there's something about mary

bir bobby farrelly ve peter farrelly filmidir.

filmin başrollerinde hala güzel olsa da o yıllarda muhteşem bir güzelliği ve sevimliliğe sahip olan cameron diaz, körün taşı gibi bazen denk getirdiği iyi filmlerinden birinde oynamış olan ben stiller, oldukça başarılı olan mat dillon bulunmaktadır.

ergenlik yıllarında aşık olduğu mary ile gideceği baloyu çok trajik bir fermuar kazası yüzünden kaçıran ted on üç yıl sonra mary’yi bulur. ve onu elde etmek için her şeyi yapmaya karar verir ve bunun için de zaman içinde mary ile karşı karşıya gelen herkes gibi ona aşık olan dedektif healy’den yardım alır. ama bu aşk çokgeninde işler karmakarışık olur elbette.

bolca kahkahalı bir film olan there’s something about mary’nin trajik fermuar kazası sahnesi özelikle akıllardan çıkmaz ve o an izleyen birçok erkeğin canı yanmıştır eminim. ve komedi filmlerinin en ikonik sahnelerinden biri olan mary’nin jöle sürme sahnesi de unutulmalıdır.

bu film mary hakkında bir şeyler anlatıyor bize. güle güle izlenmeli.

99 yılıydı yanılmıyorsam. "ah mary vah mary" adıyla vizyondaydı. kızlarla romantik komedi peşinde, koşarak izlemiştik. utangaç ortaokul çocuğu için* jöle sahnesi çok iddialıydı, utanmış ve unutamamıştım. bir hafta sonra erkek arkadaşlardan biri beni filmi görmeye davet ettiğinde sanki dünyanın en kötü lafını işitmiş gibi yüzüne ters ters bakıp sert bir ifadeyle "ben izledim teşekkür ederim, sen kendin izle." deyip neredeyse selamı kesmiştim.

yıllar içinde birkaç kez daha izledim. oldukça keyifli, güldürmeyi başaran filmlerden.

boomerların hangover'ı. başından sonuna kadar güldük. hala da gideri var, gülmekten kanser eden bir film olur kendileri. fermuar olayı, köpek sahnesi, otoban sahnesi, ayakkabı fetişi adam, özellikle koltuk değneği ile yürüyen çakma mimar (pizza_guy)... öldürücüdür bunlar.

o sırada izlerken tamam güzel kız da herkesin bu kadar düşürmek için şoparlık yapacağı kadar ne var bunda diye düşünmüştük..31 olayı felaketti bunun yanı sıra.