roger corman'ın yönetmen koltuğunda yer aldığı 1963 yapımlı korku ve uyarlama filmidir. film, aynı adlı eserden uyarlanmıştır. konu, joseph adındaki bir büyücünün kasaba halkı tarafından fark edilip yakılmasıyla başlamaktadır. joseph, kasabayı yakılmadan önce lanetlemiştir. bu olayın üstünden tam yüz yıl geçer ve joseph'in torunu, dedesinin kaldığı şatoyu satmak ister. fakat bilmediği bir şey vardır, o da yapılan büyünün değişime uğradığıdır.
yönetmen:
roger corman
oyuncular:
vincent price
lon chaney jr.
debra paget
cathie merchant
elisha cook jr.
bruno vesota
frank maxwell
roger corman
oyuncular:
vincent price
lon chaney jr.
debra paget
cathie merchant
elisha cook jr.
bruno vesota
frank maxwell
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dahlvier" tarafından 06.04.2023 20:24 tarihinde açılmıştır.
1.
orijinal ismi the haunted palace olan ve bizde ismi imdb'ye göre perili köşk konmuş, "gevşek" bir lovecraft uyarlamasıdır (bkz: loose adaptation). 1963'te gösterime girmiştir. "remaster" edilmiş hali/versiyonu, görsel ve işitsel olarak günümüz korku filmlerine alışkın olan izleyiciler tarafından yadırganmamasının müsebbibi olmuştur/olacaktır kanısındayım. sinemamızın meşhur kötü adamı hüseyin peyda'yı akla getiren, zamanının karizmatik ve kötü şöhretli (bkz: notorious) aktörü vincent price, burada charles dexter ward'u oynamaktadır. acaba yoksa başka birini de mi oynamıştır kendisi? çok merak ettiyseniz ve biraz spoiler yemek isterseniz the resurrected filmi kritiğimi okuyabilirsiniz zira o da aynı konuyu işliyor ama daha sadıkça. orada da kesin muallak şeyler anlatmışımdır ama olsun. haha!
bu her ne kadar 60'lar sinemasının birçok karakteristik özelliğini yansıtıyorsa da aslında gotik bir korku filmi ve gotik edebiyatı seven ve sinemayı da seven herkes bu yapıtı da beğenir diye düşünüyorum. elbette "herkes" diyemem de demiş bulundum. silgim yok, silemiyorum. hem altmışlardayız. ne klavyesi, ne "backspace" tuşundan bahsediyorsunuz allasen?..
filmin kurgusu güzel, mekanlar ve spesifik olarak filmin isminde geçen köşk (palace) ise harikulade. oyunculuklar öyle süper falan olmasa da inandırıcı. yönetmenlik... yani çok anladığım bir konu değil bu ama filmi keyifle izlediysem bana göre bu konuda da bir falso yoktur.
h.p. lovecraft denince acayip yaratıklar akla geliyor/gelmeli zaten ama 60'lar sineması deyince de görsel efektlerin henüz primitiflikten çıkmadığı da göz önünde tutulmalı. burada neyse ki "gülünç" şeylere girişmemişler ve gördüğümüz acayip varlıklar ve kimi plastik makyajlar filmin büyüsünü bozmuyor. zaten böyle teknoloji ile iştigal edilen alanlardaki sanatçılar, eser ürettikleri dönemin şartlarını göz önünde tutmalıdırlar ve hadlerini aşmamalılar. burada da aynen bu olmuş.
60'lar sinemasını öyle çok bilmiyorum ama bu filmin sonu da izlediğim kimi bu dönem filmlerinin sonlarını aklıma getirdi. şaşırtmaca var mı yani burada? spoiler vermek istemiyorum ya. hoş görünüz.
h.p. lovecraft'ın büyük hayranıyım ve onun eserlerinden yapılan böyle uyarlamaları mümkün olduğunca izlemeye çalışıyorum. sayısını kestiremem ama çok fazla lovecraft uyarlaması izledim. bu konuda dünyada derece yapamam ama belki türkiye'de ilk 100'e falan girebilirim. hatta perili köşk'ü izlemekte oldukça geç kaldığımı bile söyleyebilirim zira normalde bulunamayan, cidden 4-5 saat japonca karakterli (bkz: kanji) sitelerde falan gezerek bulup izlediğim lovecraft uyarlamaları bile oldu.
bu filmi de izlediğime çok memnun oldum. bana göre en iyi hpl uyarlamalarından biri olmasa da bu, en klaslarından biri. mühimsenesi bir kalitesi var.
öneririm gotik işleri seven kişilere bu yapıtı.
8/10
bu her ne kadar 60'lar sinemasının birçok karakteristik özelliğini yansıtıyorsa da aslında gotik bir korku filmi ve gotik edebiyatı seven ve sinemayı da seven herkes bu yapıtı da beğenir diye düşünüyorum. elbette "herkes" diyemem de demiş bulundum. silgim yok, silemiyorum. hem altmışlardayız. ne klavyesi, ne "backspace" tuşundan bahsediyorsunuz allasen?..
filmin kurgusu güzel, mekanlar ve spesifik olarak filmin isminde geçen köşk (palace) ise harikulade. oyunculuklar öyle süper falan olmasa da inandırıcı. yönetmenlik... yani çok anladığım bir konu değil bu ama filmi keyifle izlediysem bana göre bu konuda da bir falso yoktur.
h.p. lovecraft denince acayip yaratıklar akla geliyor/gelmeli zaten ama 60'lar sineması deyince de görsel efektlerin henüz primitiflikten çıkmadığı da göz önünde tutulmalı. burada neyse ki "gülünç" şeylere girişmemişler ve gördüğümüz acayip varlıklar ve kimi plastik makyajlar filmin büyüsünü bozmuyor. zaten böyle teknoloji ile iştigal edilen alanlardaki sanatçılar, eser ürettikleri dönemin şartlarını göz önünde tutmalıdırlar ve hadlerini aşmamalılar. burada da aynen bu olmuş.
60'lar sinemasını öyle çok bilmiyorum ama bu filmin sonu da izlediğim kimi bu dönem filmlerinin sonlarını aklıma getirdi. şaşırtmaca var mı yani burada? spoiler vermek istemiyorum ya. hoş görünüz.
h.p. lovecraft'ın büyük hayranıyım ve onun eserlerinden yapılan böyle uyarlamaları mümkün olduğunca izlemeye çalışıyorum. sayısını kestiremem ama çok fazla lovecraft uyarlaması izledim. bu konuda dünyada derece yapamam ama belki türkiye'de ilk 100'e falan girebilirim. hatta perili köşk'ü izlemekte oldukça geç kaldığımı bile söyleyebilirim zira normalde bulunamayan, cidden 4-5 saat japonca karakterli (bkz: kanji) sitelerde falan gezerek bulup izlediğim lovecraft uyarlamaları bile oldu.
bu filmi de izlediğime çok memnun oldum. bana göre en iyi hpl uyarlamalarından biri olmasa da bu, en klaslarından biri. mühimsenesi bir kalitesi var.
öneririm gotik işleri seven kişilere bu yapıtı.
8/10
devamını gör...