dün çok tartışma konusu olan bir başlıkta yazılanları gördükten sonra, hem bir cevap, hem de bir bakıma bir soru mahiyetinde bu başlığı açmak istedim. her vakit biz inançsızları mekke müşriklerinin kibirine sahip olmakla itham eden, bizim düşüncelerimizi ve yorumlarımızı değerlendirme gayretine bile girmeden, sanki fabrika usülü otomatik olarak reddeten bir zihniyet ile karşılaştım. bilmem farkında mısınız? aynı kibrin alâsına siz sahipsiniz. tabii öyle olmayanları da tenzih ederim, hepinizin günahını almak ne haddime. bunu da belirtmeden geçmeyelim.

durum tam olarak şudur hacı: bizim okuduğumuz her meal zaten yanlış, haydi onu anladık. malum, meal dediğiniz şeye güvenilmiyor. peki, eyvallah. bu sefer de tefsirden örnek verelim dediğimizde ise, o zaman da yanlış anlamış oluyoruz. arapça'ya vakıf olmadığımız, usûl-ı fıkıh'ı bilmediğimiz, ilmihâlden bihaber olduğumuz için yargılanıyoruz hep. tabii bunları söyleyenlerin de ne kadarının gerçekten bu konulara vakıf olduğu ayrı bir muamma, ama haydi buna da tamam diyelim. ancak asıl sorun işte hususta oluyor: her nedense yanlış anlayan taraf hep biz oluyoruz, onlar ise hiç yanlış anlamıyorlar yahu! adamlar kur'an okuyup yaşamın sırrını çözmüşler galiba. bizim haberimiz yok herhalde. o vakit şu yüce ilminizin sadakasını da bize verin azıcık. bu kadar gizemli takılmayın lütfen, bize de ne yapmamız gerektiğini anlatın.

nasıl bir kitap ki bu, hiçbir şekilde tam çevirisi yapılamıyor, ve ömrünü dahi adasan bu kitaba illaki birçok parça eksik kalıyor? dürüst olmak gerekirse ben bilmiyorum. gencecik, henüz yolun başında cahil bir gencim ben. ironi mironi yapmadan ciddi bir şekilde merak ediyorum. bu sefer oldukça ciddiyim. onun için, benden daha çok okumuş müslümanların cevaplarını öğrenmek istediğim başlıktır.
devamını gör...
kimse kimsenin ne kadar çok okuyup okumadığını hele ki şu mecrada bilemez.ağzına sağlık kardeşim güzel yazmışsın.en azından birilerinin dini değerlerine içindeki kini kusacak şekilde başlık açmamışsın ve bilmediğin şeyleri de bilmiyorum diye vurgulamışsın.ben de üç tane meal var.birini birtirip ötekine başlayacağım.beşerdir şaşar derler.o teknik hataları islam'a yaymak bence en büyük cahillik emaresidir.onun dışında her gün düzenli olarak risale-i nur külliyatından okuyorum.hem ruha dokunuyor hem ispat yapılıyor hemde mealde genellikle yüzeysel değinilen konular açıklanıp detaylandırıyor.öğrenmek isteyen kötülemez.kötüledikten sonra hadi bana anlatın ikna edin deniliyorsa onların amacının pek iyi olduğunu düşünemem.
elmalılı hamdi yazır, bediüzzaman said nursi hazretleri gibi kalemi kuvvetli hocalar var.onları okuyabilirler.
devamını gör...
#855933 no'lu tanıma cevaptır.
kimse sizden tefsir alimi olmanızı beklemiyor.
din alimi olmanızıda beklemiyor.
eğer inanıyorsanız ve doğru yolu arıyorsanız ; tek doğru yol vardır ; allah ve kuran.
din adamlarına, tarikat şeyhlerine, şıhlara, türbelere ve türbecilere, fetvalara, hadis denilen münafık icadı saçmalıklara ve din tüccarları olan kişilere asla inanmayacaksınız.
şeyh denilen, tarikat lideri denilen, imam denilen, din adamı denilen, bu din tüccarları ; şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, mealden kuran okursanız kafir olursunuz diye bu milleti tahakküm altına alırlar.
kurandan uzaklaştırırlar.
ayrıca bu din tüccarı münafıkların yazdıkları kuran mealleride halkı yanıltmaktan, dinden soğutmaktan başka bir işe yaramaz.

madem doğruyu arıyorsunuz.
yaşar nuri öztürk mealini okuyun.
bu din adamı denilen münafıklar sürüsü ; yaşar nuri doğruları söyleyince ; yaşar nuri'yi kafir ilan etmişlerdi, aforoz etmişlerdi.
işlerine gelmedimi kafir ilan edip ; ortalığı velveleye verir bu münafık din adamı denilen çıkarcılar sürüsü.

size birde tüyo vereyim.
tüyomu ; allahın ayeti ilede destekleyeceğim.
allah ; kuranda ; size hükümler gönderdim, hükümlerime uyun, hükümlerime uyarak yaşayın diye söyler.
hüküm ayetlerine uyarak yaşayın diye söyler.
ayrıca kuranda müteşabih ayetler denilen ; teşbih, benzetme ayetleri vardır.
bu ayetlerin içeriğini ancak allah bilebilir.
bu ayetler öbür dünyanın, meleklerin ve gaybın bazı olaylarından ufak tefek tüyolar verirler.
alimlerin bir kısmıda ; öbür dünya ile ilgili bazı gerçekleri bu ayetlerden çıkarabilirler veya çıkarmaya çalışırlar.
ateistler ise bu müteşabih ayetleri kurcalayıp, kafirliklerini arttırırlar.
ben demiyorum bunları.
aşağıdaki ayette allah söylüyor.
eğer alim değilseniz müteşabih ayetlere takılmayın.
allahın konular üzerine verdiği hükümlere uyarak yaşayın.
sizden alim olmanızı bekleyen yok.
allahta ; herkesin alim olmasını beklemiyor zaten.

madem doğruyu öğrenmek istiyorsunuz ; allahın kuranından öğrenin.
din adamlarına itibar etmeyin.
din adamlarının birde şu sözleri vardır.
allah kuranda her şeyi açıklamamış ; allahın eksik bıraktığı konularda biz hüküm veriyoruz, derler.
hadis ve fıkıh ve fetvalarla ; allahın eksik bıraktığı şeyleri açıklıyoruz diyerek ; tanrıcılık oynarlar.
lanet olsun onlara.
allah onlara lanet etsin.

kuranda maide 101 ayeti vardır.
allah bu ayette...
ben kuranı sizin günlük yaşayışlarınıza göre indiriyorum.
konuları sizin güncel olaylarınıza göre belirliyorum.
kuran indirilirken şunu bunu pek fazla merak edip sormayın.
ısrar ederseniz merak ettiğiniz konuda hüküm gönderirim, bu hükümde size ağır gelir.
allahın kuranda hüküm vermediği konulardan muaf tutuldunuz.
hükümden muaf tutulduğunuz konulardaki davranışlarınız ve yaptıklarınız konusunda size günah yoktur, diye söyler.
allah bağışlayıcıdır, affedicidir diyerek bitirir.
allahın hüküm vermediği konularda hiç kimse hüküm veremez.
hüküm allahın tekelindedir.
allahtan başka hiç kimse hüküm veremez.
allahtan başka, hüküm verme ukalalığına kalkışan ve hüküm veren kafirdir şeklinde onlarca ayet var kuranda.
fakat kendilerine din adamı diyen münafıklar ; tanrıcılık oynayarak ; hüküm, fetva vermeye devam ederler.
hep merak etmişimdir.
bu din adamlarına ; bu deli cesareti nereden geliyor, diyerek.
ya kafirler ve allaha inanmıyorlar.
insanları kandırmak için müslüman görünüp tiyatro oynuyorlar.
yani münafıklar.
yada çok cahiller.
birbirinden duydukları lafları ; size satıyorlar.
kuranda allahın en kızdığı cümlelerdir...
biz atalarımızdan böyle gördük, biz atalarımızdan böyle öğrendik.
işte bu cahil din adamları birbirinin şahitliğini yapıyor.
bozacının şahidi, şıracı.

al-i imran suresi --- ok.
7 - bu muazzam kitabı sana indiren o'dur. onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "biz ona olduğu gibi inandık. hepsi de rabbimizin katından gelmiştir" derler. bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar ve şöyle yalvarırlar:
al-i imran suresi --- ok.
8 - "ey bizim kerîm rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. şüphesiz bağışı bol olan vehhab sensin sen!"
al-i imran suresi --- ok.
9 - "sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. allah sözünden asla dönmez."

muhkem ayetler ; sağlamlaştırılmış ayetler, içinde hüküm, emir barındıran ayetler.

maide suresi --- ok.
101 - ey iman edenler! açıklandığı takdirde hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın! eğer kur'ân'ın indirilmesi esnasında onları sorarsanız, size açıklanır. halbuki allah onları bağışlamış, sizi onlardan muaf tutmuştur. çünkü allah gafurdur, halimdir (affı ve müsamahası geniştir).

101. ey iman edenler! açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. eğer kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (açıklanmadığına göre) allah onları affetmiştir. (siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.  

101. ey imân edenler! öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. ve eğer siz kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. allah teâlâ onlardan af buyurmuştur. ve allah teâlâ gafurdur, halimdir.

