15 yaşında tesettüre kendi isteyerek girmiş biri olarak zaman zaman açılmayı düşündüğüm oluyor. nedenlerine geçmeden önce; bunu aileme söylesem başta biraz üzülüp sonrasında gayet ılımlı yaklaşacaklarını, arkadaşlarımın da beni asla yargılamayacaklarını biliyorum.

ben büyürken gördüğüm müslümanlar ailemdi. bizimkiler çevreleri tarafından çok sevilip sayılan, her yaşam biçimine saygılı, hoşgörülü, kitaplıklarında kendilerine zıt görüşlü birçok kitap olan, okuyan, bilgili insanlardı. küçük bir ilçede yaşıyorduk ve ben dışarının ayrıştırıcılığından bihaberdim. en basitinden, gittiğim okul alevi mahallesine yakındı ve çoğu arkadaşım aleviydi. bazen onlarla cem evine gider orda oynardım, onlar bize gelir, ben onlara giderdim. ve ben ülkede alevi ayrımı olduğunu büyük şehire taşındığımızda öğrendim.

tesettüre girmemden birkaç ay sonra farkettim ki gittiğim her yere benden önce müslüman kimliğim gidiyor. yeni girdiğim her ortamda bilgili olduğumu kanıtlamaya çabalardım. sinema, tarih, felsefe hepsinden az az bir şeyler anlatırdım rastgele. bu benim " hey bak ben aptal değilim, benim de fikirlerim düşüncelerim var bağnaz biri değilim" deme şeklimdi. şimdi bakıyorum da sırf bu hissiyatım yüzünden hep kendi ideolojimden çok uzak dostlar edinmişim. hepsini de çok severim o ayrı ama kendileri bile "seni ilk gördüğümde bu kadar açık görüşlü olacağını düşünmemiştim" falan diyorlar. sırf bu yüzden demek ki insanlar benim hakkımda ilk bağnaz olduğumu düşünüyor. basit görünebilir ama bu korkunç bir his. sürekli kendini kanıtlama ihtiyacı duyuyorsun. eskiden bu tip geri dönütlere gülümser, biri daha yargılamayı kesti derdim ama en son üniversitede yeni tanıştığım bir arkadaşla rastgele bir konuda ufak bir sürtüşmemiz oldu. ertesi gün yanıma gelip gereksiz üzerime geldiği için özür diledi. özürünün sonunda da kendince iyi bir şey dediğini sanıp " ya biliyosun ben konya'dan geldim ve oradaki tanıdığım kapalılar çok bağnaz ama sen benim tüm ön yargılarımı kırdın gerçekten" dedi. elbette kötü bir niyeti olmadığını biliyorum ama sürekli bunu duymak bana illallah ettirmişti ve hayatın onun tecrübe ettiği şeyler ve tanıdığı insanlardan ibaret olmadığıyla alakalı sert bir çıkış yapıp okkalı bir gerizekağlı olduğunu söyledim.

sonra farkettim ki bunca zaman sırf temsil ettiğim dinden dolayı herkese ultra iyi olmaya çalışıyordum. o günden beridir zaman zaman açılmayı ve görünmez olmayı düşünüyorum. insanlarla konuşmadan benim hakkımda bir fikirleri oluşmasın, yaptığım her hareket söylediğim her söz eleştiriye ve sorgulanmaya ekstra açık olmasın istiyorum. çünkü böyle kendimi ikinci sınıf insan gibi hissetmekten alıkoyamıyorum.

bazı insanlar son zamanlarda sosyal medyada ve çevrelerinde gördükleri açılan kadınların baskıdan kurtulduklarını söyleyip onların özgürlüklerini kutluyorlar. sevgili kendini aydın zanneden seküler kesim: çoğu tesettürlü kadın (aile zoruyla ve küçük yaşta istemeyerek kapananları tenzil ediyorum) toplumda kendi kimliklerini daha özgürce yaşayabilmek için açılıyor. birilerinin anası karısı bacısı değil de birey olarak görülmek için.

bunların içinde en çok da siyasal islamcılara öfkeliyim. tüm bu gerilim ortamının bizzat faili bunlar.

özetle dostlar, bazı dönemler kafam karışsa da tesettürden çıkarsam bunu kendi isteğimle değil de toplum yüzünden yapacak olmak vazgeçiriyor beni. henüz 20 yaşındayım ve yaş aldıkça toplumu hiçbir yerime takmayacağımı biliyorum. son olarak kendime söz veriyorum hiçbir zaman ikiyüzlü bir özgürlüğü savunmayacağım. sesim sadece oklar bana döndüğünde çıkmayacak. diğer kimlikleri, ideolojileri, yaşayış biçimleri yüzünden kendini sıkışmış hisseden herkese kocaman sarılıyorum<3
devamını gör...
#3116786 merhaba. ben de çook küçük yaşta, kendi isteğimle, açık görüşlü bir aileden gelerek tesettüre girdim. ama hiçbir zaman zorlanmadım hatta hep daha fazlasını istedim bu konuda. hani giyimime daha çok dikkat edeyim, şuna buna daha çok dikkat edeyim minvalinde şeylerle hep allah'ın rızasına yaklaşmaya çalıştım, çalışıyorum.

öncelikle her ortamda, her toplulukta orayı kötü temsil eden insanlar vardır. müslümanlar için de maalesef durum böyle. müslümanları da kötü temsil eden bir sürü insan var. müslümanlığı, islamı lekeleyen bir sürü insan var. bile isteye bir şey yapmasalar bile yaşam tarzlarını islamiyete uydurmamalarıyla zaten kötü temsil etmiş oluyorlar. fakat bunlara aldanmamak her olgun insanın yapması gereken bir şeydir. bir tane kötü hristiyan görsem tüm hristiyanlara kötü demem. aksine yabancı da birçok arkadaşım var. konu kesinlikle peşin hüküm. sen de o peşin hüküm sürenlerin dediklerine çok takılmışsın anlaşılan.

ayrıca sürekli kendimi ispatlayacağım diye farklı ideolojilerden arkadaş edindim diye bir şey yazmışsın. aksine, kendin gibi hem dinine bağlı hem kendini geliştirmeye özenen hem açık görüşlü, yani gerçekten müslüman olmaya çalışan birileriyle arkadaş olsaydın durum böyle olmazdı. 4 dnisz arkadaşın varsa 5. sen olursun, 4 zengin arkadaşın varsa 5. sen olursun: mantık basit. illâki etkilenirsin. kendin gibi insanlarla arkadaşlıktan çok kaçınmışsın gibi duruyor.

aynılarını ben de duyuyorum bu arada. tesettürlüyüm, bir sürü başarım var. akademik olarak bir sürü başarım var. ilgi alanlarıma kendim bile yetişemiyorum. dansta, resimde, müzikte yetenekliyim. edebiyata, sinemaya, felsefeye, siyasete inanılmaz ilgiliyim ve bu konularda bilgiliyim. bunlardan bu şekilde bahsetmek hoşuma gitmiyor. bu tamamen karakterimizin farklı olmasından kaynaklanıyordur tabii ki ama ben kendi kendime yeterli geliyorum. ama senin bu yaptıklarını sürekli dışarıya ispatlamaya çalışman seni dinden uzaklaştırmış gibi görünüyor.
yani allah'ın rızasından çok, kulların arasında kabul görmeyi bekliyorsun.

sözlerim sert geldiyse özür dilerim. ama yaşımız da hemen hemen aynı. gerçekten destek beklediğin her anda mesaj kutum açık. seninle aynı şeyleri duymuş biriyim. "bu kadar eğlenceli olacağını bilmezdim, bu kadar bilgili olacağını tahmin edemezdim, bu kadar yetenekli olmak nereden geliyor; siz sadece dini şeyler okuyup ev hanımı olmaya bakmıyor musun tek amacınız koca bulmak ve hadis kitapları okumak falan değil mi" diye hem masumane hem de aşağılayıcı bir sürü şeye mâruz kalıyorum. evet, ben de çok duyuyorum.

ama açık olsan da bir şey fark etmeyecek inan. sen kendine inancını tamamlayamamışsın çünkü. kendine güvensen, bir başkasına ispat etmek zorunda hissetmesen kendini, başındaki başörtü de sana ağır gelmezdi. açık olsan yine kendini ispatlama çaban devam edecek gibi duruyor. birilerinden bağımsız olmayı öğrenmen lazım. sorunun din değil bence.

ama mesela ben aksine, ben bu yaptıklarımı, resimlerimi yazılarımı, akademik başarımı, bilgi dağarcığımı, profesyonelleşmeye çalıştığım her konuyu, her meziyetimi başımdakiyle beraber yapmaktan gurur duyuyorum. müslümanlar asıl her yerde olmalıdır, her yerdeydik de. her yerde olduğumuzu, başarılarımızı göstermemiz ve buna alıştırmamız gerekiyor, asıl bağnaz olan onların müslümanların böyle olamayacağını düşünmeleri.

çünkü daha bizim ilk emrimiz bile "oku!"

senin tek ihtiyacın olan şey senin gibi dini inancı olan ve hakiki bir müslüman olmanın getirilerinden biri olan kendini geliştirmeyi de hakkıyla yapan insanlarla hemhâl olman. yaşadıklarını da tek yaşayan sen değilsin, yalnız hissetme.
devamını gör...
aaaaay çıkın çıkın gelin kızzz saçları savura savura.
devamını gör...
şeytan arada dürter böyle arkadaşlar. kulak asmayın ona.
devamını gör...
#3116786 kendini nasıl iyi hissedeceksen o şekilde davran ama bundan önce sorunun kökenine inmen gerek, şayet insanlar her zaman yargılar.

insanlarla konuşmadan benim hakkımda bir fikirleri oluşmasın, yaptığım her hareket söylediğim her söz eleştiriye ve sorgulanmaya ekstra açık olmasın istiyorum.
demişsin ama bu hayatın her noktasında olacak, eğer bunun tamamen kapalı olmanla ilgili olduğunu düşünüyorsan açılabilirsin. lakin açıldığında insanların senin hakkındaki yargılamaları bitmeyecek.
ayrıca kendi kimliğini belli inançlara ya da kalıplara sokmak yerine kendi kimliğini özgürce yaşayacağın bir konumda olman senin açından daha iyidir.
(bkz: sırf bu hissiyatım yüzünden hep kendi ideolojimden çok uzak dostlar edinmişim)
bak mesela bu bile kendine karşı kör olduğunu gösterir, sürekli kendine ya da insanlara bir şeyler kanıtlama ihtiyacı duyup, bu durumdan rahatsızlık noktasında bunaldıysan belli bir noktada atladığın önemli temel sorunlar vardır. öncelikle bunlarla yüzleşmeni öneririm. yanlış bir lafım olduysa affola, biraz fazla duygusuz olabiliyorum istemeden.
devamını gör...
çıkın ya da çıkmayın. fakat;
(bkz: bundan bize ne olması)
devamını gör...
hiç fark etmiyor her türlü yargılanacak her türlü bir bağnazlığın içinde bir tarafa itileceksin. çünkü her şeyden önce kadınsın, senin üzerinden bir değer yargısı oluşturacaklar. toplum nezdinde hangi görüşte ve yaşayışta olursan ol bir kalıbın içine konmaktan kendini alıkoyamayacaksın.
devamını gör...
içten ve haklı bir yaklaşım. özgürce düşünme ve karar verme konusunda kendinizi koşullamayın. zaten asıl sorun da bu. din, aile yada toplumsal baskının size dayatıp kabule zorladıklarıyla, doğruluğundan emin olmadığınız şeylere karşı düşünüp araştırarak ulaştığınız kararlar. kararınız sizin ulaştığınız sonuçlar yönünde olabilmeli..
aksi halde karar da sonuç da sizi mutlu kılmaz.
devamını gör...
islam'a göre olamayacak istektir. tesettürden çıkmayı istemek, allah'ı hiçe saymaktır.

zorla kapatıldıysanız ve inanmıyorsanız başka tabii. ivedilikle çıkınız.
devamını gör...
öncelikle galiba bir tık yanlış anlaşılmışım. tesettürden çıkarsam kendimi daha "ben" hissetmeyeceğim. bu yapmak istemediğim ama itildiğimi hissettiğim bir durum. ki elbette bunu bir tek ben yaşamıyorum her kimlikten insan yaşıyor. sadece benim tecrübe ettiğim kısım bu doğal olarak da bundan bahsettim. yarın öbür gün pembe bereli insanlar, berelerinin rengi beğenilmedi diye de yargılanabilir ve berelerinin renklerini değiştirmek çözüm olmaz.
kendime karşı eleştirel bir dönemimdeyim bu yüzden içten içe kendimi kanıtlama çabamı ve bunun çok büyük bir problem olduğunu farkında olarak yazdım o cümleleri zaten. elbette hayatım sadece bu his çevresinde şekillenmiyor. yine de diğer insanların bu konudaki fikirlerini ve hislerini merak ettim. ve sorun yok yazdıklarınız sert ya da anlayışsız cümleler değil
devamını gör...
tesettürden çıkıp çıkmamanızın "müslümanlığınızı" etkilemeyeceğini düşünüyorsanız... sizin yerinizde olsam çıkardım. bazense yine o imajla dolaşabilirdim.

çevreniz de doğal karşılayacak gibi görünüyor, anlattığınıza göre. o halde ben olsam kesin o an nasıl hissediyorsam, nerede hangi imajla daha rahat edebileceğimi düşünüyorsam ona göre giyinirdim.
devamını gör...
ee bize ne ki bundan.

banane. ona ne.
devamını gör...
bu sıcakta zor olmuyormu? agustos ayındayız bence hemen çık. kasımda tekrar tesettüre girebilirsin rahat ol.
devamını gör...
tübitak deneyi mi yapıyorsunuz sısıs
devamını gör...
toplum yüzünden değil de kendi payına yaşıyorsa bir kişi eğer, duruma doğru açıdan yaklaştığından emin olmalıdır diyebileceğim istek.

bir ateistin mantığı ile diyebilirim ki : sorun mezhepsel bir sorun, yani kişisel bağlamda.. mezhebinize uygun davranabilir ya da mezhebinizi sorgulayabilirsiniz.
devamını gör...
genç kardeşimizin içini döktüğü entry benim son zamanlarda burada okuduğum en güzel yazılardan birisiydi. bir vakit tanışıklığımız olan birisi zayıf bir anında veya kendisini bana açabileceğini hissettiği bir anda ''bugüne kadar hep başkaları için yaşadım '' demişti.

sevgili yazarımıza şunu söylemek isterim. sen olduğun halinle allah katında da, ailen ve sevdiklerin nedzinde de değerlisin. hayatınla ilgili ne karar alacaksan bunu yapmak seni farklı birisi kılmayacak ve yüreğin nereye götürüyorsa oraya git. gerçek şu ki birilerine yaranmak zorunda değilsin. ne içinden çıktığın dindar kesime, ne de onların yaptığı aktivitelere katılmadığında hayata dair eksiklenme duygusu hissettiğin arkadaşlarına ispat edeceğin bir şey yok. yeter ki içinde doğruya çağıran ilahi ahlak yasası yani vicdanın hep baki kalsın.

din maalesef masrafsız ve ucuz bir şey iken ahlak çok pahalı. çünkü şeriatın hükümleriyle yola gelmez yığınları dizginleyip, ebedi azap ile korkutabilirsin. din, ahlaksız kaldığında ortaya çıkan durum ise islam alemindeki ahalinin genel ahvalidir. aslında her yönüyle onlar da seküler, kendi çıkarları için yaşayan, ulvi gayeleri olmayan kişiler. dolayısıyla zarfı muhafaza edip, mazrufu değiştirmeye kalkmamalısın. duyguların ve düşüncelerin güzel bir insanın kalbine sahip olduğunu gösteriyor. hayatında ne yaparsan yap, seni anlamayacak birileri olacaktır. sende de ebedi uyuşmazlığınızın nişanesi olan acı tebessüm baki olsun.
devamını gör...
iyi de bundan gerçekten bize ne?

(bkz: tesettüre girme isteği) diye başlık açılsaydı şu beğeni sayısı alınır ve destek verilir miydi?
beğeni sayısı her şeyi anlatıyor.
ben bu gibi tanımları samimi ve gerçekçi bulmuyorum. planlı programlı açılmış bir başlık gibi görünüyor. gerçek bir hikaye değil gibi.. neyse.
devamını gör...
güzel bir konu. başlık sahibi de meramını pek güzel anlatarak ictimaî bir meseleye değinmiş. bu sadece yazarın kişisel bir sorunu değil, bu türklerin ideolojik zeminsizliği ile alakalı bir sorun.

yazarın rahatsızlığı esasında çok yaygın ve birkaç geri kalmış balkan ülkesiyle (ki oralarda bile bu denli değil, oradaki yaklaşım genellikle ırkçılıkla alakalı) ve türkiye'de yaşanan bir sorun.

daha birkaç gün önce bu hadise ile ilgili biriyle tartışmıştım. tesettür her zaman baskı ve ölüm tehdidiyle gerçekleşen bir olgu bazılarına göre. her gün göze sokulan, reklamlarla, sosyal medyayla, televizyonla zihni zaptedilmiş, teşhirciliği çağdaşlık sanan kuş beyinlilerde böyle bir algı var. ancak mesele hiç de öyle değil.

yazarın bahsettiği örneklerin pek çoğuna rast gelmişimdir. örneğin bir yerde oturuluyor. biri tesettürlü 3 hanım daha var. bu tesettürlü hanımefendi 2 yabancı dili akıcı konuşabilen, avrupa'ya kısıtlı imkanlarını zorlayarak ailesinin desteği ile gitmiş, çok iyi eğitim almış ve orada saygın bir insan. yemin ederim, diğer hanımların bu tesettürlü kadına tepeden baktıklarını gördüm. hanımefendi ilminin zekatını bu kuş beyinlilere verse ihya olurlar ama işte kapalı olduğu için küçümsenecek birisiydi onlara göre. şükür erken fark ettik de zaman kaybetmeden uzaklaşabildik. daha pek çok örnek sayabilirim. tesettürlü biriyle evlerinde sohbet ederken ailesinin kapıyı çalmadan içeri girmediğine şahidim. avrupa'da tesettürlü bir arap kadınının avrupa kültürüne ne kadar hakim olduğunu bilirim. bizim çağdaş kadınlarımızın ve erkeklerimizin birçoğu avrupa'yı barda, partilerde ayyaşlık yaparak yaşarken, pek çok akademik çalışmaya imza atan tesettürlülere kendi gözümle şahidim. elbette açıklar veya dinsizler böyledir demiyorum. bir önyargının saçmalığını şehadet ile anlatmaya çalışıyorum.

bu şimdinin sorunu da değil. eskiden beri zehir gibi tesettürlüler, hatta gayet entelektüel çarşaflılar mevcuttu. yıllarca televizyonda, medyada, gazetelerde bütün tesettürlüler hizmetçiydi, temizlikçiydi, şiveli konuşan cahil kadınlardı. bu yıllarca empoze edildi.

bunun sebebi basit. türk toplumunda ırkçılık yoktur. araplar hariç der faroz ahmed. bir konuda yanılır. aslında islam düşmanlığının bir yan etkisidir bu. türk toplumu ideolojik ve kültürel olarak laikliği sindirememiştir. o yüzden tamamen şekle bakar. içki içmeyen bir avrupalıya şaşırır, rakı içerken izmir marşı söyleyerek türk devrimini küçük düşürür. türk seküleri için laiklik alkoldür, açık giyinmektir kısaca tamamen şekilciliktir. içki içtiği için, mini etek giydiği için kendisini kültürlü sanan andaval dolu bu ülkede.yahu bu ülkede 4 5 sene evvel avustralya'da bir üniversiteden yüksek lisans için red yiyen bir hanımefendi, sevgilisiyle barda çektirdiği fotoğrafları üniversiteye atarak "ben evrene inanıyorum beni müslüman mı sandınız?" diye şerh düşmüştü altına. türk kadınının değil, türk gençliğinin net bir özetidir bu.

hasılı kelam biz türkler kompleksli bir toplumuz. eksikliklerimizin islamla ilgili olduğuna inanırız. medya da buna güzel çanak tutar. dikkate alınacak insanlar değiller.
devamını gör...
çıkın ki layikçiler gotüğüze, göbeğinize, bacağınıza, ikizlerinize baka! siz de şişesiniz kibirden.
devamını gör...
kapanan bir kadına açıl diye baskı yapıldığını duymazsınız, ama açılan bir kadına kapan diye baskı yapıldığını duyarsınız. fıkra bu kadar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tesettürden çıkma isteği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim