roman / edebiyat
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

1 ocak 1972 aydın doğumlu türk yazar ve çevirmen murat uyurkulak'ın 2002 yılında raflarda yerini alan romanıdır. okumanızı tavsiye ederim. bir alıntı bırakayım, belki merakınızı cezbedebilir.


hep yarım kaldım, hiç tam
doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. bıçak
ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam
ortamdan yarıldım. ruhuma bir hayat yakıştıramadım.
oysa o sabahtan önce ben, henüz ruhubütün bir
yusuf'tum...
*
yıllar sonra ben nedense hâlâ yusuf'tum. çok
düşünüyor, düşünürken dalıp gidiyordum. durmadan ne
düşündüğümü soruyorlardı bana. birilerini, bir şeyleri,
bir yerleri diyordum, ama yetinmiyorlardı.
aç köpekler gibi soruyorlardı: kimi, neyi, nereyi?
borçlarımı, desem inanmazlardı. borçlu olmamı
yadırgarlardı. yıllardır aynı ayakkabıyı, aynı gömlekle
ceketi giyiyordum. çaycıya bir kez bile çay
ısmarlamamış, öğlen kazıntılarını simit kemirerek
bastırmış, her mesafenin yayası olmuş, yaş günü
partilerinin bir tekine bulaşmamıştım.
devamını gör...
" devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve de çok güzeldi." *
bir intikam romanı, murat uyurkulak böyle diyordu sanırım bahsederken.

şiddettin, devletin, bireylerin mahvettiği hayatlar...
yılmadan yıkıldığı yerden kalkan alkolün derinliğinde, deliliğin sınırında karakterler.

offf! okurken hissettiklerimin özeti bu ünlemde. çok şey söylenebilir. ama ben üzerine çok da konuşmak istemediğimi fark ettim.

bu cümlelerden eseri beğenmediğim ya da kötü olduğu fikri zihninize yerleşmesin. keza değil. ama ben özellikle şu aralar hayatın yeterince acımasız, riyakar, adi olduğunu realitede tecrübe ederken okuduklarımın/dinlediklerimin beni kasvete gark etmesine, ruhumun daralmasına neden olmasını istemiyorum. bu yüzden çok keyifli değildi benim için.

ama yine de sanatın bireyleri huzursuz ederek, kitleleri huzura kavuşturacağını düşünenlerdenseniz okuyun. istediğiniz şey tam da burada.
devamını gör...
bir murat uyurkulak romanıdır.

çok sevdiğim yazarlar yukarıda anlatmışlar kitabın konusunu. bence yeterli bu tanımlar. ben başka bir şey anlatacağım. bu kitabı çıktığı sene okudum. taze taze. ve çok etkilendim. o zamanlar genç bir devrimci olduğum için içten içe biraz bozuldum da. çünkü afili filinta murat uyurkulak’a göre devrim bir ihtimaldi ve çok güzeldi bana göreyse devrim sürecine girmiştik ve bu daha da güzeldi.

ve ben bildim bileli devrim sürecindeyiz. bir türlü yapamadık şu devrimi. artık murat uyurkulak’ın haklı olduğunu biliyorum. bu güzel ihtimal artık bir tren yolculuğunun sarsıntılı karanlığında ne tarafa gittiğini anlamadığımız başına buyruk bir vagondur.

hiçbir devrim öyküsü aydınlık olmaz zaten. karanlık olduğu için devrime ihtiyaç duyduk biz. aydınlık getirelim diye. ama şato’ya ulaşmaya çalışma kadastrocu k. gibi yittik gittik yollarda. yusuf gibi.

yusuf deyince aklıma bu kitapla ilgili bir başka öykü geldi. bu kitabı okuduktan sonra çok sevdiğim bir arkadaşımın erkek arkadaşı yusuf’la tanıştım. konu bu kitaba geldi. ikimiz de sevmişiz kitabı ama ben daha heyecanlıyım. “hadi gidelim” dedi yusuf. ben anlamayınca “murat’ın evine” dedi. beni tanıştırmak istedi liseden arkadaşı olan murat uyurkulak’la. ama ben istemedim. hem sevdiğim yazarlarla tanışıp hayal kırıklığı yaşamaktan korktuğum hem de bu karanlığın dünyaya fazla gelmesinden çekindiğim için.

bir zamanlar ihtimal olan ve hala güzel olan ve de elimizden alınan her şeyin intikamı bu roman.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tol" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim