türk erkeklerinin çoğunun korkak olması

yadsınamaz bir gerçek. geneli korkaktır bu hemcinslerimin. sadece lafta vardırlar ha bir de klavye delikanlılığında. o kadar korkaklar ki boyumla dahi onlara yukarıdan bakarken korkutuyorum onları. evet herkes 194cm ve fit vücutlu değil. velhasıl kelam istisnalar mevcuttur benim gibi ama istisnalar kaideleri bozmaz.

demek öyle...

semt nişantaşı, boy 1.55, kilo 45, her sabah kalça tokatlama ve oyuncak ayı yumruklama yapıyorum. dayak yemek isteyenler gelsin...

bir daha düşünün isterseniz.

çok kötü troll bitch.

korkağım, ve muhtemelen bu yüzden uzun süre hayatta kalacağım.

türk erkeğinin korkaklığını bilmem de erkeklerin korkması konusunda gayet normal olduğunu düşünüyorum. sonuçta fareyi s.mizle vura vura öldürecek değiliz.

yok daha neler.


ya bu başlık yanlış açılmış ya da ben türk değilim.

doğru bir önerme maalesef. kuşak belirtilmemiş fakat baby boomersların ortaya boomladığı grup olarak korkağız. bunun sebeplerinin başında ailenin , özellikle -gücü daha sonra kaybetse de- otoriter babanın yaklaşımı geliyor. gerçi bu yaklaşımı da onlar bir üst jenerasyonuna borçlu. kültür etkileşimi. suç ve suçlu yok. lakin, şahsımın yarattığı baskı da bir şeylere sebep oldu. hiçbir şey olmasa da bir şeyler oldu. en başında ekonomik olarak yaklaşırsak, bir eril primatın elindeki yiyecekleri almak elbetteki onun özgüvenini kırar. son olarak medya diyebilirim. ınsanlar yaratıcı olmaya korkar oldu, taklit prim getiriyor- bu durumun globallikle de alakası var- guvenlı kanallar guvenli çatılar. sonuç olarak en öz güvenli görünen insanlar bile içinde bir öz güvensizlik taşıyor, tam olarak kendini ortaya koyamıyor. gerçi bazı kesimin çocukları baya özgüvenli.neden? havadan gelen milyonlardan. bonus olarak sünnet adı altında daha çocuk farkında bile değilken erkekliğine yapılan aşağılama ve hormonlarına yapılan mudahale-zevkin yarı yarıya azalması- travma yaratmaz sanıyorsanız, doğru coğrafyadasınız.

misal ben;

başlığı açan yazarı sokağa çıkıp ilk enine boyuna bir abinin anasına bacısına sövmeye davet ediyorum. daha sonra yazarın fiziki durumuna göre yorum yapma şansımız olabilir. bence bunu başarabilirsin.

#3609080

piki hinimifindi..

daha ilk saatte dayak yemeye niyetim yok, teşekkür ve bu gecelik pes ediyorum.*

sokak köpeğinden korkan erkeklerdir. yoksa başka bir adamla kavgaya karışmayana korkak değil, zeki denir.

hayatımda sadece kadınlardan korktum. en çok zararı da onlardan gördüm. sağ olsunlar kendileri de bu korkumu hiç boşa çıkarmadılar.

olm kısaca boyum şu iki ağırlık kaldırdım, kaslarım var falan yazsan daha hızlı ilerlerdin..

trafiğe çıkarken ehliyeti unutur beyzbol sopasını unutmaz,

uzun yıllardır dövüş sporları ile ilgilenirim bu iş benim hobim, maç izlemek, antrenmanı yapmak keyif veriyor.

ama bu tarz başlıklarda aşırı bir cahillik, kırılgan bir ego kokusu yayılıyor etrafa. korkaklık kavga etmemek değildir, korkaklık hayatta sorumluluk alamamaktır. kavgadan kaçın, kavga etmek size bir şey kazandırmaz hatta can güvenliğiniz tehlikede değilse direk kaçın.

boy ve kilo üzerinden yapılan bu tarz şişirmelere inanmayın bizim salonda 15 yaşında çocuk var 1.60 boy 55 kilo falan kafesin içine burada yazarların %90'ı ile girse 1. dakikada hepimizi haşat eder yollar. bu işler boya kiloya bakmaz. ha önemli bir şey mi evet ama belirleyici mi kesinlikle hayır.

bir armbar yersin dünyan döner. erkekliğinizi böyle tatmin etmeye kalkmayın bir gün biri gelir ağzını yüzünü kırar depresyona girersin yapma.

suratına yumruk yemiş hiç bir erkek korkak değildir.

bu dahil bütün genellemeler yanlıştır.

korkaklık nedir biliyor musunuz tatlımlar?
korkaklık mesela çok güzel giden bir ilişkiyi sırf işler ciddiye biniyor diye çeşitli bahanelerle bitirmektir.
sevdiğin kadın için mesela düzenini değiştirememektir. (bkz: uzak mesafe ilişkisi) sahipleri şıp diye anladı şu an.
bu ilişki nereye gidiyor sorusunda geçiştirici etkili krem taklitleri yapmaktır korkaklık.
prenses erkek olmak konusuna hiç girmiyorum, ah bebeğimsular ya...haydi bükme o dudağını, gel "for men" etiketiyle satılan tırnak cilanı yenileyelim.



yani korkmanın kavgayla bir alakası yoktur.
dayak dediğin şey atılır ve yenir. atla deve bir şey değildir de zaten.
anlık sinir gerilimlerinin otokontrol dışına çıkması sonucunda fiziksel bir durum.
bugün 5 kişiyi döversin, yarın 1 kişi seni yerlerde gezdirir. kimin ne olduğunu bilemezsin.
kavga etmek konusunda çok iyisindir ama ayağının minnacık kayması esnasında karşıdan gelen yumruğu çeneden alıp bayılabilirsin.
bu bir ring ya da round uygulaması olan bir yer değil.
hakkını her zaman alamayabilirsin.

kas yapıp bench press rekoru kırmak, bir kadına hislerini dürüstçe ifade etmekten daha kolay. çünkü kas yaparken reddedilme riski yok. ve sorumluluk da gerektirmiyor.

duygusal cesaret konusunda taban yapanların devri. karşısındaki insanın beklentilerini karşılayamayacağını bildiği halde netlik vermek yerine yok olmayı tercih eden, ilişkiyi başlatacak yüreği olmayan ama flörtü uzatacak enerjisi olan, bağlanmaktan korktuğu için bağ kurmaya yeltenmeyen bir tür bu. ne istediğini bilmiyor ama istemediğini de açıkça söyleyemiyor.

korkaklık fiziksel değil duygusal. öyle olunca da kimse kas oranına bakmıyor. omurga oranı daha önemli.