türk sinemasının günden güne kötüleşmesi

su götürmez bir gerçektir bundan 45-50 sene önce kısıtlı imkanlarla susuz yaz,yusuf ile kenan,sürü,maden,canım kardeşim gibi mükemmel filmler çekilmiş günümüzde ise cumali ceber,recep ivedik,can tertip gibi saçma salak filmler çekiliyor.

çaresi; sağlam senaryo, iyi kurgu, doğru oyuncu seçimiyle seyirciye ulaşan filmler yapmaktır.

gerçek hayatımız dram olduğu için recep ivedik serisi hariç komedi filmleri çekilmesi oldukça güzel durum.
çağan ırmak'ın duygusal filmleri de dram ihtiyacımızı görüyor.

katılmıyorum şu anki imkânlarla da çok güzel işler yapılıyor. türk sinemasını recep ivedik'ten ibaret görmek haksızlık olur. sırf nbc filmleri bile kendi sınıfındaki birçok yabancı yapımı tokatlar geçer.

buna türk sporu, türk sanatı, türk bilimi, türk eğitim sistemi vesaire eklenebilir. zira bunların hepsi birbirine bağlıdır. siz hiç sanatta inanılmaz derecede gelişmiş ve bilim alanında hiç bir varlık gösteremeyen bir ülke, toplum ile karşılaştınız mı bilmem ama ben karşılaşmadım. tüm bu alanlarda z kuşağımı olur, alfa mı beta mı bilmem ama bundan sonraki kuşakların çok daha iyi işler yapmasını ummaktan başka bir şey gelmiyor elden.

çok iyi filmler desteklenmediği içindir. sayıyorum izleyin:
işe yarar bir şey
güneşin oğlu
sen aydınlatırsın geceyi
yol ayrımı
gönül yarası
av mevsimi
ahlat ağacı
nuh tepesi
kabadayı
kelebeğin rüyası
uzun hikaye
vizontele
organize işler
vavien
ölümlü dünya.
bakın bu saydıklarımı izlememiş o kadar çok insan var ki sırf türk yapımı diye. izleyin mutlaka izleyin bayılıdığınız avrupa filmlerine taş çıkartır bunlar.

her fırsatta neden recep ivedik e saldırılır anlamıyorum.
izleyici sayısı epey fazla, izleyene güzel vakit geçiriyor. iş yoruma gelince elit olacam diye hemen saldırın.

recep ivedik e gelinceye kadar ne tırt filmler var, fragmanını bitiremezsin.

sadece geçen seneki komedi filmlerine bakalım. kaç tanesini biliyorsun, kaç tanesi sana hoş vakit geçirdi, küfür edip yarım bırakıp kapatmadan kaç tanesini bitirebilirsin.

eltilerin savaşı.
bayi toplantısı.
feride.
biz böyleyiz.
zengo.
şahane hayaller.
ağır romantik.
nasipse olur.
müstakbel damat.
yarına tek bilet.
kırk yalan.
kiki ile miki alatura
baba parası.
aykut enişte.
cinayet süsü.
dalavere.
öldür beni sevgilim.
fırıncının karısı.
borç harç.
hareket sekiz.
can dostlar
çin-si bozuk.
hasbihal.
enes batur.
sar başa.
karışma bende.


bu filmlerin adını bile duymadın. recep ivedik i sinema tarihinin en kötü filmi seçtin. tebrikler.

asla katılamadığım fikir. türk sinemasında son yıllarda çok güzel filmler yapıldı. ama bu işlere izleyici tarafından yoğun bir ilgi yok. bunu basitçe nbc filmlerinin gişe rakamlarına bakarak görebiliriz. aslında bunu çok da garipsemiyorum. insanlar yorulmadan, çok fazla düşünmeden eğlenebileceği filmler izlemek isteyebilir.*** bence buradaki ironi, genelde türk sinemasının kötüye gidişini savunanların türk sinemasıyla yeteri kadar ilgilenmemeleri, destek vermiyor oluşu. yapmayın abiler.

seyirci kitlesi ve onun talep arzı ile doğru orantılı olarak , doğrudur. fakat şimdi dijitalleşen işlerle sanatsal tüketiminde çığrından çıkması kalıcı işler yapılmasını değil , niteliği ne olursa olsun çok iş çok tüketilecek malzeme mantığını getirdi. kaldı ki toplumdaki yozlaşmada tek amacı para kırmak olan otoritelerin onlara hitap etmek adına aynı yozlaşmışlıkta fikirde işler yapmasına sebebiyet veriyor . sadece dönemin trendini yakalamak , satmak için kafi bir strateji . sinemanın düzelmesi için önce seyircinin düzelmesi ya da büyük otoritelerin sanat kriterlerini gözden geçirmesi şart . kısaca türk sineması jübilesini yapalı oldu baya .

salon vitrinine süs koyar gibi ekran önüne güzel bir kız, yakışıklı bir erkek koydukları için ve çoğunun oyunculuğu flash tv den hallice olduğu için iyiye gitmesi mucize olurdu.

kalitesiz filmlerin çoğalmasının sebebini, trt'de yönetmen bir arkadaşım,
ucuz iş gücü (set ekibi, figüranlar vs.) ve vasıfsız oyuncuların (mankenler, şarkıcılar vs.) çoğalması, teknik ekipmanlara eskisine nazaran daha kolay ulaşılması olarak açıklamıştı.
evet bir tarafta çok kaliteli filmler ve yönetmenler var ama diğer taraf çöplük. skeç denemeyecek şeye adamlar 1,5 saat film çekmiş. bir de sağda solda reklamını yapıyorlar. daha kötüsü az da olsa her filmin seyircisi var ve bu seyirciden gelen para kalitesizliği iyice teşvik ediyor.
pandeminin bu çöplüğün kaybolmasına faydası olacaktır bence.

isim vermeyeceğim, sırf yüz hatları çok güzel diye filmde oynatılıyor oyuncumsular, sırf o gözün ekmeğini yiyebilmek için setler kuruluyor , b...tan senaryolara berbat filmler çekiliyor ve bundan utanç duyulmuyor. farklı bir nabız yok, oyuncular aynı, konular aynı, yönetmenler parayı alıp gitme peşinde. yeşilçam bittiği gün sinema bitti bizde. helva nasıl olsun?

bence işi çok aceleye getiriyorlar. özgün içerik çok nadir. senaryo berbat. hemen yapalım bitirelim kafasındalar. kaliteli oyuncu yok falan derseniz oyuncuların kalitesi bir filmi iyi yapmıyor. haluk bilginer'in bu seneki filmlerini gördük. hiçbirini beğenmedim. beğenene de saygı duyarım orası ayrı konu ama yönetmenler kendi arasında bir yarışa giriyor sanki ve bunun sonucunda da kötü filmler ortaya çıkıyor. yılmaz erdoğan, mahsun kırmızıgül ve çağan ırmak filmleri çok kaliteli. onun dışında şimdi netflix modası çıktığı için herkes netflixe film çıkarma derdinde. bu da beğenebildiğim bir durum değil.

ya uyarlama çekiyoruz ya da bir kitabı senaryolaştırıyoruz. anlayamıyorum niye böyle yapıyoruz. yoksa yaratıcılığımızı mı kaybettik?