1.
toros kurbağası ((gbkz: rana holtzi)) türkiye'de yalnızca bolkar dağları'nın tepesinde bulunan karagölve çinili gölde yaşayan bir kurbaa türüdür. endemiktir. 2007 senesinde aynı dağın daha da yukarında eğrigöl denilen bir gölde de bulunmuş efem. sessiz kurbaa olarak bilinse de(vırraklama) bu doğru değildir; zira dış ses kesesi olmasa da, iç ses kesesi vardır.1-2 metreden duyulabilir.
toros kurbaası
kurbaayı görmek isteyenler için yürüyüş yerine kadar herhangi bir sorun yok . arabayla ulaşımı var. hatta ulaşım noktasında bir beton otel yapmaya başlanmış bern anlaşmasında bölge korumaya alınınca durdurulmuş tüm çirkinliği ile orada durmaktadır. arabayı durdurduğunuz yer, ana baba günü zaten… bu kadar kalabalık olacağını düşünmemiştim. istanbul metrosundan halliceydi. her neyse; oradan itibaren tırmanışa başlıyorsunuz... yani herkes tırmanabilir yanlış fikre kapılmayın, ama ben zorlandım. dinlene dinlene, tıslaya tıslaya çıkarken yanımızdan bir sürü insan fırt fırt diye geçip gitti.
bu yürüyüş esnasın da yine bir başka endemik tür olantoros ters lalesini de görebilirsiniz. enfes bir güzellik…üzerine basmayın lütfen..
bütün bu zorlukların ardından büyülü bir göl olankaragöle varıyorsunuz. müthiş yaratık oradadır. daha da tırmanırsanız çinili göl…. ancak çer çöp, bira şişeleri, su şişeleri izmaritler. yani oraya doğa sporları kulüplerinden bir sürü insan çıkıyor. kamp yapanlar çıkıyor. kardeşim geri dönerken alın su şişelerinizi; doğa sever olacaksınız birde. her güzel şeyi mahvetme yeteneğimiz olduğundan daha fazla bozulmadan gidip bir an önce görmek gerekiyor.
benden başka kurbaa görmeye o kadar yol tepecek, manyaklar varsa diye anlatayım dedim…
toros kurbaası
kurbaayı görmek isteyenler için yürüyüş yerine kadar herhangi bir sorun yok . arabayla ulaşımı var. hatta ulaşım noktasında bir beton otel yapmaya başlanmış bern anlaşmasında bölge korumaya alınınca durdurulmuş tüm çirkinliği ile orada durmaktadır. arabayı durdurduğunuz yer, ana baba günü zaten… bu kadar kalabalık olacağını düşünmemiştim. istanbul metrosundan halliceydi. her neyse; oradan itibaren tırmanışa başlıyorsunuz... yani herkes tırmanabilir yanlış fikre kapılmayın, ama ben zorlandım. dinlene dinlene, tıslaya tıslaya çıkarken yanımızdan bir sürü insan fırt fırt diye geçip gitti.
bu yürüyüş esnasın da yine bir başka endemik tür olantoros ters lalesini de görebilirsiniz. enfes bir güzellik…üzerine basmayın lütfen..
bütün bu zorlukların ardından büyülü bir göl olankaragöle varıyorsunuz. müthiş yaratık oradadır. daha da tırmanırsanız çinili göl…. ancak çer çöp, bira şişeleri, su şişeleri izmaritler. yani oraya doğa sporları kulüplerinden bir sürü insan çıkıyor. kamp yapanlar çıkıyor. kardeşim geri dönerken alın su şişelerinizi; doğa sever olacaksınız birde. her güzel şeyi mahvetme yeteneğimiz olduğundan daha fazla bozulmadan gidip bir an önce görmek gerekiyor.
benden başka kurbaa görmeye o kadar yol tepecek, manyaklar varsa diye anlatayım dedim…
devamını gör...