yönetmen koltuğunda krzysztof kieślowski'nin yer aldığı 1994 yapımlı romantik/drama/gizem filmidir. film, trois couleurs serisinin son filmdir. londra ve cenevre arasında gidip gelen konu, yarı zamanlı model olarak çalışan valenti'ın yaşadıkları anlatılır.
en iyi yabancı film ödülü (abd ulusal film kurulu)
en iyi yabancı dilde film ödülü (new york film eleştirmenleri ödülü)
en iyi yabancı dilde film ödülü (abd ulusal film eleştirmenleri derneği)
en iyi yabancı film (los angeles film eleştirmenleri derneği ödülü)
sezar ödülleri, en iyi müzik ödülü (zbigniew preisner'e)
en iyi yabancı dilde film ödülü (new york film eleştirmenleri ödülü)
en iyi yabancı dilde film ödülü (abd ulusal film eleştirmenleri derneği)
en iyi yabancı film (los angeles film eleştirmenleri derneği ödülü)
sezar ödülleri, en iyi müzik ödülü (zbigniew preisner'e)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "miko" tarafından 10.03.2021 17:48 tarihinde açılmıştır.
1.
üç renk üçlemesi'nin* son filmi ve başıma bir şey gelmeyecekse en kötüsü. ilk iki film, metaforik anlatımın nasıl olması gerektiği ile ilgili üniversitelerde ders diye okutulması gereken filmlerken, bu filmde sanıyorum bir bütünlük ihtiva etmesini istediği için yönetmen krzysztof kieślowski, her şeyi hallaç pamuğu gibi dağıtayım ortaya son yarım saatte toplarız nasıl olsa demiş. bu konudaki görüşümde kendime pek ortak bulamasam da üzerinde saatlerce hararetli tartışmalar yaptığım, bende pek hoş anıları olmayan da bir filmdir ayrıca.
devamını gör...
2.
bir krzysztof kieślowski filmidir, aynı zamanda üç renk üçlemesi'nin son filmidir. yönetmen kieslowski bu filmde kardeşlik temasını işlemiştir. yine bir konsept ve bir renk üzerinden anlatmıştır hikayesini. filmin başrolleri ırène jacob, jean-louis trintignant ve frédérique federdir. mavi ve beyaz filminde olduğu gibi yönetmen renkleri çok iyi kullanmıştır. izlerken kendi kendime " kırmızıyı hiç böyle görmemiştim" dedim. kırmızı çok güzel ve ayarında kullanılmış. ırene jacob filme inanılmaz yakışmış ve müthiş bir performans sergilemiş. daha önce mavi ve beyaz filmi ile ilgili yazarken buna değinmiştim. yönetmen kieslowski müthiş kadın oyuncular seçiyor. hepsi çok zarif ve güzel.
filmin konusu modellik yapan genç bir kızın bir köpeğe çarptıktan sonra köpeğin sahibiyle tanışmasını anlatıyor. genç model bir yargıçla tanışıyor ve olaylar gelişiyor. bu arada yargıç karakteri izlediğim en iyi karakterlerden birisiydi. muhteşem yazılmış, muhteşem yaratılmış. yazımda çok fazla muhteşem, inanılmaz, nefis gibi ifadeler kullandım, bunun sebebi filmin tam olarak öyle olması.
film teknik anlamda çok başarılı. krzysztof kieślowski son filminde ustaca yapmış filmini ve vedasını.
müzikler ve sahnelerin uyumu yine filmi ayrı bir seviyeye çıkarmış. yönetmen kieslowski çekmiş, zbigniew preisner bestelemiş. yine çok uyumlular, yine harikalar. *
filmi izlerken bol bol düşündüm ve sorguladım. hem üç renk serisini hem bu filmi şiddetle herkese tavsiye ediyorum.
ilk iki filmde şişeyi geri dönüşüm kutusuna sokamayan teyzeye bu filmde karakterimiz yardım ediyor. o şişe sonunda içeri giriyor ve seyirci rahatlıyor. yönetmen burada karakterin masumluğunu vurgulamaya çalışıyor olabilir. ayrıca son sahnede gemi kazasından sonra üçlemede bulunan bütün oyuncular görünüyor. çok güzeldi. bir üçlemeye aynen böyle veda edilir.
devamını gör...
3.
kuzguna yavrusu kaz görünürmüş. üniversitede ince ince incelemiş, hakkında detaylı bir rapor yazmıştım. bu sebepledir ki kendisini evladım olarak görürüm.
fransız sinemasını tek filmle anlat deseler; trois couleurs rouge derim. trois couleurs bleu'daki juliette binoche performansına rağmen hem de...
o kırmızının tutkusu, müziklerin insanı saran tınısı... fransızlara özgü zarif ve güçlü anlatım... bir insan daha ne ister ki bir filmden?
fransız sinemasını tek filmle anlat deseler; trois couleurs rouge derim. trois couleurs bleu'daki juliette binoche performansına rağmen hem de...
o kırmızının tutkusu, müziklerin insanı saran tınısı... fransızlara özgü zarif ve güçlü anlatım... bir insan daha ne ister ki bir filmden?
devamını gör...
4.
sayesinde kieslowski ile tanıştığım film. senaryo, çekim planları, oyunculuklar, ses mühendisliği... her şeyiyle sinematografik bir başyapıttır, en sevdiğim filmler listesi yapsam çok rahat ilk 10'a girer.
ayrıca three colors üçlemesinin üçüncü ve son filmidir. ben üçlemeyi ilk seferimde sondan başa izlemek gibi büyük bir hata yapmıştım, asla tavsiye etmem*
ayrıca three colors üçlemesinin üçüncü ve son filmidir. ben üçlemeyi ilk seferimde sondan başa izlemek gibi büyük bir hata yapmıştım, asla tavsiye etmem*
devamını gör...