tüm kararların sadece bir kişiden çıkması... ülkemizde şimdiye kadar olan ama 14 mayıs'ta son bulacak olan rejim...
devamını gör...
ülke, şirket, grup, dernek, aile... ne olursa olsun mantıklı değildir. tek kişi bile olsanız ikinci üçüncü fikir almak iyidir.
devamını gör...

iktidarın cb’nin yeniden aday olabilmesi gibi “küçük” ya da “önemsiz” bir mesele için öcalan’ı serbest bırakmak gibi büyük bir işe kalkışmayacağını öne sürenler, cb için ölene kadar iktidarda kalmaktan daha “büyük” bir mesele olmadığının farkında mı acaba?

karşımızda rejim inşa etmiş, devletleşmiş bir iktidar ve onun tepesinde de kendisini “ikinci kurucu” olarak gören, özel bir misyona sahip olduğuna inanan ve ömrü vefa edene kadar o sarayda oturmak isteyen birisi var.

üstelik bu “ölene kadar iktidar” isteği sadece cb’yle ilgili değil; yarattığı elitler, bürokrasi, türkiye sermaye sınıfı, mhp.. herkes bu isteğe yatırım yapıyor ve cb’nin olmadığı bir denklemde rejimin yola devam etme şansının olmadığını hepsi biliyor.

“cb isterse sonsuza kadar aday olur, bunun için yeni açılıma gerek yok” diyenler 31 mart seçim sonuçlarının, toplumdaki hoşnutsuzluk ve öfkenin, rejimin artık anlatacak bir hikayesinin kalmadığının ve bir hegemonya krizi yaşadığının farkında mı peki? yeni “çözüm süreci”nin iç politikadan değil “devlet aklı”ndan ve jeopolitik kaygılardan kaynaklandığını öne sürenler, ortada sahiden bir “devlet aklı” olduğuna inanıyor mu acaba? diyelim ki var, o akıl hangi jeopolitik riske karşı bu hamleyi yapıyor?

yeni anayasa meselesiyle bağlantılı olarak burada da tek dert açık bir şekilde “ölene kadar” iktidarda kalmak, bunun için de topluma yeni bir hikaye anlatmak, "israil saldıracak" masalıyla “iç cephe” adı altında yeni bir hegemonya tesis etmek.

bu ikisini görmezden gelip iktidarın kurduğu oyuna öyle ya da böyle dahil olmak, o oyuna dahil olan herkesin iktidarın kendi ömrünü uzatma ve ölene kadar koltukta kalma projesine ortak olması anlamına gelecek.



fatih yaşlı

şaka maka türkiye tam 22 yıldır bu şekilde yönetilmekte. erdoğan yaşadığı sürece devam etmesi için çabalıyorlar bir de...

insanın aklına coğrafyadaki diğer örnekleri geliyor. mısır'da mübarek rejimi, en sonunda arap baharı döneminde devrilmişti, tunus diktatörü bin ali de arap baharının başladığı dönemde koltuğundan inmişti. arap baharında esad aile şirketi rejimi iç savaşa tutuştu ve o savaş on üç yıldır devam ediyor. aynı arap baharında libya'nın veteran diktatörü kaddafi'yi üç hayırla değil makatına demir çubuk sokarak yollamışlardı. aslında ırak'ın diktatörü saddam'ı da linç ya da infaz ederlerdi, ancak abd ırak'ta yeni bir hikaye yazmak istiyordu ve saddam'ın yargılanarak idam edilmesi lazımdı. anayasal hukuk devleti falan filan.

orta doğu'da tek adam rejimi kurmak, yakın geçmişte yaşananlara bakarsak pek yatırım tavsiyesi değil gibi...
devamını gör...
kişinin tek başına yaptığı rejim.
devamını gör...
kibrit kutusu kadar peynirden oluşmadığı çok belli olan diyet türü
devamını gör...
diktatoryal rejim.
devamını gör...
atatürk'le başlayan, inönü'yle ve menderes'le devam eden, 27 mayıstan sonra 20 yıl kesintiye uğrayan, kenanevrenle yeniden rayına konduktan sonra bayrağı önce özal'a sonra erdoğan'a teslim eden ülkemiz yönetim biçimi. 1960'tan başlayıp erdoğan'a kadar süren 40 yıllık dönem yönetici olarak geri planda layik demograaağsinin yılmaz bekçisi tsk vardır.
devamını gör...
tek başınayken yapılan diyettir.
iki kişiyken rejim yapılmaz kebaba gidilir tatlıya gidilir.
evet.
devamını gör...
22 yıldır içinde bulunduğumuz saçma sapan yönetim şeklidir. atatürk'ün " tek adam rejimine dahil olduğunu" yazan bir arkadaşımız olmuş, inkilap tarihi konusunda belli ki yeterli bilgiye sahip değilsin. önce tarih çalışıp, sonra yorum yapmanı tavsiye ederim sana.

atatürk hiç bir zaman "tek adamcılığı" savunan yapıda bir lider olmadı. osmanlı devleti gibi bir devlet "tek adam" politikasıyla yönetilirken, ülkenin her karışını günün sonunda kaybetti. böyle bir devlet yönetiminden kurtarılan kocaman bir toprağın, yine aynı şekilde yönetebileceğine inanacak bir dünya liderine sahip olduğumuzu düşünmeniz cok garip bir kere.

atatürk, kendi başına lider olmak yerine, söz hakkını halka devir etti, tbmm diye bir meclis açtı ve ona yetkiler verdi. şu an hangi meclis rte'nın yetkilerine yasal olarak müdahale edebiliyor? ya da hangi meclisin kendi başına yetkileri var?

atatürk, bahsettiğiniz gibi ( tek adamcılığı destekleyen) bir sistem adamı olsaydı, akp rejimi, tbmm'yi etkisiz hale getirip, yıllardır var olan ana yasayı değiştirmeye çalışmazdı:) lütfen düşünerek yazın biraz, cehaletiniz karşısında sinirleniyorum. hiç bir şey yapamıyorsanız, açın nutuk okuyun.

kaynaklar önünüzde, okumak yerine hala atıp tutuyorsunuz.


neyse günün özeti: ülkenin hali harap.
devamını gör...
böyle rejimlerde tek adam, seçimle değişmez. değişmesi teklif dahi edilemez. bahçeli de aynı fikirde.

"devlet bahçeli, abd seçimlerini değerlendirdi:

"sayın cumhurbaşkanımızı seçimle değiştirip devirme planları şimdi tuzla buz olmuştur"

link

tbmm: #3218364
devamını gör...
israilde de natanyahu eliyle oluştrulmaya çalışılan rejim türü.
devamını gör...
bunu kabul edenin uygun görenin kuş kadar aklı yoktur.

bugün senin adayın tepede olsa bile yarın değişebilir, güç zehirlenmesi yaşayabilir, ondan daha güçlülerinin kontrolü altına girebilir, hatta ve hatta ihanet edebilir.

sen tüm yetkiyi tek birine bırakırsan senin kaderinde onun çükünün keyfine bağlı olur.

şunu bile idrak edemeyen, ön göremeyen adamlardan doğru kararı verebilmesini beklemekte bizim kabahatimiz.
devamını gör...
böyle rejimlerde tek adamın yani monarkın, üzerinde hakimiyet kurduğu kitle (afedersin h*lk oluyor) karşısında hesap vermesi kendi keyfine bağlıdır. paşa keyfi istiyorsa "ulan şurada 141-142 başsınız, siz kimsiniz de hesap sorarsınız?" deme hakkı vardır.

"cumhurbaşkanı tarafından desteklenmesine karar verilen projelerin halka açık ilan edilmesi zorunluluğu kaldırıldı."

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

koskoca dünya lideri, h*lktan toplanan vergilerin nerelere harcandığını açıklayacak değil elbette.

*** ***


akp ve destekçilerinin demokrasi anlayışı kabaca bir iki cümle ile şu şekilde ifade edilebilir.

1. kimse onların siyasi anlayışlarını ve politikalarını eleştiremez. farklı fikirler hainlik olarak addedilir. eğer onları eleştirirseniz çizdikleri siyasi paradigmayı beğenmezseniz herhangi 1 terör örgütü ile iltisaklı ilan edilir, kendinizi mahkeme ve hapishanede bulabilir, işten atılabilir veya sosyal ölü muamelesi ile karşılaşabilirsiniz.

2. her türlü siyasi mesele millî çıkar adı altında dokunulmazlık kazanabilir.

3. medya hükümetin çizdiği sınırın dışına çıkamaz. eğer çıkarsa her türlü baskı müstehaktır. mali ve hukuki yönden cendereye uğrayabilirsiniz.

4. seçim sandığı dışındaki denge ve denetleme mekanizmaları vesayet artığı oldukları için yasalarda yer alsalar bile fiilen uygulanamaz.

5. devletin eylem ve işlemleri ile harcamaları hukuki ve idari yönden seçmenden gizlenir. devlette şeffaflık ortadan kaldırıldıktan sonra medya ise büyük oranda kontrol altında olduğu için vatandaşın eksik veya manipülatif bilgi edindiği koşullarda seçime gidilir. bu gerçeği gizlemek için seçimlerden daha üstün denge ve denetim yoktur. halka güvenmiyor musunuz sizi gidi vesayetçiler sizi denir. halbuki devletin eylem ve işlemleri hakkında şeffaf bilgiye ulaşılması adil ve liberal demokrasi için elzemdir.

6. adilliği şüpheli seçimlerde yönetme hakkını elde ettikten sonra iktidar kendi destekçileri dışında hiç kimsenin fikrini umursamadan her türlü idari ve iktisadi tasarrufta bulunarak yönetmelidir. yani kazanan her şeyi alır mantığı ile fütursuz yönetim anlayışı.

7. adil olmak adına şunu da belirtmek istiyorum: her türlü denge ve denetleme mekanizması işlese dahi kazanan her şeyi alır mantığı tek başına anayasa hukuku tedbirleri ile engellenemez. bir ülkede demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için toplumsal kesimler arasında adı konulmamış yazılı olmayan uzlaşı kodları olması gerekir. ötekilerin de hakları olduğu, farklı fikirlerin hainlik ve toplum dışına itilme gerekçesi olmaması gerektiği, uzlaşma fikrinin teslimiyet gibi anlaşılmaması, herkesin eşit yurttaş olarak görülmesi, ülkede yaşayan tüm kesimlerin ülkenin has evlatları sahibi olarak saygıdeğer bulunması gibi etik siyasi 1 şemsiye değerler bütünü...


murat yaşar akar, kasım 2018

narsisistik kişilik bozukluğu: #2899232
kendini yüceltip başkasını yermeyi seven insan: #3197066
türkiye büyük millet meclisi: #3218364
numan kurtulmuş'un anayasa ile ilgili tuhaf çıkışı: #3206892
türk muhalifinin yalnızlığa terk edilmesi: #3088128
siyasi partilerin artık inandırıcılığının kalmaması: #3218917
normal hayata ne zaman döneriz sorunsalı: #3006899
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tek adam rejimi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim