1976 yılı, kartal tibet'in yönettiği türk komedi filmi. film 19.yy.da geçmektedir ve tellioğlu ve seferoğlu aileleri arazi kavgasına tutuşmuşlardır. imdb: 9/10.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "helios" tarafından 11.11.2020 00:52 tarihinde açılmıştır.
1.
1976 kartal tibet yapımı güldürü filmi. tosun paşa karakteri ahmed tosun paşa'dan esinlenmedir. başrolünde kemal sunal, müjde ar, şener şen gibi ünlü oyuncular vardır.
filme dair en ilginç şey ise tellioğullarının babası rolündeki akil öztuna’nın film çekimleri sırasında deveden düşüp ölümü donrasında 35 mm’lik filmlerin pahalılığı sebebiyle filmin tekrar çekilme şansı olmayacağı için montajın bozulmaması adına akil öztuna ölmeden hemen önce hastanede yatağa bağlamışlardır filmi.
filme dair en ilginç şey ise tellioğullarının babası rolündeki akil öztuna’nın film çekimleri sırasında deveden düşüp ölümü donrasında 35 mm’lik filmlerin pahalılığı sebebiyle filmin tekrar çekilme şansı olmayacağı için montajın bozulmaması adına akil öztuna ölmeden hemen önce hastanede yatağa bağlamışlardır filmi.
devamını gör...
2.
yönetmenliğini kartal tibet, senaristliğini yavuz turgul'un yaptığı, şener şen- kemal sunal ikilisinin mimik ve jestleri maksimal düzeyde kullandıkları, dönemin oyuncu kadrosuyla düşünülünce cehennem melekleri filmini çağlar boyunca geride bırakan,repliklerini baştan sona ezbere bildiğim, pek çok kişinin hangi tarafın seferoğulları, hangi tarafın tellioğulları olduğunu hep karıştırdığı, türk sinemasının en komik filmlerinden biridir.
devamını gör...
3.
müjde ar, kemal sunal, şener şen buluşmasının ilkidir. kibar feyzo'da bu üçlü yeniden bir araya gelmiştir.
tellioğulları ve seferoğulları yeşil vadi için kıyasıya mücadele ederken tellioğulları'ndan kurnaz lütfü olayları ailesinin lehine çevirmek için adı efsaneleşmiş ancak yüzü tanınmayan tosun paşa'yı devreye sokar. paşa'yı evin sakar, şaşkın ve komik uşağı canlandıracaktır.
daver beyin güzeller güzeli kızı leyla'yı gören herkesin feleği şaşar ve olaylar gelişir.
nazım hikmet orijinal hikayeyi yazsa, ertem eğilmez yapımcı olsa, kartal tibet yönetse ve yavuz turgul da senarist olarak film ekibi kursalardı ortaya nasıl bir film çıkar diye düşündünüz mü hiç? tosun paşa bu isimlerin ortaya koyduğu film işte.
tellioğulları ve seferoğulları yeşil vadi için kıyasıya mücadele ederken tellioğulları'ndan kurnaz lütfü olayları ailesinin lehine çevirmek için adı efsaneleşmiş ancak yüzü tanınmayan tosun paşa'yı devreye sokar. paşa'yı evin sakar, şaşkın ve komik uşağı canlandıracaktır.
daver beyin güzeller güzeli kızı leyla'yı gören herkesin feleği şaşar ve olaylar gelişir.
nazım hikmet orijinal hikayeyi yazsa, ertem eğilmez yapımcı olsa, kartal tibet yönetse ve yavuz turgul da senarist olarak film ekibi kursalardı ortaya nasıl bir film çıkar diye düşündünüz mü hiç? tosun paşa bu isimlerin ortaya koyduğu film işte.
devamını gör...
4.
yönetmenliğini kartal tibet’in yaptığı senaryosunu ise yavuz turgul’un yazdığı ve benim için türk sinema tarihinin en iyi ve en çok güldüren komedi filmidir.
kardeşlerimle sinematik bir evrende yaşadığımızı zannettiğimiz için sürekli film replikleri ile anlaşıyoruz. bu hem daha eğlenceli bir iletişim sağlıyor hem de bir replik onlarca cümlenin anlatacağı şeyi kısaca ifade etmeye yarıyor.
tosun paşa da repliklerini en çok kullandığımız filmlerden biridir. kişisel tarihimde en çok izlediğim filmlerden biri olan tosun paşa filmini benimle izlemek çok keyifsiz olabilir. çünkü filmin başından sonuna kadar tüm konuşmalara eşlik ederek izliyorum filmi. ama bu tanımda spoiler vermek gibi bir niyetim yok.
bu filmden alıntılayarak en çok kullandığımız repliklerden biri “ hakiki tosun paşa benim”dir. mutfağa çay almaya gidip geri döndüğümüzde içeri girerek tamamen gereksiz bir şekilde bu replikle kendimizi tanıtabiliriz mesela.
ya da aramızda en küçük olan kardeşlerimizden biri aşka gelip coştuğunda kendini daha rahat ifade etmesine imkan tanımak için “ tutmayın küçük enişteyi” diyebiliriz.
ya da yine saçmalayan bir kardeşimizin zeka seviyesine atıfta bulunmak için ama onu kırmak istemediğimiz zaman hemen bir başka tosun paşa repliği imdada koşar: “ ne kadar salaksın lütfücüğüm.”
ya da gitmek üzere kalkan kardeşimizin eğer kalmaya gönlü varsa ancak bizden ısrar beklediği için gitmeye kalkıyorsa, gitmesine gerek olmadığını belli etmek için ensesine vurarak “ kal, kal” diyebiliriz.
bizden sürekli bir şeyler talep eden kardeşimize ise artık istediği şeyler imkansızlaşmaya başladığında “ hepsini yapabiliyorum da gözlerimden ateş çıkaramıyorum” diyebiliriz.
son olarak da uzun uzun bir şeyler anlattıktan sonra aramızda şu diyalog geçebilir:
- anladın mı?
- gayet iyi anladım.
- sen salaksın anlamazsın.
velhasılı; kemal sunal, şener şen, müjde ar ve adile naşit gibi isimlerin harikalar yarattığı bu film artık bizim için bir film olmaktan çıkmıştır. derimizin altına nüfuz etmiştir neredeyse.
o yüzden bu tanımı bir replikle bitirmek isterim.
“ kesin artık, rezil oldunuz, eşşoğlu eşekler, bir sürü namussuz, ırz düşmanları… öff yeter be, artık içelim… çok iyi konuştum ama!”
kardeşlerimle sinematik bir evrende yaşadığımızı zannettiğimiz için sürekli film replikleri ile anlaşıyoruz. bu hem daha eğlenceli bir iletişim sağlıyor hem de bir replik onlarca cümlenin anlatacağı şeyi kısaca ifade etmeye yarıyor.
tosun paşa da repliklerini en çok kullandığımız filmlerden biridir. kişisel tarihimde en çok izlediğim filmlerden biri olan tosun paşa filmini benimle izlemek çok keyifsiz olabilir. çünkü filmin başından sonuna kadar tüm konuşmalara eşlik ederek izliyorum filmi. ama bu tanımda spoiler vermek gibi bir niyetim yok.
bu filmden alıntılayarak en çok kullandığımız repliklerden biri “ hakiki tosun paşa benim”dir. mutfağa çay almaya gidip geri döndüğümüzde içeri girerek tamamen gereksiz bir şekilde bu replikle kendimizi tanıtabiliriz mesela.
ya da aramızda en küçük olan kardeşlerimizden biri aşka gelip coştuğunda kendini daha rahat ifade etmesine imkan tanımak için “ tutmayın küçük enişteyi” diyebiliriz.
ya da yine saçmalayan bir kardeşimizin zeka seviyesine atıfta bulunmak için ama onu kırmak istemediğimiz zaman hemen bir başka tosun paşa repliği imdada koşar: “ ne kadar salaksın lütfücüğüm.”
ya da gitmek üzere kalkan kardeşimizin eğer kalmaya gönlü varsa ancak bizden ısrar beklediği için gitmeye kalkıyorsa, gitmesine gerek olmadığını belli etmek için ensesine vurarak “ kal, kal” diyebiliriz.
bizden sürekli bir şeyler talep eden kardeşimize ise artık istediği şeyler imkansızlaşmaya başladığında “ hepsini yapabiliyorum da gözlerimden ateş çıkaramıyorum” diyebiliriz.
son olarak da uzun uzun bir şeyler anlattıktan sonra aramızda şu diyalog geçebilir:
- anladın mı?
- gayet iyi anladım.
- sen salaksın anlamazsın.
velhasılı; kemal sunal, şener şen, müjde ar ve adile naşit gibi isimlerin harikalar yarattığı bu film artık bizim için bir film olmaktan çıkmıştır. derimizin altına nüfuz etmiştir neredeyse.
o yüzden bu tanımı bir replikle bitirmek isterim.
“ kesin artık, rezil oldunuz, eşşoğlu eşekler, bir sürü namussuz, ırz düşmanları… öff yeter be, artık içelim… çok iyi konuştum ama!”
devamını gör...
5.
iki aristokrat ailenin hikayesidir. filmde ufak iki mantık hatası vardır, yeni kuşak pek bilmiyor bunu.
hikayeye göre lütfi bey, ailenin uşağı olan şaban'ı kimse görmediği için onu mısır valisi kavalalı mehmet paşanın oğullarından biri olan şehzade tosun paşaya benzetip, aile dostu olarak daver beyle tanıştırıyor.
fakat aslında görmedi dediği karşı aile şaban'ı tutmayın küçük enişteyi sahnesinde görmüştü. sahne şurada;
ikinci hata ise hakiki tosun paşanın, ibrahim paşa sıfatıyla teftişe gelmesi. filmin hikayesi mısır'ın en büyük şehirlerinden biri olan iskenderiye'de, 19. yüzyıl başlarında geçiyor. çöl üzerine kurulu bu şehrin arka bahçesi olan yeşil vadi, daver beyin toprağıdır ve kızıyla evlenen adama hediye edecektir. şehzade olan hakiki tosun paşa, iskenderiye'de kendisini taklit eden şaban'dan haberdar olup ziyarete gider. hakiki tosun paşa narsist biridir. tedbili kıyafet giyinmek yerine kendisini ibrahim paşa olarak tanıtıp heybeti ve gücünden ödün vermez. oysaki ibrahim paşa, kavalalı mehmed paşanın diğer oğludur. yani tosun paşanın öz ağabeyidir. fakat ne seferoğulları ne de daver bey bu saçmalığı fark etmez. hakiki tosun paşayı sadece lütfi bey anlar, o da önceden istihbarat almıştır.
hikayeye göre lütfi bey, ailenin uşağı olan şaban'ı kimse görmediği için onu mısır valisi kavalalı mehmet paşanın oğullarından biri olan şehzade tosun paşaya benzetip, aile dostu olarak daver beyle tanıştırıyor.
fakat aslında görmedi dediği karşı aile şaban'ı tutmayın küçük enişteyi sahnesinde görmüştü. sahne şurada;
ikinci hata ise hakiki tosun paşanın, ibrahim paşa sıfatıyla teftişe gelmesi. filmin hikayesi mısır'ın en büyük şehirlerinden biri olan iskenderiye'de, 19. yüzyıl başlarında geçiyor. çöl üzerine kurulu bu şehrin arka bahçesi olan yeşil vadi, daver beyin toprağıdır ve kızıyla evlenen adama hediye edecektir. şehzade olan hakiki tosun paşa, iskenderiye'de kendisini taklit eden şaban'dan haberdar olup ziyarete gider. hakiki tosun paşa narsist biridir. tedbili kıyafet giyinmek yerine kendisini ibrahim paşa olarak tanıtıp heybeti ve gücünden ödün vermez. oysaki ibrahim paşa, kavalalı mehmed paşanın diğer oğludur. yani tosun paşanın öz ağabeyidir. fakat ne seferoğulları ne de daver bey bu saçmalığı fark etmez. hakiki tosun paşayı sadece lütfi bey anlar, o da önceden istihbarat almıştır.
devamını gör...
6.
iki grubun kavgasında ortada kalan dayak yer ya hani işte bu filmin kavgasında ortada kalan kazanıyor fakat sonunda yine kaybediyor işin tuhaf yanı. zaten filmin sonunda pek kazanan var mı onu bilmiyorum.
devamını gör...
"tosun paşa" ile benzer başlıklar
cenk tosun
59
erdal tosun
14