tek çocuklu boşanmış kadınlar ordusu

(bkz: doğal seleksiyon)

kendi düşen ağlamasın. akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.

özgürlüğün ne demek olduğunu çok iyi bilen fakat sevilmenin tam anlamı ile ne olduğunu bilmeyen kişiler topluluğu.

bizim camiada çokça olan kadınlar.

mezun olmaya yakınlaşınca memuriyet kafasından mal gibi evleniyorlar hemen. sonra hayatsızlıktan kafasını yeni çıkarabilmişler falan filan işte contalar sıyırıyor.

buradakilere heves vermesin yine de bu bolluk. hiç üzülmüyorum şu lafım için, o tayfanın sümük alanında bile kimse yok.

şu istatistikle ne b.k yerseniz yiyin artık.

yurdumuzda mandalinadan bile çok görülen lezzetli bir besin. ne tesadüftür ki, çocuğu koleje yazdırmak da ister bu anneler. bu ilginç tesadüf, normal sözlük otluğunu aşan bir durum. daha derin sözlüklerde konuşulup incelenmeli.

annem 2 cocuklu ama olsun, sonucta dul.

bi insan 30 yasinda dul kalir mi lan

işte o kadar dayanılmaz evlilikler, insanlar var ki bu ayrılıklar artıyor. kimse karşısındakine ömürlük katlanmak zorunda değil boşanın geçin.

sayın cumhurbaşkanımız 2024'ü emekliler yılı ilan etmişti. yüce rabbim kendisini mahcup etmedi. emekliler külliyen mahvü perişan oldu.
bu yılı da aile yılı ilan etmiş. cenabül rabbül azim yüzünü kara çıkartmazsa 2026 yılında o tek çocuklu kadınlar ordusuna çocuklu ya da çocuksuz boşanmış erkekler ordusu da katılıp ordu grubu kurulacak inşaallah.

çiftlerin erken boşanmasını eleştiren, sözlüklerin meşhur tespitlerinden birisi.
bu durumdaki yengelerimiz sırtlanlar için kısa sürede açık bir hedef haline geliyor. travmalar ile tek çocuğu ile bırakılan bir kadın, sırtlan jargonunda iştah kabartıcı bir akşam yemeği diyebilirim kesinlikle.

yengelerimizle sık sık sohbet etme imkanım oldu. maddi sıkıntılar başta olmak üzere, eşin kel olması, sürekli limon yemek istemesi, bağımlı eşler, sorumsuzlar, kamikaze sevdalıları, yatakta yetersizlik (bamyacılık), cimrilik, durup durup "bıps" demek, doggy'de boyun yetişmemesi gibi bir çok ayrılık nedeni gördüm.

bazen de, ailesine çok düşkün erkekleri sevmiyor hanımlarımız. çoğunun bilinçaltında sert seks olduğunu keşfettim.

ilgisiz kalmış bu insanlar. saçları taranmamış, doyasıya yumuşmamışlar. sevişince teşekkür eden bile oldu. "ne demek rica ederim her zaman yenge" dedim sessizce. arkamı dönüp gizlice ağladım.

kadınlıkları unutturulmuş bu bireylerin. elma şekeri istemişler, enişte mantar almış, çin palazı yemek istemişler, lahmacun dayamış enişte. zamanla silikleşmişler o evde.

evlendikleri insanı tanıyamadıkları itiraf ettiler bana sık sık. 3 ay sonra değişen eşlerinden dert yandılar. şeker veririm ben hemen. kabartıyor bu insanlar beni. güç istenci ile ilgili olabilir. bir başkasının ilgilenmediği bir kadını fasülye gibi kırmak, çıt ettirmek duygusu beni tavana yükseltiyor. çiçek kokulu bu insanlara bayılıyorum. mesela bir ayak. paça gibi görüyor bunu çoğu erkek. ben görmem. ayak bir besindir.

üvey evlatlarım oldu 10-12 kadar. hepsini çok sevdim. bu tür kadınların, sırtlanların hayatında kısa süre de olsa babalık duygusunu tattırmasına da ayrı hastayım. 30'ların sonlarında koca yaşımda balerine binmiştim. çocuk uçtu elimden, allahtan annesi tutmuştu. kemerini bağlamamışım güzel yavrumun.