iddia ettiğim söylem. bizden neden dünyaca ünlü bir ressam,bir bilim insanı,bir yazar,bir şarkıcı çıkmıyor,çıksa bile neden 2-3 tane hepsinin cevabı ailedir sayın yazarlar. hemen açıklıyorum:

şimdi çocuğumuz daha küçük 4-5 yaşlarında ve resim/hikaye/oyunculuk/basketbol/oyuncakları bozup farklı şekilde tekrar tasarlama vs. konusunda çok yetenekli. ama ailesi napıyor? umursamıyor. bilmiyor. ilgilenmiyor. çocuğun yeteneğinin üzerine gidilmiyor ve imkanlar verilmiyor.

çocuğumuz büyüdü ve 12-13 yaşlarına geldi. ben spor lisesine/güzel sanatlar lisesine/sosyal bilimler lisesine gitmek istiyorum diyor. çünkü kendisi o alana ilgili ve yeteneğinin farkında. ama aile napıyor? hayır yapamazsın diyor. fen lisesine ya da iyi bir anadolu lisesine gitmesi için zorluyor.

çocuğumuz artık liseli oldu. ara sıra derslerden sınavlardan vakit bulabilirse ve maddi imkanı varsa resimle/basketbolla/tiyatroyla/dansla ilgilenebiliyor. ama çok fazla ders var sınavlardan da iyi almazsa biliyor ki ailesi üstüne gelecek. annesi bağıracak, babası dövecek sanayiye vermekle tehdit edecek. yarışmalara katılmak istese ailesi önce okul sonra hobi diyecek.
bu arada mekanikle ilgilenen çocuğumuz bu dönemde fizik ve kimya derslerine ilgi salacak ve üniversitede fizik/kimya/mühendislik okumak isteyecek. diğerleriyle ilgilenen çocuğumuzsa güzel sanatlar/beden eğitimi/konservatuar okumak isteyecek. aile ise karşı çıkacak tıp/hukuk okuyacaksın ailemizi utandırma işsiz mi olmak istiyorsun diyecek.

ve böylelikle gelsin işinden nefret eden insanlarrrr.

ha bu arada şunları es geçmeyelim.

gencimizin annesi sürekli temizlik ayağına odasına dalıp durur çocuğa düşünebileceği ve bir şeyler üretebileceği bir zaman vermez. baba sürekli bağırır çağırır başımıza icat çıkarma der. evde televizyon sesi son sestir sürekli gürültü olur. herkes yüksek sesle konuşur. kardeş figürleri rahatsız eder durur. genç tabii bir şeyler üretemez.

bunun dışında gayet kültürlü ve bu dediklerime uymayan aileler vardır onlar da ülkeden çıkan 2-3ün ailesi oluyor zaten.
devamını gör...
katıldığım başlıktır. ama eklemek istediğim bir kaç şey var. bunu sadece aileye bağlayamayız çünkü ailelerinin yanından çok okullarda zaman geçiriyorlar ve öğretmen sayısının aşırı artması öğretmen kalitesini çok düşürüyor. ailelerde kendince çocuklar hakkında en iyisini düşünüyor ama çocuklarının hayatıyla ilgili hiç bir şeyden haberleri yok. çocuk ne olmak istiyor , ne başarmak istiyor , nasıl bir hayat hedefliyor en küçük bir fikirleri dahi yok. çocuklarının eline çizgi filmi verip odasına yolluyorlar ve çocuğa ilerde telefon bağımlısı diye kızacaklar. çocuklarının kitap okumadığından yakınıyorlar birde, ya o çocuk sizi hayatında kaç kere kitap okurken görmüş. bu çocuğa şu doğrudur şu yanlıştır diyorsunuz ve çocuk sizin doğru olan şeyleri yapmadığınızı görünce çelişkiye düşüyor. ailesine olan saygısı azalıyor doğal olarak. birde üzerine çocuğun başarısızlığının nedenini sormadan sadece kızarak birşey elde etmeye çalışıyorlar. doğal olarak çocuk en kısa zamanda onu geliştirecek şeylere değil onu mutlu edecek şeylere yönelme ihtiyacı duyuyor o baskının içinde
devamını gör...
kısmen katıldığım fakat tam olmamasının nedeninin de türkiyenin koca bir koruyucu ve baskıcı aile olmasına bağladığım durumdur. çünkü zaten ekonomik anlamda tam tatmin olmamış aileler tek çocuğa sahip olsa dahi bunu geliştirecek, yükseltecek durumları olamadığından olan çocuklara oluyor. şayet çocuk inatçı ve ısrarcı olup kendi bir şeyler için istekli olur ve yaparsa durum farklıdır. bunun disinda tek derdi elalem olan bir ailede de yetişen çocuğun derdinin, merakının bilim, sanat olması aile içinde dışlanması ve icat çıkarması şeklinde görülüp fikirlerinin dimağının bir köşesinde çürüyüp yetiştiği aileye benzemesiyle hayatının sonlanması da olasıdır. umarim artık yeni nesil daha geniş bakış açılı ve daha inatçı olur bu konularda şeklinde temennimi de belirtmek isterim.
devamını gör...
bütün suçu burada aileye atmak, aileyi günah keçisi ilan etmektir. çocukların birçoğu kararsızdır, ne istediğini bilmez. hadi biliyor diyelim; sanat, spor gibi sektörler oldukça küçüktür. örneğin abd'de 1 milyon lise futbolcusu varken üniversite futbolcusu sayısı 70k civarında. en üst düzey olan nfl'de ise 2k oyuncu bulunmakta. üniversite bursu için oynuyor birçoğu. malum biz de pek sanat spor meraklısı bir ülke değiliz, imkanlar hayli kısıtlı. burada aileyi gerçekçi davranıp çocuğunu doğru yönlendirmeye çalıştığı için suçlu ilan etmek yersiz.
devamını gör...
türk genci tiktok izler, bilimle resimle sanat ile uğraşmaz.
devamını gör...
rusyada genelde herkesin bir hobisi olur. ya bir müzik aleti çalmayı bilir, ya bir spor dalında iyidir, ya iyi ressam, ya da iyi bir satranç oyuncusu. tabi birkaçı birden de olabilir. nedeni, bunlar eğitim sisteminde ciddi anlamda işlenir, öğretilir. yani bizdeki gibi formalite müzik dersleri yoktur. illa bir iki enstrüman çalmayı iyi kötü öğretirler. formalite beden eğitimi yoktur, genelde olimpik dallardaki branşlara öncelik verilir, futbol basketbol değil, jimnastik, koşu, kayak, boks vs. tabi rusyada devlet politikası halka eşit imkanla gelişim sağlama dışında, halkı sistemle uğraşmasın diye bir şeylerle meşgul etme amaçlı da yapılıyor diyenler olabilir.
sonuçta işi sadece aileye bırakmadan, bir devlet geleneği, sistemi haline dönüştürürseniz hemen olmasa da bir iki nesilde çağ atlanır. güney kore de olduğu gibi.
tanım. kısmen doğru ama hızlı çözüm adına tepeden çözümle aşılacak sorunsal.
devamını gör...
katılmadığım başlıktır. nedenlerinden biri aile olabilir fakat, tek neden aile değildir.
devamını gör...
aşırı haklı buluyorum bu başlığı. aileler kendi travmalarını çocuklarına yansıtmakta o kadar usta ki. keşke böyle olmasaydı.
devamını gör...
doğru bir argüman. zamanında ailem, ilgi ve yeteneklerini farkedip bana ilgili konularda (müzik, spor vb.) destek olsaydı; şu anda çok mutlu ve yaptığı işi seven birisi olabilirdim.
devamını gör...
etkenlerden biridir fakat tüm suçu yüklemek mantıksız.
devamını gör...
zaten zamane gençlerinin hepsi einstein,hepsi nikola tesla, hepsi marie curie. gelişememelerinin sebebi sadece ana babada...
ellerindeki telefonun hiçbir suçu yok. tercih ettikleri uygulamaların hiçbir suçu yok. tiktok'un, instagram'ın, snapchat'in, mobil oyunların, izlediğiniz ahlaksız videoların, porno sitelerin vs. hiçbir suçu yok!
suç annenizde, babanızda. sizin de suçunuz yok. siz melaikesiniz zaten!
böyle devam edin. kendinizi temize çıkarın ve suçu habire başkalarına atın. bedel ödemeye başladığınız zaman yaptığınızın ne kadar yanlış olduğunuzu göreceksiniz. ama pişman olacağınızı hep beraber göreceğiz. siz kafanızı duvarlara vuracaksınız ama biz yine sizler için üzülmeye devam edeceğiz.
devamını gör...
yanlış kurulmuş başlık.

