türk halkının cahil kalma nedeni

ülkedeki herkesin kapitalist kafa yapısına sahip olması, paranın kölesi olmasıdır. mesleğimizi, idealist bir birey olarak değil para aşığı bir birey olarak yapmamızdır ve seçmemizdir. ülkeye dünyaya insanlığa bir şey katma iç güdüsü yok kimsede. güzel bir ev alayım , bir bmw çekeyim bir de iphone, iki fiyakalı gömlek yeter de artar bana , artık ülke çökmüş mü insanlık sonunu getirebilecek sorunlarla mı cebelleşiyor bana ne! kafasındaysan nasıl bir şeyler öğrenebilirsin; hangi dürtüyle?

kimilerine göre yazı devrimidir. bir gecede cahil bırakıldık yalanına inanan azımsanmayacak kadar çok insan var. sanki devrim öncesi çok okunup yazılıyormuş gibi.

(bkz: osmanlı türkçesi)

ülkeyi yöneten insanlara aşırı bağlanılması.yöneticilerin gelip geçici olduğunu unuttuk.onları hatırlarken de kendimizi unuttuk.

para kazanırken çocuk yaparken cahil değilse diğer konularda da cahil değildir,ben cahilim diyeni de aşağılar kovarım.

1900'lü yılların başında mars ve uzay üzerine araştırmalar yapan osmanlı'nın torunuyuz. harf devrimi ile bir gecede cahil bırakıldık. cahil bırakmak için beyindeki eski alfabe tek tek temizlendi. yeni harfleri okuyamayan bilim insanları cahil kaldı. sil baştan başlamak zorunda kaldık.

kendilerini koyun haline getirip çoban aramaları.

her söylenene inanması, bir şeye körü körüne bağlanması, araştırmayı gerekli görmemesi.

kapitalist kafa yapısına sahip olması değildir. kapitalizm ille bir neden olacaksa 'kapitalizme yenilmesidir' diyebiliriz. kapitalist olmayan hiç bir ülke yoktur dünya üzerinde. en kallavi bilim adamları genelde kapitalizmin uşağı olmuş ülkelerden çıkar. cahilliğin asıl sebebi, yıllardır içinden çıkılamayan ortadoğu kültürü, örf ve ananeleridir. zamanında bu zihniyetler coğrafyadan silinse de kökü kurutulamamıştır. bir şekilde çoğalmışlardır ve ülkede genelini oluşturmuşlardır. yüzümüzü batıya dönmemiz gereken yerde hep doğuya göz kırpmışızdır. en modern adlandırılanlarımızda bile hala 'evleneceğim kadın bakire olsun' fikri vardır içten içe mesela. bu sadece bir örnek tabi.

cahil kalmayı tercih etmesindendir.

sorgulamaması. medyada veya haber kanallarında gördüklerini tereddütsüz doğru kabul eden halkımız aynı zamanda dindar olmaları sebebiyle de mensup bulunduğu dine dair iyi vaatlerde bulunan kişiye sorgulamadan oy verecek kapasiteye sahiptir.

bir gecede olmadığı kesindir.

herhangi bir anlamı, mantığı olmayan inanışlara sahip olmaları bu nedenlerin arasındadır. anadolu'da öyle garip inanışlar var ki, fantastik bir kitap çıkar bu mevzulardan.

öğrenmeye meyilinin olmaması. cahil özgüveni bu durumdan gayet hoşnut olup gelişime kapalı olması.

medeniyet, bilgi ister, ilim irfan ister, buna ulaşmak da özveri ister, çalışmak ister.
bizim millet , karşılığında para olmayan birşey için elini kıpırdatmayan bir millet .
haliyle bu olacak, norveç olacak halimiz yok.

türkiyede herkes herşeyi göstermelik yapıyor. göstermelik işini yapıyor kimse olmadığı zaman hiçbir şey yapmıyor. kurallara göstermelik uzuyor diye uzar da gider bu liste
bu ülkenin komünistleri bile göstermelik ki böyle aklıdan fikirden bir haber olan bu ideolojiyi bile 2020 yılında hala benimseyebiliyorlar.
bu arada türkiye gerçekten kapitalist olsaydı şu anda olduğundan en az 10 kat daha iyi halde olabilrdi.

buğday. yetiştirmek uzun sürüyor. hasadı zor. hasat ettikten sonra bekletmek, öğütmek. elimizde sadece un oluyor. onu bir takım malzemeler ile, o malzemeleri de üretiyoruz tabi, karıştırmak ve pişirmek sonra yemek durumundayız. karnımızı doyurmak bütün senemizi alıyor. eski zamanlar tabi bunlar. temel zayıf gelince ve kültür o şekilde şekillenince biz karnımız doyunca duran insanlar olmuşuz.

beynini fazla kullanamadığı ve yeni düşüncelere kapalı olduğu için gerçekleşen durum.

okumamak olabilir mi?

bilim yerine dini seçmesi yani diyanet bile hava durumuna bakıp öyle çıkıyor yağmur duasına

türk halkı bence yarı-cahil. kendini geliştirmek isteyen veya daha da kötüsü çoktan geliştirdiğine inanan insanlara baktığımda kaynaklarının azizliğine uğradıklarını görüyorum. durum böyle olunca mesafe katetmiş hissediyorlar ve beyinlerinde yer kaplayan bir takım bilgiler de mevcut, yollarını değiştirme ihtiyacı hissetmiyorlar. mesela aşı karşıtı kişilere bakarsanız sürekli sağlıklı yaşam adına bir bilgi paylaşımında olduklarını görebilirsiniz, aktif bir çaba sarfediyorlar yani bilgilenmek için. ama kaynakları bilimsel gerçeklerle desteklenmediğinden bu efor sadece boşa gitmiyor aynı zamanda daha fazla insana ulaştıkça daha da fazla cahilleşmeye neden oluyor.
eğitim sisteminin eksikliği bu bence. bilimin ve bilimsel yöntemin ne olduğu öğretilirse yardımcı olabilir.