1.
piyanist ukdesi.
tanrıbilim veya ilahiyat olarak da bilinen bilim dalıdır.
"tanrı" kavramı ve din olgusunun sistematik olarak ele alan disiplindir. temel konusu doğa üstü güçlerdir ancak dini epistemoloji ve vahiy ile ilgilenir. vahiy üzerinden tanrı ya da tanrıların varlığının kabulüne ulaşır. bunların sadece, doğa ötesi varlıklar olması ile değil, dünya ile ilişki kurmak ve insanlara varlığını göstermeye istekli olduklarını ispat etmeye çalışır.
kaynak.
tanrıbilim veya ilahiyat olarak da bilinen bilim dalıdır.
"tanrı" kavramı ve din olgusunun sistematik olarak ele alan disiplindir. temel konusu doğa üstü güçlerdir ancak dini epistemoloji ve vahiy ile ilgilenir. vahiy üzerinden tanrı ya da tanrıların varlığının kabulüne ulaşır. bunların sadece, doğa ötesi varlıklar olması ile değil, dünya ile ilişki kurmak ve insanlara varlığını göstermeye istekli olduklarını ispat etmeye çalışır.
kaynak.
devamını gör...
3.
ilginç biçimde teo kelimesi antik grekçe deus, dios, dii kelimelerinden alınmış olup, bunların hepside antik devirde yunanda mitolojik ilah zeus un adının bir söyleniş biçimidir.
yani teoloji zeus bilim gibi bir anlam açılımına sahiptir diyebilriim.
hakeza tea yada thea da antik grekte tanrıça kelimesinden gelir.
yani teoloji zeus bilim gibi bir anlam açılımına sahiptir diyebilriim.
hakeza tea yada thea da antik grekte tanrıça kelimesinden gelir.
devamını gör...
4.
ilahiyat veya tanrı bilim olarak da adlandırılır. gerçi tanrı gibi kanıtlanamaz bir kavramı ne derece bilimle bağdaştırabiliriz, meçhul olsa da öyle tanımlanır. doğaüstü güç ve vahiy ile ilgilenen dal olarak bilinir.
teknik olarak materyalizm ile taban tabana zıt olması gerekir.
teoloji ile ilgilenen kişilere teolog, ilahiyatçı denir.
teknik olarak materyalizm ile taban tabana zıt olması gerekir.
teoloji ile ilgilenen kişilere teolog, ilahiyatçı denir.
devamını gör...
5.
tanrı kavramını araştıran, din üzerinden kafa yormayı düstur edinen bilim dalı.
fakat kendi içinde ve de özellikle bizde bir felsefi alan gibi kabül görür.
oysa öyle değildir kazın ayağı.
ilahiyatın felsefe ile uzaktan yakından alakası yoktur ama ilahiyat üzerinden düşünerek felsefe yapabilirsniz, bu ikisi apayrı konulardır.
işin içine en başında ontoloji direkt, epistemoloji de indirekt olarak girer.
çünkü insanın ilk sorusu her zaman kendi varlığı üzerine olmuştur.
gerisi bu işlere kafa yoran, yormaya çalışan insanlara kalmıştır.
bir de bizde şöyle bir hata yapılıyor, din bilimleri üzerine çalışma (akademik veya değil) yapan insanların sanki hepsi dindar olmak zorundaymış gibi bir yaklaşım var, ki yanlıştır bence.
o sebeple ben kendim bile çok uzun yıllardır ve de halen daha okumalar yapıyorum, inanan bir insanım ve merak ediyorum. buradan hareketle her insan amatör kümede de olsa ilahiyat, ontoloji, epistemoloji ve de felsefe üzerine düşünebilir, bunların üzerinden de kafa yorabilir.
şöyle bitirelim;
sen var mısın ki, hiçliği sorguluyorsun?
konu uzun çok yazasım olur da şimdi değil.
fakat kendi içinde ve de özellikle bizde bir felsefi alan gibi kabül görür.
oysa öyle değildir kazın ayağı.
ilahiyatın felsefe ile uzaktan yakından alakası yoktur ama ilahiyat üzerinden düşünerek felsefe yapabilirsniz, bu ikisi apayrı konulardır.
işin içine en başında ontoloji direkt, epistemoloji de indirekt olarak girer.
çünkü insanın ilk sorusu her zaman kendi varlığı üzerine olmuştur.
gerisi bu işlere kafa yoran, yormaya çalışan insanlara kalmıştır.
bir de bizde şöyle bir hata yapılıyor, din bilimleri üzerine çalışma (akademik veya değil) yapan insanların sanki hepsi dindar olmak zorundaymış gibi bir yaklaşım var, ki yanlıştır bence.
o sebeple ben kendim bile çok uzun yıllardır ve de halen daha okumalar yapıyorum, inanan bir insanım ve merak ediyorum. buradan hareketle her insan amatör kümede de olsa ilahiyat, ontoloji, epistemoloji ve de felsefe üzerine düşünebilir, bunların üzerinden de kafa yorabilir.
şöyle bitirelim;
sen var mısın ki, hiçliği sorguluyorsun?
konu uzun çok yazasım olur da şimdi değil.
devamını gör...