir diğer tarihçi bir başka yönden anlatır. bazen kaynaklar sonuçta bile anlaşamazlar. hangi devletin kazandığı asla bilinemez. bazı tarihçilere göre ortada bir kazanan bile yoktur. bu ''gerçek'', insanların tarihle uğraşmasını ''boş bir uğraş'' olarak göstermek için lanse edilmiş gibi duruyor. itibar etmeyiniz eğer bu amaçla girildiyse. bilmek isteyeceğiniz hiçbir şeyin tamamını bilmek diye bir şey olmadığını da düşünmelisiniz.
devamını gör...
tarih subjektiftir, tarihi zafer kazananlar yazar .
ak partinin gözümüzün içine baka baka yalan tarih yazması.
devamını gör...
bir tarihçi olarak diyebilirim ki;
tarih geçmişteki olan yaşanan olayları toplumun yaşayış, kültür, sosyal hayatlarını inceler. tabi ki bu kısmı bir bilim değildir. tarihi bilim yapan şey ise onu belgelere dayandırmasıdır.
peki bunu nasıl yapar tabi ki yardımcı bilim dallarından aldığı verilerle.
örneğin nümizmatik( para bilimi) bir toplumun sosyal hayatını ele verir. o toplumda madenciliğin olup olmadığını gösterir. yerleşik hayata dair ip uçları verir. ticarette ileri gitmiş bir toplum yüksek ölçüde yerleşik hayata geçmiştir.

arkeoloji bulunan nesnelerin kaç yaşında ve hangi döneme ait olduğunu tarih için okuyup kaynak haline getirir.

coğrafya her dönem de bakılması gereken etkendir. coğrafya o toplumun kaderini mutlak suretle etkiler. bölgede tarım mi yoksa hayvancılık mı yapıldı. savaşlarda ne tür bir strateji kullanıldı.

yazılı kaynaklar da ise tarih tek taraflı değil bir çok farklı kaynaktan ele alınıp doğru bilgiye ulaşmayı amaçlar. olayların neden ve sonuç ilişkisi de bunun doğruluğunu ortaya koymakta önemli bir kıstas oluşturur

bu yüzden tarih kesinlik barındırması da kesine en yakın sonucu veren bilim dalıdır...
devamını gör...
tarihte yaşananların gercekte yasanip yaşanmadığını bilemeyiz. bu kronolojik bir sorundur. şu an tarih belirlemeyi orta kronolojiye göre yapmaktayız. eski ve uzun kronoloji göre yaptığımızda ise zamanda sapma durumu söz konusu olmaktadır. hele ki yeni kronolojiye göre yaparsak tarihe göre hiç biri olmamıştır. ornegin; peloponnes savaşı libya'da olmuştur. bu durumda nasıl gerçeği bilecegiz
devamını gör...
tarih biliminin zaten böyle bir iddiası yok. tarih yazıcılığında belli başlı araştırma teknikleri vardır ve dolayısıyla kimse kafasına göre bir tarih yazamaz, yazdığı şey de tarih olmaz. tarih yazıcılığında güvenilir kaynak önemlidir ve zaten kaynaklarda türlere ayrılır. örneğin yararlandığınız kaynağın aynı dönemi veya olayı anlatan diğer kaynaklarla çelişmemesi gerekir. zaten tarih yazıcılığında tarihi gerçekler tektir ve değişmez gibi bir anlayış yoktur çünkü karşılaşacağınız yeni bir belge olayın gidişatını değiştirebilir. yani kısacası tarih ulaşılabilen bilgiler ve veriler doğrultusunda en doğru bilgiyi vermeyi amaçlar dolayısıyla "tarihi tam olarak bilmek" gibi bir iddia mevcut değildir. bu iddia genellikle tarihçi bile olmayan ama kendini tarihçi olarak tanıtan kişilerin kullandığı bir iddiadır.
devamını gör...
bu konuda herkes bir şey söylemiş. ama yine de tarihin çok iyi bilinmesi gerekir. çok bilinen bir laf var. hayat tarihin tekerrürden ibarettir. işte ben bunu aşmanın yani şimdiyi ve geleceği tarihin tekerrürünün tahakkümünden kurtarmanın başlıca yolu tarihi çok iyi bilmektir. tabi bilinçli bir tarih öğrenimi de şart. bazen tarihi öğrenmenin sakıncaları da oluşabilir. mesela tarihinin gölgesinde kalmak gibi. bu bizim ülkemizde çokça oluşan bir durum. ama yine de öğrenilmesi gerekir.
devamını gör...
her kesimi dinlerseniz hikayenin hep aynı olduğunu görürsünüz.
sivilleşme ve medeniyet yerleşiklerde gelişmiştir. çünkü buna vakti olmuştur. öte yandan savaşkanlıkları daha çok savunma üstünedir. bu da zamanla zayıflamaya yolaçar.
göçebeler kaybedecek daha az eşyaya sahip oldukları için ve de açlık gibi bir tehditle yaşadıkları için daha acımasızdırlar. sonuç göçebenin eninde sonunda yerleşmesidir. ama bunu yerleşiğin malı üstüne çökerek yapacaktır. sivilleşip medenileştikçe doğudan daha vahşi olan gelip onun da üstüne çökecektir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tarihi kimsenin tam olarak bilemeyeceği gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim