tesettürden çıkma isteği

gözlemlerime göre tesettürü sosyolojik bir kavram olarak görmekten kaynaklanan istek. 15-20 yaş aralığında tesettüre girip 35-40 yaş aralığında tesettürden çıkan çok arkadaşım oldu. bu arkadaşların ortak noktası ise önceden daha dindar bir çevrede iken daha sonra seküler bir çevrenin etkisi altına girmiş olmalarıydı yani bulundukları çevreyi değiştirmiş olmaları onları böyle bir karara itti diye düşünüyorum. ister istemez etrafındaki insanlara neden tesettürünü çıkardıklarını açıklamak zorunda kaldıklarında hep "tesettür zaten sosyolojik bir şey." minvalinde cümleler söylerlerdi ama ergenliğe girer girmez tesettüre girip şimdilerde 30-40'lı yaşlarında halen tesettürlü olan arkadaşlarımın ortak noktası ise, tesettürü sosyolojik bir kavram olarak değil de allah'ın emri olarak görmeleri ve toplumda zaman zaman aşağılanmalarına vesile olsa bile asla pes etmeyip ibadet şuuruyla takıyor olmalarıdır diye düşünüyorum.

bir kadın başını kapatmak istese bizim özgürlükçü tayfa ağzınla gelen her lafı söyler.
geri kafalı olmasından tut, bağnaz olmasına vesaire.
keza başlığın sahibi de bundan yakınmış.
bir kadın başı kapalı ise bazı insanlar ona karşı çok kötü davranıyor.
bunu yapan başka bir kadın. kendi cinsinden biri.

fakat kapalı bir kadın açılmak istese özgürlükçü tayfa hemen "kadın istedigini yapar isterse açılır size ne" moduna giriyor.

ben kadın değilim. eğer tesettürlü bir kadın olsaydım, bu iki yüzlü insanları gördükçe tesettürüm ile gurur duyardım.

öncelikle sözlükte okuduğum en iyi entry diyebilirim bu nedenle tebrik ederim.
tesettür nedir? inandığının yaratıcının emri değil mi? yaratıcı mı önemli senin için insanların düşünceleri mi? bunu kendi içinde cevaplayacaksın güzel kardeşim.

ek olarak #3117072 burada geçen

cümlesi üzerine saatlerce konuşulabilir, hem tebrik hem takdir ediyorum hocam seni.

artı ek olarak, tüm yorumları okudum, yok bize ne, yok anket mi yapıyorsun diyen toksik tayfa da kendince haklı, onlarda "sözlük goy goy yeri ne gerek var böyle konulara?" diyor sanırım. *

kimseye "açıl- kapan" diyemem. bu fazlasıyla kişisel bir karar. aslına bakılırsa, dinimize uygun olanı "kadınların kapalı olmasıdır."

bunun sebebi "kadını ikinci plana itmek" değildir. rabbim, kadının örtünmesini ister çünkü buradaki amaç kadını korumaktır.

diyeceksiniz ki neyden?

toplumdan ve toplumda ki erkeklerden... şimdi içinde olduğunuz toplum ile o dönemki toplumları karşılaştırmayın. o dönem ki toplum yapıları korkunç. müthiş ataerkil bir sistem var, kadının haklarının olup olmadığı bile olasılık dahilinde.. o dönemdeki erkek üstünlüğü, kadınlara her türlü muamelenin yapılmasına olanak tanıyor. böyle bir toplumda kadını korumak gerekiyor. bunun yoluda maksimum seviyede kadını kapatmak hatta saçının teline kadar kapatmak.

erkekler ile kadınların nefs'lerini kontrol etme şekilleri aynı değil. bir erkek, kadından kolayca etkilenebilir ve bu etkilenmesini zorbalıkla birleştirebilir( tecavüz- taciz gibi). bunun olmaması adına, kadından örtünmesi istenmiştir özellikle vücudunun tamamını kapatması ve erkeğe fiziği ile alakalı herhangi bir görsel done vermemesi. hayrımıza olan her şey, öylesine çarpıtılmış ki..
insanlar kapanmayı bile kötü algılıyorlar. olayın temeline bakmak lazım? kadına neden kapanma getirilmiş? - basit fiziksel özgürlüğünü koruması için.

erkek görmediği bir şeyden etkilenmez cünkü doğaları gereği, sadece birini görsel olarak begendikleri zaman peşine düşüyorlar. her yerin kapalı olursa, bir erkeğin dikkatini çeker misin? - hayır. işte bence rabbim bu yüzden kadına "kapan" diyor. mahremiyetin sebebi bu. erkeğin aklına düşecek "tecavüz- taciz" yeltenmelerinden kadını korumak. bakarsanız, tarih boyunca kadına hep bu yapılmış zaten. savaşlar zamanında, ele geçirilen ülkelerde hep kadınlara tecavüz edilmiş. yani bir erkeğin kadına baktığında, algıladığı şey baskın sekilde "sex" duygusu. bunu kıracak şey ise; vücudu örtmektir.


neyse, gelelim başlığa; bu çok kişisel bir karardır. iç sesini dinleyip, kendinden emin olman gereken bir konudur. bunu rabbin ile konuşmalısın, bizimle değil. mesela ben sürekli olarak bunu yaparım. sesli şekilde oturur, dua ederim. söylemek istediklerimi sesli dile getiririm ve buna "rabbim ile konuşmak" adını verdim. direkt iletişim kurmaktan güzeli var mı? otur, sesli şekilde, herhangi biriyle konusur gibi anlat. emin ol, duyuluyorsun. bu konuda onun rızasını almalısın, bizim değil. nasıl hissettiğini, neden açılmak istediğini , duygularını ona açmalısın. açılsan da, kapansan da, bunu rabbin ile konuşmadan yapma. evet, rabbimiz her şeyi bilir ama senin kendi iraden dahilinde, sesli ifade etmen cok değerli. tanrı ile konuştukca, her şeyin değiştiğini göreceksin. - çok yaşadım, hala yaşıyorum. çok şey değişiyor.

yazılması gerekenler çoktan yazılmış. tek başına olsan da doğru bildiğin yolda yürümelisin.

yani insan tabi istediğini yapmakta özgürdür. herkesin günahı kendine. ama şunu da söylemek istiyorum bazılarını görüyorum bir anda tesettürü bırakıyor ama bırakmış o bırakmış yani sanki hiç tesettürün ne olduğu duymamış gibi bir bırakmış. tamam açılabilirsin ama yani açılmak demekte çıplak gezmek demek olmamalı yani bunu zaten hiç kapanmamış olanlar içinde söylüyorum. her şeyin bir sınırı olmalı. tamam saygı duyuyoruz ama bazıları da bizim gözlerimize saygı duymalı diye düşünüyorum.

bir istek. bu arzuya sahip olan kadınlar bunu hemen yapın.
tesettüre girmek isteyen de hemen girsin. herkesin hayatına kimse karışamaz.