101. ey o bütün iyman edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki kur'an indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, allah onlardan şimdilik afiv buyurdu, allah gafur, halîmdir

maide 101 ayetinin indiriliş sebebide aşağıdadır.
resûl-i ekrem (s.a.) <<allah size haccı farz kıldı, hac vazifenizi yapınız>> dediği zaman birisi kalkarak <<her sene mi yâ resûlallah?>> demiş ve sorusunu üç kere tekrarlamıştı. bu âyetin geliş sebebi budur. allah unuttuğu için değil, affettiği, kolaylık dilediği için bazı şeyleri açıklamaz; sorular sorarak işi güçleştirmek, teşrî hikmetine aykırıdır.
devamını gör...
tefsir tefsir diyip risale-i nur'dan örnek veren, akıl fikir dilediğim arkadaşlar var. haberi yoktur bu arkadaşların belki söyleyelim. nur risalesi'nde kuran'daki 6000 küsür ayetten sadece 300'ü açıklanmaktadır. yani kuran'ın yüzde beşi. zaten tefsir denince akla ilk gelen 10 eserden biri bile değildir bu risale. dili inanılmaz gramer hatalarıyla doludur, eğitimli bir insanın bile zor anlayacağı karmaşıklıkta yazılmıştır. fetöcülerin de içinde bulunduğu nurcuların başucu eseri olduğunu ve kuran'dan dahi üstün tutulduğunu bilmiyorum söylememe gerek var mı?

tefsir meselesine dönersek en büyük çıkmaz "apaçık" olduğu söylenen kuran'ı açıkladığı iddiasıdır. o zaman gayet temel bir sorun çıkıyor karşımıza: allah apaçık bir mesaj yolladıysa neden bunu açıklama ihtiyacı duyuyoruz? cevabını aslında mümin kardeşlerimiz de biliyor: çünkü kuran apaçık olmaktan çok uzakta. fakat bunu asla kabul etmezler, zira kabul ettikleri anda kuran'ın iddiasına ters düştükleri için dinden çıkmış olurlar. fakat kuran'da matematiksel açıdan hatalı miras ayetlerini değiştirmekte sakınca görmezler çünkü, bir metni eğip büküp farklı manalar çıkartabilirsiniz ama matematiğin şakası yoktur.

tefsir kısaca özetlemek gerekirse modern hukuktaki loophole kılavuzu gibidir. günümüzde nasıl bunun için iyi para ödenen avukatlar, milyar dolarlık hukuk büroları falan varsa islam hukukunda da bu iş için fıkıh, tefsir ve tabii ki ulema sınıfı doğmuştur. başta hükümdarlar olmak üzere dileyen herkes istediği ayeti kafasına göre yorumlatabilir (ücreti ödenen ulemaca elbette) ve keyfine bakabilir. müminler islam'da ruhban sınıfı olmadığını da iddia ederler ama gelinen sonuç ortadadır.
devamını gör...
gerçek islamı ve inancı öğrenmek aslında çok basit.
kimse sizden tefsir alimi olmanızı beklemiyor.
din alimi olmanızıda beklemiyor.
eğer inanıyorsanız ve doğru yolu arıyorsanız ; tek doğru yol vardır ; allah ve kuran.
din adamlarına, tarikat şeyhlerine, şıhlara, türbelere ve türbecilere, fetvalara, hadis denilen münafık icadı saçmalıklara ve din tüccarları olan kişilere asla inanmayacaksınız.
şeyh denilen, tarikat lideri denilen, imam denilen, din adamı denilen, bu din tüccarları ; şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, mealden kuran okursanız kafir olursunuz diye bu milleti tahakküm altına alırlar.
kurandan uzaklaştırırlar.
ayrıca bu din tüccarı münafıkların yazdıkları kuran mealleride halkı yanıltmaktan, dinden soğutmaktan başka bir işe yaramaz.

madem doğruyu arıyorsunuz.
yaşar nuri öztürk mealini okuyun.
bu din adamı denilen münafıklar sürüsü ; yaşar nuri doğruları söyleyince ; yaşar nuri'yi kafir ilan etmişlerdi, aforoz etmişlerdi.
işlerine gelmedimi kafir ilan edip ; ortalığı velveleye verir bu münafık din adamı denilen çıkarcılar sürüsü.

size birde tüyo vereyim.
tüyomu ; allahın ayeti ilede destekleyeceğim.
allah ; kuranda ; size hükümler gönderdim, hükümlerime uyun, hükümlerime uyarak yaşayın diye söyler.
hüküm ayetlerine uyarak yaşayın diye söyler.
ayrıca kuranda müteşabih ayetler denilen ; teşbih, benzetme ayetleri vardır.
bu ayetlerin içeriğini ancak allah bilebilir.
bu ayetler öbür dünyanın, meleklerin ve gaybın bazı olaylarından ufak tefek tüyolar verirler.
alimlerin bir kısmıda ; öbür dünya ile ilgili bazı gerçekleri bu ayetlerden çıkarabilirler veya çıkarmaya çalışırlar.
ateistler ise bu müteşabih ayetleri kurcalayıp, kafirliklerini arttırırlar.
ben demiyorum bunları.
aşağıdaki ayette allah söylüyor.
eğer alim değilseniz müteşabih ayetlere takılmayın.
allahın konular üzerine verdiği hükümlere uyarak yaşayın.
sizden alim olmanızı bekleyen yok.
allahta ; herkesin alim olmasını beklemiyor zaten.

madem doğruyu öğrenmek istiyorsunuz ; allahın kuranından öğrenin.
din adamlarına itibar etmeyin.
din adamlarının birde şu sözleri vardır.
allah kuranda her şeyi açıklamamış ; allahın eksik bıraktığı konularda biz hüküm veriyoruz, derler.
hadis ve fıkıh ve fetvalarla ; allahın eksik bıraktığı şeyleri açıklıyoruz diyerek ; tanrıcılık oynarlar.
lanet olsun onlara.
allah onlara lanet etsin.

kuranda maide 101 ayeti vardır.
allah bu ayette...
ben kuranı sizin günlük yaşayışlarınıza göre indiriyorum.
konuları sizin güncel olaylarınıza göre belirliyorum.
kuran indirilirken şunu bunu pek fazla merak edip sormayın.
ısrar ederseniz merak ettiğiniz konuda hüküm gönderirim, bu hükümde size ağır gelir.
allahın kuranda hüküm vermediği konulardan muaf tutuldunuz.
hükümden muaf tutulduğunuz konulardaki davranışlarınız ve yaptıklarınız konusunda size günah yoktur, diye söyler.
allah bağışlayıcıdır, affedicidir diyerek bitirir.
allahın hüküm vermediği konularda hiç kimse hüküm veremez.
hüküm allahın tekelindedir.
allahtan başka hiç kimse hüküm veremez.
allahtan başka, hüküm verme ukalalığına kalkışan ve hüküm veren kafirdir şeklinde onlarca ayet var kuranda.
fakat kendilerine din adamı diyen münafıklar ; tanrıcılık oynayarak ; hüküm, fetva vermeye devam ederler.
hep merak etmişimdir.
bu din adamlarına ; bu deli cesareti nereden geliyor, diyerek.
ya kafirler ve allaha inanmıyorlar.
insanları kandırmak için müslüman görünüp tiyatro oynuyorlar.
yani münafıklar.
yada çok cahiller.
birbirinden duydukları lafları ; size satıyorlar.
kuranda allahın en kızdığı cümlelerdir...
biz atalarımızdan böyle gördük, biz atalarımızdan böyle öğrendik.
işte bu cahil din adamları birbirinin şahitliğini yapıyor.
bozacının şahidi, şıracı.

al-i imran suresi --- ok.
7 - bu muazzam kitabı sana indiren o'dur. onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "biz ona olduğu gibi inandık. hepsi de rabbimizin katından gelmiştir" derler. bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar ve şöyle yalvarırlar:
al-i imran suresi --- ok.
8 - "ey bizim kerîm rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. şüphesiz bağışı bol olan vehhab sensin sen!"
al-i imran suresi --- ok.
9 - "sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. allah sözünden asla dönmez."

muhkem ayetler ; sağlamlaştırılmış ayetler, içinde hüküm, emir barındıran ayetler.

maide suresi --- ok.
101 - ey iman edenler! açıklandığı takdirde hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın! eğer kur'ân'ın indirilmesi esnasında onları sorarsanız, size açıklanır. halbuki allah onları bağışlamış, sizi onlardan muaf tutmuştur. çünkü allah gafurdur, halimdir (affı ve müsamahası geniştir).

101. ey iman edenler! açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. eğer kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (açıklanmadığına göre) allah onları affetmiştir. (siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.

101. ey imân edenler! öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. ve eğer siz kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. allah teâlâ onlardan af buyurmuştur. ve allah teâlâ gafurdur, halimdir.

101. ey o bütün iyman edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki kur'an indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, allah onlardan şimdilik afiv buyurdu, allah gafur, halîmdir

maide 101 ayetinin indiriliş sebebide aşağıdadır.
resûl-i ekrem (s.a.) <<allah size haccı farz kıldı, hac vazifenizi yapınız>> dediği zaman birisi kalkarak <<her sene mi yâ resûlallah?>> demiş ve sorusunu üç kere tekrarlamıştı. bu âyetin geliş sebebi budur. allah unuttuğu için değil, affettiği, kolaylık dilediği için bazı şeyleri açıklamaz; sorular sorarak işi güçleştirmek, teşrî hikmetine aykırıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tefsir çıkmazı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim