1.
birbiriyle iç içe olan iki alanda yapılan çalışmalarla ilgili olarak paylaşılan en son bilgiler.
bazen bir haber görüyorum ve başlığını açmak istiyorum ama bir yandan da tüm haberler tek bir başlıkta toplansa daha iyi olur diyorum. dolayısıyla duyduğum değişik haberleri bu başlık altında paylaşmak istiyorum.
bugün için 2 haberim var size.
1 - lazer ışığının gölgesi
normal şartlarda gölge dediğimiz olay, ışığın yokluğunda ortaya çıkıyor. herhangi bir cisim ışığın geçişini engellediğinde ortaya o cismin gölgesi çıkar. ayrıca bir ışık demeti, bir başka ışık demetinin içerisinden geçip gidebilir. katı bir cisim gibi davranmaz. bu nedenle, ışığın kendisinin gölge oluşturabileceği fikri pek de akıllara gelmiyordu ancak yeni yapılan bir deney, yanılıyor olabileceğimizi gösterdi.
amerika'daki brookhaven ulusal laboratuvarı'ndaki araştırmacılar bir deney tasarladı. yeşil bir lazer ışığı demeti, yakut bir küpten geçirildi. bu küpe, yeşil emeti kesecek şekilde mavi bir lazer demeti de yandan gönderildi. iki ışık demeti, büyük ölçüde birbirinin içinden geçse de, yeşil ışığın mavinin bir kısmını engellediği ve bu sayede de bir gölge oluşturduğu görüldü. her ne kadar sonuçlar, ışığın ışıkla etkileşiminin gölgeye neden olduğu yönünde bir kanıt gibi görünse de gölgeyi oluşturan esas unsurun yakut küp olup olmadığı konusu henüz muamma. ileride, farklı deney düzenekleriyle tekrarlanacak olan deneyler bize daha kesin bilgiler verebilir.
2- ikinci habere konu olan deney çin bilim ve teknoloji üniversitesi'nden. bu deney de henüz hakemli dergilerde yayımlanmadı ama yine de ilgi çekici bir sonucu var.
bu kez konu schrödinger'in kedisi adlı düşünce deneyinden dolayı iyi bildiğimiz bir olguyla ilgili: süperpozisyon. normal şartlarda bir süperpozisyon durumunun, saniyenin minik bir kesri içerisinde çöktüğü biliniyor ancak bu deneyde farklı bir sonuç elde edildi. deneyde, iterbiyum atomları soğutularak tuzaklandı ve süperpozisyona sokulan atomların kuantum durumları kontrol edildi. süperpozisyonun 23 dakika 20 saniye boyunca sürdürülebildiği görüldü.
eğer deneyin sonucu doğrulanırsa, bu sonuçlar kuantum bilgisayarı gibi cihazların geliştirilmesi konusunda bize yardımcı olabilir. ayrıca kuantum mekaniği alanında farklı gelişmelere de yol açabilir.
bazen bir haber görüyorum ve başlığını açmak istiyorum ama bir yandan da tüm haberler tek bir başlıkta toplansa daha iyi olur diyorum. dolayısıyla duyduğum değişik haberleri bu başlık altında paylaşmak istiyorum.
bugün için 2 haberim var size.
1 - lazer ışığının gölgesi
normal şartlarda gölge dediğimiz olay, ışığın yokluğunda ortaya çıkıyor. herhangi bir cisim ışığın geçişini engellediğinde ortaya o cismin gölgesi çıkar. ayrıca bir ışık demeti, bir başka ışık demetinin içerisinden geçip gidebilir. katı bir cisim gibi davranmaz. bu nedenle, ışığın kendisinin gölge oluşturabileceği fikri pek de akıllara gelmiyordu ancak yeni yapılan bir deney, yanılıyor olabileceğimizi gösterdi.
amerika'daki brookhaven ulusal laboratuvarı'ndaki araştırmacılar bir deney tasarladı. yeşil bir lazer ışığı demeti, yakut bir küpten geçirildi. bu küpe, yeşil emeti kesecek şekilde mavi bir lazer demeti de yandan gönderildi. iki ışık demeti, büyük ölçüde birbirinin içinden geçse de, yeşil ışığın mavinin bir kısmını engellediği ve bu sayede de bir gölge oluşturduğu görüldü. her ne kadar sonuçlar, ışığın ışıkla etkileşiminin gölgeye neden olduğu yönünde bir kanıt gibi görünse de gölgeyi oluşturan esas unsurun yakut küp olup olmadığı konusu henüz muamma. ileride, farklı deney düzenekleriyle tekrarlanacak olan deneyler bize daha kesin bilgiler verebilir.
2- ikinci habere konu olan deney çin bilim ve teknoloji üniversitesi'nden. bu deney de henüz hakemli dergilerde yayımlanmadı ama yine de ilgi çekici bir sonucu var.
bu kez konu schrödinger'in kedisi adlı düşünce deneyinden dolayı iyi bildiğimiz bir olguyla ilgili: süperpozisyon. normal şartlarda bir süperpozisyon durumunun, saniyenin minik bir kesri içerisinde çöktüğü biliniyor ancak bu deneyde farklı bir sonuç elde edildi. deneyde, iterbiyum atomları soğutularak tuzaklandı ve süperpozisyona sokulan atomların kuantum durumları kontrol edildi. süperpozisyonun 23 dakika 20 saniye boyunca sürdürülebildiği görüldü.
eğer deneyin sonucu doğrulanırsa, bu sonuçlar kuantum bilgisayarı gibi cihazların geliştirilmesi konusunda bize yardımcı olabilir. ayrıca kuantum mekaniği alanında farklı gelişmelere de yol açabilir.
devamını gör...
2.
tobb üniversitesi bünyesinde 5 kübitlik (kuantal) kuantum bilgisayarı kurulmuş.
ülkemizin bu ilk kuantum bilgisayarı aşkın işlem hızı ile görev icra edebilecekmiş.
ülkemizin bu ilk kuantum bilgisayarı aşkın işlem hızı ile görev icra edebilecekmiş.
devamını gör...
3.
#3264995 eğer 2.deney gerçekse yani hakemli dergide yayınlanırsa baya büyük gelişmelere gebe olur. çok ciddi bir gelişme bence.
devamını gör...
4.
haftalık gündem değerlendirmesi ile meja ve levent abiden bilgi edinebilirsiniz.
devamını gör...
5.
23 dakika süperpozisyonun korunabilmesi durumu gerçekse işler değişir aga. evrim ağacındaki evrim dayı bugüne kadar kuantum bilgisayarların aslında hep potansiyellerinin anlatıldığını söylemişti. bu süperpozisyon muhabbeti pikosaniyede kaybolup gidince olmuyormuş. böyle düşününce 23 dakika gerçekten dev bir zaman dilimi oluyor.
devamını gör...
6.
bi alet çıkmış, hem orgazm edip hem de orgazma tövbe ettiriyormuş.
devamını gör...
7.
bir fotonun nasıl göründüğü ilk kez görselleştirilebildi.
çalışma, birmingham üniversitesi'ndeki fizikçilere ait. görüntüyü üretebilmek için fotonların dalga fonksiyonlarını hesapladılar. esasında çalışmanın amacı, fotonların bir ortamdaki etkileşimleri hakkında daha fazla bilgi edinmekti ama bir yan ürün olarak, şeklinin de neye benzediği modele dökülebilmiş oldu. sonuçlar kuantum fiziğinin eksik yanlarını tamamlayabilmek adına umut verici ve aynı zamanda malzeme biliminde de yeni kapılar açmak için kullanılabilir.
bu buluşa dolaylı yoldan katkı sağlayan esas çalışma physical review letters dergisinde yayımlandı.
karşınızda meşhur foton *:
çalışma, birmingham üniversitesi'ndeki fizikçilere ait. görüntüyü üretebilmek için fotonların dalga fonksiyonlarını hesapladılar. esasında çalışmanın amacı, fotonların bir ortamdaki etkileşimleri hakkında daha fazla bilgi edinmekti ama bir yan ürün olarak, şeklinin de neye benzediği modele dökülebilmiş oldu. sonuçlar kuantum fiziğinin eksik yanlarını tamamlayabilmek adına umut verici ve aynı zamanda malzeme biliminde de yeni kapılar açmak için kullanılabilir.
bu buluşa dolaylı yoldan katkı sağlayan esas çalışma physical review letters dergisinde yayımlandı.
karşınızda meşhur foton *:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/11/28/sug6idocnqq87hzp-t.jpg)
devamını gör...
8.
quantum hardware direktörü julian kelly, yeni kuantum çip willow'u tanıttı. çipin başlıca iki özelliği öne çıkıyor:
1- en hızlı bilgisayarlardan birinin 10^25 yılda (ki bu sayı evrenin yaşını bile fersah fersah aşıyor) yapabileceği standart bir hesaplamayı 5 dakikadan kısa sürede yapabiliyor
2- kübit sayısı artırıldığında, hata düzeltme konusunda oldukça verimli
link
edit: olayın "paralel evren" kısmına özellikle girmedim. şu aşamada bu durum spekülasyondan ileriye gidemez.
1- en hızlı bilgisayarlardan birinin 10^25 yılda (ki bu sayı evrenin yaşını bile fersah fersah aşıyor) yapabileceği standart bir hesaplamayı 5 dakikadan kısa sürede yapabiliyor
2- kübit sayısı artırıldığında, hata düzeltme konusunda oldukça verimli
link
edit: olayın "paralel evren" kısmına özellikle girmedim. şu aşamada bu durum spekülasyondan ileriye gidemez.
devamını gör...
9.
yeni yapılan bir çalışma, evrenin genişleme oranını açıklamak için karanlık enerji kavramına duyulan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.
araştırma, yeni zelanda canterbury üniversitesi'nde yapılmış ve çalışmada süpernovaların ışık eğrileri kullanılmış. çıkan sonuç daha çok kütle çekim kuvvetinin varlığına dayalı bir sonuç. özetle diyor ki; zamanın, kütlenin olduğu bölgelerde daha yavaş, diğer bölgelerde daha hızlı akması nedeniyle, kozmik boşluklarda, diğer bölgelere (mesela galaksilere) kıyasla daha fazla zaman geçmiş olabilir ve bu durum evrenin topaklı şekilde genişlemesine yol açmış olabilir. bu da bizim, evrenin genişleme hızını farklı algılamamıza neden oluyor ve genişlemenin gittikçe hızlanması konusunda karanlık enerji kavramını devre dışı bırakıyor.
tabii ki tek deneyle kesin sonuca varmak mümkün değil. ilerleyen zamanda tekrarlanacak ölçümler aracılığıyla bu teorinin doğruluğu ya da yanlışlığı netlik kazanacaktır.
araştırma, yeni zelanda canterbury üniversitesi'nde yapılmış ve çalışmada süpernovaların ışık eğrileri kullanılmış. çıkan sonuç daha çok kütle çekim kuvvetinin varlığına dayalı bir sonuç. özetle diyor ki; zamanın, kütlenin olduğu bölgelerde daha yavaş, diğer bölgelerde daha hızlı akması nedeniyle, kozmik boşluklarda, diğer bölgelere (mesela galaksilere) kıyasla daha fazla zaman geçmiş olabilir ve bu durum evrenin topaklı şekilde genişlemesine yol açmış olabilir. bu da bizim, evrenin genişleme hızını farklı algılamamıza neden oluyor ve genişlemenin gittikçe hızlanması konusunda karanlık enerji kavramını devre dışı bırakıyor.
tabii ki tek deneyle kesin sonuca varmak mümkün değil. ilerleyen zamanda tekrarlanacak ölçümler aracılığıyla bu teorinin doğruluğu ya da yanlışlığı netlik kazanacaktır.
devamını gör...