trois couleurs

polonyalı yönetmen krzysztof kieslowski'nin modern sinemaya dair başyapıtıdır. seri; mavi, beyaz ve kırmızı'dan oluşur. sırasıyla özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temaları işlenir. ayrıca bu üç renk, fransa bayrağını temsil eder.

ilk olarak mavi'yi izleyip bir ciğer feda ettiğimden mütevellit diğer iki filmini izleyemediğim üçlemedir. mavi gerçekten çok etkileyici bir filmdir. bir insanın kaybını, yas sürecini ve içine düştüğü o garip karanlığı, orada kendini nerelere vurduğunu ve oradan çıkma çabasını inanılmaz başarılı bir biçimde anlatıyor. sarsıcı ama bir yandan da çok zenginleştirici bir film. film bittiğinde boğazımda koca bir yumru ile kalkmıştım, ama şahit olmaktan son derece memnundum da hikayeye. filmin en az kendisi kadar etkileyici müzikeri de var. hazır olduğum bir vakit üç filmi de izlemek istiyorum peş peşe günlerde.

(bkz: krzysztof kieslowski)’nin uzun metraj olarak çektiği son üç filme verilen isim. renk üçlemesi. bu üç film sırasıyla mavi, beyaz ve kırmızıdır. fransız bayrağının renklerine ve bu renklerin sembollerine, yani özgürlük, eşitlik ve kardeşliğe gönderme yapılmış. fakat izlemeyenler için söyleyeyim, zihnininzde çok politik filmler canlanmasın.

görsel açıdan bu renkler ismini verdiği filmlere hakim olarak kullanılmış. müzikler de fazlasıyla etkileyici. ayrıca filmler arasındaki kesişimler kişide dolgun hisler uyandırıyor.

öznel yorum: kieslowski ve filmleri olmasaydı, sinema olduğundan daha eksik olurdu. bu entryi okuyan ve varşova’da olan varsa eğer mezarına uğrayarak bir çiçek bırakabilirse minnettar olurum.

maviden sonra beyazını izleyip biraz hayal kırıklığı yaşadığım üçlemedir. kırmızıyı da izlersem gelirim tekrar. *

1993 - trois couleurs bleu
1994 - trois couleurs blanc
1994 - trois couleurs rouge

romantik filmleri sevdiren film üçlemesi.

krzysztof kieslowski'nin şaheseri, atmosferi olsun hikayesi ve hikayeyi anlatışı olsun muhteşem film. benim favorim kırmızıdır tabi ki.

belki on yıl önce maviyi izlemiş etkilenmiş ama yamulmamıştım. dün hayatımda ilk kez bir film beni hayvanlar gibi ağlattı. öyle sanıyorum her 10 yılda bir tekrar tekrar izlemek lazım.

mavi filminde kadının duvara yumruğuyla geçiş sahnesini yıllar sonra (bkz: tutunamayanlar (dizi)) bir gönderme ile hatırlatmıştır. guzel filmdir , kadının kin beslemek yerine yaptığı hareket de 10 numaraydi her insan yapamaz yani.

mavi ve kırmızı ne kadar çarpıcıysa, beyaz o kadar rezalettir.

zaten sırf fransa'dan, devrimin yıldönümü nedeniyle büyük fonlar aldığı için renk üçlemesi yapmış. öyle baştan eşitlik- kardeşlik- özgürlük projesi tasarlamamış yani. fon gelmese başka adlarla çekerdim demiş. beyaz muhtemelen renk, sayı tutsun diye kaktırıldı.

yönetmen krzysztof kieślowski'nin üçleme serisidir.

ilk film üç renk: mavi özgürlüğü anlatır, ikinci film üç renk: beyaz eşitliği, üçüncü film üç renk: kırmızı kardeşliği anlatır. bu renkler fransa bayrağının renkleridir.

yönetmen filmlere ismini veren renkleri filmlerde yoğun şekilde kullanıyor ve seyirciye yukarıda bahsettiğim konuları anlatıyor.
seride en sevdiğim film beyaz oldu. sonra kırmızı sonra mavi. genelde beyaz pek sevilmemiştir ama ben çok sevdim. diğerlerine göre daha gerçek bir filmdi.

mutlaka izlenmesi gereken bir seri üç renk serisi. yönetmene sevgiler, saygılar. güzel uyusun.

genel kanının aksine, serinin 'beyaz' filmi benim için diğerlerinden bir adım daha öndedir. nitekim her biri birbirinden değerli eserlerdir, izlenmelidir efendim.