1.
osmanlıya bağlı bugünkü bulgaristanın tırnova kasabasında 1833 yılında yaşanmış sıradışı olay.
tırnava kadısı ahmet şükrü efendi tarafından hükümet merkezine gönderilmiş, takvim-i vekayi gazetesinin 69. sayısında yayınlanmış yazının anlattığı olay.
tırnava'da cadılar türedi. gün battıktan sonra evlere dadanmaya başladı. zahireye dair un, yağ, bal gibi şeyleri birbirine katar ve bazen içlerine toprak karıştırır. yüklüklerde bulduğu yastık, yorgan, şilte ve bohçaları didikler, açar, dağıtır. insanların üzerine taş, toprak, çanak ve çömlek atar. hatta erkeklere ve kadınlara saldırdı. her hava karardığında insanların aklında aynı soru vardı. ya bizim evimize de dadanırsalar?
bazı insanlar saldırıya uğradıklarını ve saldırı anında üzerlerine manda çökmüş gibi hissettiklerini ve bu şeyden zar zor kurtulduklarını anlattılar. insanların bu şeyin ne olduğu hakkında zerre fikri yoktu. ayrıca kasabanın önde gelenleri de bu şey hakkında hiçbir şey söyleyemiyordu. sonrasında ise tırnovanın cadılar tarafından istila edildiğine karar verildi.
islimye kasabasında cadıcılık ile tanınmış nikola efendi adlı adam getirildi ve kendisiyle sekiz yüz kuruşa pazarlık edildi. halkla bu şeyler hakkında biraz sohbet edip bilgi topladıktan sonra bu şeylerin cadılar tarafından yapıldığına karar verdi.
elinde bulundurduğu resimli bir tahta ile mezarlığa gider, tahtayı parmağının üzerinde çevirir, resim hangi mezara bakarsa, cadı o mezardaki habis ruh olduğuna karar verirdi. büyük bir kalabalık ile mezarlığa gidildi. resimli tahtayı parmağında çevirmeye başlayınca resim, sağlıklarında yeniçeri ocağının kanlı zorbalarından olan tekinoğlu ali alemdar ile apti alemdar denilen iki şakinin mezarlarına karşı durdu. bu kişiler yaşarken cinayet, yaralama, soygun ve gasp gibi birçok olaya karışmışlardı. ii. mahmud döneminde yeniçeri ocağı kaldırılınca bu yeniçeriler yaşları ilerlemiş olduğu için idam edilmemiş , kendi ecelleriyle ölmüştüler. mezarları açıldı. cesetlerin bozulması bir yana yarım misli büyümüş, kılları ve tırnakları da üçer, dörder parmak uzamış bulundu. gözlerini kan bürümüş, gayet korkunç idi. korkarak da olsa mezarlar açıldı ve iki yeniçeri çıkartıldı. nikola, kasabaya musallat olmuş bu ruhların def edilmesi için karınlarına kazık çakılması ve kalplerini kaynar suda haşlanmasının gerektiğini söyledi. halk istemeyerek de olsa bunu yaptı. fakat hiçbirşey değişmemişti. bunun üzerine nikola bu yeniçerilerin yakılması gerektiğini söyledi. etraftan toplanan odun parçaları ile büyük bir ateş yakıldı ve yeniçeriler tamamen yakıldı. külleri de mezara koyuldu. işe yaramıştı. halk kasabaya musallat olmuş olan ruhlardan kurtulmuş eski yaşantılarına geri dönmüşlerdi.
kaynak.
tırnava kadısı ahmet şükrü efendi tarafından hükümet merkezine gönderilmiş, takvim-i vekayi gazetesinin 69. sayısında yayınlanmış yazının anlattığı olay.
tırnava'da cadılar türedi. gün battıktan sonra evlere dadanmaya başladı. zahireye dair un, yağ, bal gibi şeyleri birbirine katar ve bazen içlerine toprak karıştırır. yüklüklerde bulduğu yastık, yorgan, şilte ve bohçaları didikler, açar, dağıtır. insanların üzerine taş, toprak, çanak ve çömlek atar. hatta erkeklere ve kadınlara saldırdı. her hava karardığında insanların aklında aynı soru vardı. ya bizim evimize de dadanırsalar?
bazı insanlar saldırıya uğradıklarını ve saldırı anında üzerlerine manda çökmüş gibi hissettiklerini ve bu şeyden zar zor kurtulduklarını anlattılar. insanların bu şeyin ne olduğu hakkında zerre fikri yoktu. ayrıca kasabanın önde gelenleri de bu şey hakkında hiçbir şey söyleyemiyordu. sonrasında ise tırnovanın cadılar tarafından istila edildiğine karar verildi.
islimye kasabasında cadıcılık ile tanınmış nikola efendi adlı adam getirildi ve kendisiyle sekiz yüz kuruşa pazarlık edildi. halkla bu şeyler hakkında biraz sohbet edip bilgi topladıktan sonra bu şeylerin cadılar tarafından yapıldığına karar verdi.
elinde bulundurduğu resimli bir tahta ile mezarlığa gider, tahtayı parmağının üzerinde çevirir, resim hangi mezara bakarsa, cadı o mezardaki habis ruh olduğuna karar verirdi. büyük bir kalabalık ile mezarlığa gidildi. resimli tahtayı parmağında çevirmeye başlayınca resim, sağlıklarında yeniçeri ocağının kanlı zorbalarından olan tekinoğlu ali alemdar ile apti alemdar denilen iki şakinin mezarlarına karşı durdu. bu kişiler yaşarken cinayet, yaralama, soygun ve gasp gibi birçok olaya karışmışlardı. ii. mahmud döneminde yeniçeri ocağı kaldırılınca bu yeniçeriler yaşları ilerlemiş olduğu için idam edilmemiş , kendi ecelleriyle ölmüştüler. mezarları açıldı. cesetlerin bozulması bir yana yarım misli büyümüş, kılları ve tırnakları da üçer, dörder parmak uzamış bulundu. gözlerini kan bürümüş, gayet korkunç idi. korkarak da olsa mezarlar açıldı ve iki yeniçeri çıkartıldı. nikola, kasabaya musallat olmuş bu ruhların def edilmesi için karınlarına kazık çakılması ve kalplerini kaynar suda haşlanmasının gerektiğini söyledi. halk istemeyerek de olsa bunu yaptı. fakat hiçbirşey değişmemişti. bunun üzerine nikola bu yeniçerilerin yakılması gerektiğini söyledi. etraftan toplanan odun parçaları ile büyük bir ateş yakıldı ve yeniçeriler tamamen yakıldı. külleri de mezara koyuldu. işe yaramıştı. halk kasabaya musallat olmuş olan ruhlardan kurtulmuş eski yaşantılarına geri dönmüşlerdi.
kaynak.
devamını gör...
2.
milletin evinden bir şey çalabilmek için insanların korkularından faydalanarak cadı kılığına giren tiplerin olduğu uydurma halk masalı.
vampir, zombi, hayalet, peri vs... uydurmadır insanlar kendileri gibi görünüp kendi şeklinden olmayan yaratıklardan korkar beyin o yaratığı belleğe korkunç olarak kodlar.
vampir, zombi, hayalet, peri vs... uydurmadır insanlar kendileri gibi görünüp kendi şeklinden olmayan yaratıklardan korkar beyin o yaratığı belleğe korkunç olarak kodlar.
devamını gör...