şöyle olmalıydı ''türk gencinin gelişememesinin nedeni fakir ailedir.''

mavi yaka ailelerin çocukları için tek gerçek vardır, o da çocuklarının daha iyi şartlarda yaşamasıdır. sanat karın doyurmaz, tiyatrocular aç diye bakarlar. mühendislik, doktorluk halkın gözünde yüksek sınıf meslekleridir. mavi yaka ailelerde yaşayamadığı dünyanın güzelliklerini çocukları yaşasın ister. ve haklıdırlar. bunun için sanata, spora pek fazla yönlendirmezler, bunları hobi gibi yapmaları istenir. sanat ve spor faliyetleri bu aileler için pahalıya mal olur. bu yüzden çocuklarının kendilerini '' kurtarabileceği '' mesleği seçmeleri için ellerinden geleni yaparlar. çünkü biliyorlar ki mesleği olmayan bir birey toplumda ne refah yaşayabilir ne de saygı görebilir. bunu kendileri zaten deneyimlemiş, çocuklarının da bu duruma düşmelerini istemiyorlar. haklılar ve çocukları ergenlikten dolayı dünyayı çok kolay bir yer sanıyor ve ailelerini haksız görüyor.

zengin türk aileleri ise çocuğuna iyi bir eğitim hayatını zaten sunuyor. zengin aileler çocuklarını küçük yaşta enstrüman kurslarına gönderiyor, spor faliyetlerinde aktif rol oynatıyor. çocuklar bu sürece küçük yaşta tanışıklık kazandığı için kendini keşfedebiliyor, hayata daha kolay hazırlanıyor. istekleri doğrultusunda net olabiliyor.

eskiden kendimden daha büyük insanlardan '' memur çocuğuyduk xx okuduk, şimdi böyleyiz '' cümlesini çok duyardım. sebebi ise memur ailelerin çocukları da refah içinde büyümemesi. o çocuklar yaşadıkları gerçeği kabul edip, gelecekteki hayatlarını ailelerinin yaşattığından daha refah halde yaşamak için çaba göstererek başarıya ulaştılar.

eskiden insanlar bu kadar üşengeç değildi. gerçekler daha keskindi. çalışıp çabalayarak hayatlarını yeterli bir standart üstüne kurarak, rahat bir hayat kurabileceklerini biliyorlardı. fakat artık öyle değil. gençler tatmin olmuyor. hep daha iyisi, hep daha yenisi, daha farklısı isteniyor. gençler kendini keşfetmeye açık değil, ama kendilerini keşfedemedikleri için ailelerini suçluyorlar. bir aile çocuğuna verebileceğinden fazlasını veremez. çocuk ne kadar isterse istesin her şey ailenin gerçekleriyle sınırlıdır.

suçu aileye atmadan önce ben kimim, ailem kim, maddi durumumuz ne diye sorular sorarak bunların cevaplarına uygun yaşamak daha temkinli ve planlı olur diye düşünüyorum.
devamını gör...
standart bir türk gencinin hayatını avrupada biri yaşasa daha hayattayken aziz ilan edilir. hey yavrum hey.
devamını gör...
(bkz: tamam)
(bkz: ben ikna oldum)
nasil aileleriniz var arkadaslar sizi hic ozgur birakip " senin hayatin gunahiyla sevabiyla sen yasayacaksin" demedi mi?
bazilarimizin ailesi vizyonsuz, bazilarimizin asiri vizyonluydu ama hic size birey olma sansi tanimadilar mi?

hadi kadinlarda tanimadilar deriz mahalle baskisi, elalem ne der dusuncesi ama erkekler bi zahmet mikirdanmasin bence.
devamını gör...
yahu aileniz düşlediğiniz gibi bir aile olsaydı bilim adamı, sanatçı, dahi olacağınızı falan sanıyorsanız bu olmak istediğiniz insanların ailelerine bi bakın bakalım sizin istediğiniz gibi aileler mi? saçmalıyorsunuz. ailelerimiz bizim düşmanımız değil. bi insan büyük bir ruha sahipse bataktan bile zirveye çıkacak gücü bulur kendinde. başarısızlıklarımıza bahane ailelerimiz değil. etkisiz mi? etkili ama belirleyici değil. zengin ailelerde doğan çocuklar tembel, boş, asalak tipler değil. başarıyı kimse miras alamıyor. onların da çalışması, çok çalışması gerekiyor. herkes çalışmak zorunda. bilhassa kendinde bir şeyleri değiştirebileceği potansiyeli olduğunu düşünenler. dahiler, filozoflar, sanatçılar lazım bize. bu vasatlığın üstesinden ancak onlar sayesinde geliriz. başka türlü olmayacak.

türk genci gelişemiyor çünkü çok rahat bir kafaya sahip. ideali yok. planı yok. gelişmeyi istemiyor. paranı neye harcıyorsan ona dönüşeceksin. yatırımını neye yapıyorsan oran büyüyecek.

mekanizma çok basit. konu çok uzar. bense çok yorgunum. neden? çünkü babamın anamın parası üzerine hayaller kurmuyor, miras beklemiyor, banka hesabıma bakarak mastürbasyon yapmıyorum. bi planım var çalışıyorum ve şükürler olsun ki yoruluyorum. tıpkı diğer yaşıtlarım gibi. anlamış, ayılmış, romantizme kapılmayı reddetmiş o üstün kardeşlerim gibi.
devamını gör...
kısmen katıldığım söylemdir. evet, aile çok önemlidir fakat belirli bir yaştan sonra insanın artık kendisi düşünmesi gerekiyor.
kendini geliştirmiş herhangi bir insana baktığımızda kaçının ailesi mükemmeldir? %50 olsun. kalan %50 kendi düşünüp, kendi karar verenler. demem o ki; bu biraz bana günah keçisi aramak gibi geliyor. tanrı herkese bir beyin vermiş. otur düşün kardeşim. ülkecek bahanelerin arkasına saklanmaya bayılıyoruz. aile de bunlardan birisi gibi geliyor bana.
devamını gör...
belirli bir döneme kadar doğru olan, ancak 90’ların sonları ve 00’dan sonra bilinçlenen kesimler, batının etkisi, teknolojinin gelişmesi, internetin hayatlarımıza dahil olması gibi etkenlerle azalan durum. ne yazık ki hala belirli bölge ve kesimlerde bu durum mevcut ama ülke genelinde gençler artık ailelerine rağmen gelişiyor.
devamını gör...
bahsedilen türk genci , şuanki türk genci değildir umarım. yoksa bu başlığı açanı ve destekleyenleri tokat manyağı yaparım.
devamını gör...
toplum ve aile birey üzerinde önemli bir etkiye sahip olsa da gelişim bireysel dinamiklerden daha çok beslenir. ailenin eğitim düzeyi, sosyoekonomik yapısı, kültür seviyesi ve sosyolojik yapısı çocuk için farklı gelişim süreçlerini ortaya koymaktadır. istisnai durumlar hariç günümüz dünyasında bilgiye erişim kolaylıkla sağlanabilmektedir. birey için olumsuz yaşam koşulları zorlayıcı olmakla birlikte değişime ve gelişime dair eylem süreci anlamlı sonuçlar doğurabilmektedir. aradan sıyrılan ve uğraşını devam ettiren bireyler birçok noktada gelişim kaydetmektedirler.
ancak ülkemizde kolay yoldan bir şeyler elde etme algısı hakim olduğu için konfor alanından uzaklaşmak zor gelmektedir. bir çaba içinde olan bireyler ise uzun bir zaman sonunda istediğine ulaşamadığı için eyleme geçme isteğinde azalma, karamsarlık ve umutsuzluk gibi hislerle baş başa kalabilmektedir. milyonlarca üniversite mezunun olduğu ve istihdamın yeterli düzeyde olmadığı bir ülkede bireysel açıdan gelişim ve değişim fazlasıyla zor olabilmektedir. ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunun yaşam amacı temel ihtiyaçlarını gidermek üzerine olduğu için gelişime dair eylemler azalabilmektedir. özetle gelişim tek yönlü bir eylem değildir. toplum, aile, birey ve devlet işbirliğiyle sağlıklı bir düzeyde ilerleme sağlayacaktır.
devamını gör...
evet ailem yüzünden diğer soruya geçelim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk gencinin gelişememesinin nedeni ailedir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim